Cut him some slack translate Turkish
128 parallel translation
Cut him some slack, will you?
- Bu kadar haksızlık etme.
Cut him some slack.
Rahat bırakın onu.
I cut him some slack... but it's only a question of time before I nail his ass.
Ona bir kıyak yaptım... ama onu suç üstü yakalamam yalnızca zaman meselesi.
Hey, cut him some slack.
Onu suçlamayı bırakın.
So why don't you cut him some slack?
O yüzden neden onu rahat bırakmıyorsun?
Cut him some slack.
- Ona biraz müddet ver.
Cut him some slack until he can overcome... these historical injustices. It's crap. This stuff just perpetuates it... all this liberal nonsense.
Gecmisteki adaletsizlikleri... unutana kadar... onlara ayricaliklar taniyoruz.
And I think we need to cut him some slack.
Ve, Sanıyorum ki.. Biraz anlayışa ihtiyacı var.
Cut him some slack.
Biraz mola versin.
Cut him some slack, all right?
Ona biraz daha yumuşak davran, tamam mı?
Cut him some slack.
Üzerine gitmeyi kes artık.
It's so weird. But, you know, I try to cut him some slack.
Çok garip geliyor ama ona fazla kızmamaya çalışıyorum.
What do you say we cut him some slack?
- Onu rahat bırakmaya ne dersiniz?
Cut him some slack.
Onu rahat bırak.
- I can cut him some slack.
- Sanırım bir kıyak geçebilirim.
Why don't you cut him some slack He's new on the job
Neden ona kolay işler vermiyorsunuz? O bu işte daha çok yeni.
Cut him some slack, Normal.
Biraz rahat bırak adamı, Normal.
He just needs everyone to cut him some slack.
İhtiyacı olan şey insanların onu biraz rahat bırakması.
- Cut him some slack.
- Onu biraz anla.
Cut him some slack.
Biraz rahat bırak onu.
You know, Dan does one decent thing and you cut him some slack.
Yani, Dan tek bir işe yarar şey yaptı ve sen yelkenleri suya indirdin.
Like, for instance, when you lose your insecurities about the guy you're marrying, which makes it a whole lot easier to cut him some slack once in a while.
Mesela, evleneceğiniz adamla ilgili güvensizliğinizi kaybederseniz, onu biraz kendi haline bırakmanız çok daha kolay olur.
- Why don't you cut him some slack?
Biraz üzerine gitmesen?
Ah, Danny, he's your brother. Cut him some slack.
Ah, Danny, o senin kardeşin.
Then I think you could cut him some slack.
- O zaman onu rahat bırakabilirsin.
I know this is hard for you and it's none of my business, but you should cut him some slack.
Senin için gerçekten güç olduğunu biliyorum ve beni ilgilendirmez de... ama ona biraz hak vermeyi denemelisin.
You decided to cut him some slack?
Ona biraz yumuşak davranmaya mı karar verdin?
Cut him some slack for God's sakes!
Tanrı aşkına unut gitsin!
Maybe you should cut him some slack sometimes.
Belki de arada sırada ona bir mola vermelisin.
So cut him some slack.
Biraz gevşek kes.
Cut him some slack, Don.
- Onu rahat bırak. Don.
Come on, cut him some slack. The guy has lost his oldest friend let him handle his suffering his way.
Ya yenge bırak Allah aşkına ya adam 80 yıllık dostunu kaybetmiş, bırak yaşasın acısını istediği gibi.
Cut him some slack, all right?
Onu biraz rahat bırak tamam mı?
yeah, cut him some slack.
Evet, onu biraz rahat birakin.
You'll never forgive yourself if you don't cut him some slack cos you're afraid to get hurt.
- Ne var biliyor musun, Bones? Acı çekmekten korktuğun için adama biraz cansız davranmasan... kendini asla affetmezsin.
Maybe I should cut him some slack.
Belki de ona bu kadar sert davranmamalıyız.
I think you of all people would want to cut him some slack.
Bence House'u biraz özgür bırakmalısınız.
Right, look, we just got to cut him some slack,
Pekala, bak, bırakalım da biraz rahat nefes alsın?
Cut him some slack?
Rahat nefes mi alsın?
- Hey, cut him some slack, guys.
- Ona biraz rahat verin çocuklar.
Cut him some slack.
Sakin ol.
Tried to cut him some slack.
Ona biraz olsun zaman tanımaya çalışıyorum.
I know it's hard, but maybe you could cut him some slack.
Biliyorum zor ama belki de ona biraz müsamaha göstermelisin.
Cut him some slack. You want the words?
- Çocuğu rahat bırak.
You should cut him some slack.
Ona biraz serbestlik vermelisin.
Cut him some slack.
Onu biraz rahat bırak.
I think you should cut him some slack.
Bence biraz rahat bırakmalısın.
Cut him some slack, Byron.
Rahat bırak adamı, BYRON.
Nate, you ought to remind your brother how many clients I have referred to you guys from here and tell him to cut Rico some slack.
Nate, kardeşine size buradan kaç tane müşteri önerdiğimi... ... hatırlat ki Rico'yu rahat bıraksın.
Oh, I just... I told him to be a little nicer to you, that's all. Cut you some slack.
Sadece sana karşı biraz daha nazik davranmasını söyledim, hepsi bu.
Lex, cut the guy some slack. I mean, you lied to him for months,
Lex, adama biraz anlayış göster.