Cut him translate Turkish
3,001 parallel translation
The plan was to cut him loose far away from here, not on our front step with a gun.
Plan onu uzakta bir yere bırakmaktı. Eline silah verip yanımızdan salmak değil.
We need to cut him out of this car.
Arabayı kesip onu çıkarmalıyız.
Cut him off on State.
State'in orada sıkışacak.
Just cut him if you need to and bring him to me.
İsterseniz ağzını, burnunu kırın ama bana getirin.
But he cut him up to his heart's delight like a piece of meat!
Ama o adamı gönlüne göre bir et parçası gibi doğramış!
So you name your dog after him to cut him down to size.
Onu küçük düşürebilmek için köpeğine ismini veriyorsun.
You wanna cut him into the movie rights, fine.
Film haklarını ona mı vereceksin? Tamam.
Cut him off!
Önünü kes!
They cut him loose.
Sonra serbest bırakmışlar.
Next thing I know, I got the project manager calling saying the guy works for him, telling me, "cut him loose."
Sonra şantiye şefi arayıp adamın kendisine çalıştığını söyledi. Ve onu serbest bırakmamızı istedi.
We have the best arrest record in the division, can't you cut him some slack?
Bölümdeki en iyi tutuklama yüzdesi bizim onu biraz görmezden gelemez misiniz?
Cut him down!
- İpini kesin!
I mean, bum never missed a bet, but he gave me the heebie-jeebies, so I cut him off.
Asla bahis kaybetmezdi, bana zor anlar yaşattı ben de ilişkimi kestim.
Emergency, cut him off.
Acilen aşağı indirin onu.
Mike, I want you to have our helicopter be in position... we might have to cut him down.
Mike, helikopterimizi konumuna getirmeni istiyorum. - Onu aşağı indirebiliriz.
If you want to cut him up, that's fine by me.
Eğer, onu kesmek istersen, Bu bana uyar.
Just cut him some slack.
Ben hallederim
They were partners until Olesky cut him out of the business.
Olesky onu işten atana kadar ortaktılar.
He cut him up like a pig.
Onu bir domuz gibi kesti.
My wisest ally, and I'd cut him to the quick.
Benim bilge müttefiki ve hızlı için onu azaltacak.
Cut him a little slack.
Onu rahat bırak.
You can cut him loose, but he's your responsibility.
Ellerini çözebilirsin, ama senin sorumluluğunda.
Bohannon cut him loose and they rode off.
Bohannon onu kurtardı ve kaçtılar.
Trouble is that Chuy wanted more and more money, and I had to cut him off.
Hala hayattayım. Sorun, Chuy'un gün geçtikçe daha fazla istemesiydi, ve buna bir son vermek zorundaydım.
We're waiting for the coroner to cut him down and take him away.
Savcı gelip onu indirsin ve götürsün diye bekliyoruz.
Get something to cut him down.
Kesecek bir şey bul.
I'm going to cut him loose.
Onu ortadan kaldıracağım.
Uh, I can cut him loose, but just so you know,
Ben de onu serbest bırakayım madem.
Kyle made it clear that he didn't want to do anything that might cut him off from God.
Kyle, Onu Tanrı'dan uzaklaştıracak hiçbir şey istemediğini belirtmişti.
Turns out my father cut him out of the company, too.
Görünüşe göre babam onu da şirketten çıkarmış.
It took them half an hour to cut him out of that tyre.
Lastikten çıkarmak bir saat sürdü.
Might not even have to cut him in.
Araya karışmaz bile.
We put him back in business working for us, take a cut off the top.
İşine tekrar dönsün ama bize çalışsın.
He would always keep an empty bucket next to him when he cut the meat, because every time he would cut the meat with his machete, it would remind him of what happened to his family and he wanted to throw up.
O her zaman sıradaki eti keserken boş bir kova tutuyor, Çünkü her zaman o usturasıyla et kesiyor, o ailesine ne olduğunu hatırlamak istemiyor. Ve o ihtiyacından fazlasını atıyor.
You flip the situation around, say you were fucking with him, getting into his shit or sniffing around his woman - you'd already be dead with your throat cut.
Durumu 180 derece tersine çevir. Bu boka girmek yerine.. .. bırak kadının etrafında dolaşsın dursun.
- Cup him and suck him. - You're cut off.
Hayır hayır.
Looking at him, with his crew cut and his little face.
Ona bakarak. Kısa saçları ve küçük suratı.
I'll cut a hole through every one of you to find him.
O adamı bulmak için gerekirse her birinizi delik deşik ederim.
Cut him down.
İndirin onu.
He'll start to worry that I'm gonna cut a deal and turn on him.
Endişelenmeye başlayacak. Anlaşma yapacağımı ve ucunun ona dokunacağını düşünecek.
Told him if he ever grew a pair and cut the apron strings to look me up again.
Ona, eğer benimle tekrar görüşmek istiyorsa, büyüyüp bebek önlüğünü çıkarması gerektiğini söyledim.
His older brother, who one day set him down and he cut the strings, he let him go.
Onu bir gün suçlu duruma düşüren abisi onunla olan bağlantısını kesti ve gitmesine izin verdi.
Jeffrey, we're gonna have to cut in to him.
Jeffrey, ona zarar vermek zorundayız.
And if you even think about touching him. I will cut off your hands. And feed them to you.
Eğer ona dokunmayı aklından bile geçirirsen ellerini koparır sana yediririm.
You cut his father out of your business, then had him killed.
Babasını işinden siktir ettin sonra da öldürdün.
They paid him a major bonus every time he cut somebody loose.
Birini taburcu ettiği her sefer yüklü miktarda prim ödüyormuşlar.
Word of caution, I would refrain from sharing popcorn with the gentleman to your left as I saw him cut a hole in the bottom of his bucket.
Dikkat et diye söylüyorum, yerinde olsam sol tarafında oturan beyefendiden mısır almazdım biraz önce kovanın altına delik açtığı gördüm.
They offered him a cut to look the other way.
Öbür gün ona alması için bir pay teklif ettiler.
She cut off all contact with him.
Onunla bütün ilişkisini kesti.
No one's gonna tell him if you cut loose, have a little fun.
Biraz dağıtırsan haberi bile olmaz. Eğlen birazcık.
They cut off their hands. Look at him.
Ellerini keserler.
cut him some slack 34
cut him off 63
cut him down 39
cut him loose 59
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
cut him off 63
cut him down 39
cut him loose 59
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60