Engineer translate Turkish
3,571 parallel translation
I'm a systems engineer. I'm always having trouble with stiff shoulders.
Misal ben sistem mühendisiyim, bazen omuzlarım ağrıdan kopacakmış gibi oluyor!
Maintenance Engineer.
Bakım servisinde çalışırdı.
The engineer said he saw two negroes...
Makinist iki tane siyahi gördüğünü...
You reckon that engineer could pick out the two he saw?
Sence o makinist gördüğü ikiliyi teşhis edebilir mi?
You put together the device because of your intuition and your knowledge and your experience as an engineer.
Cihazı sezgilerinle, bilginle ve mühendislik deneyiminle bir araya getirdin.
Hello. Pete is engineer extraordinaire.
Pete muhteşem bir mühendis.
Not when Pete's your engineer, no.
- Mühendisin Pete olunca hayır.
I'm a quality assurance engineer.
Ben kalite kontrol mühendisiyim.
I... I'm an engineer!
Ben ben sadece mühendisim.
This is retired-Asia-Pacific Union Airline engineer Yincuan Ho speaking
Asya Pasifik Havaalanı emekli mühendisiniz Yincuan Ho konuşuyor.
XO, please speak with our engineer. Yeah.
- 2.Kaptan, lütfen mühendisimizle konuşun.
Uh, excuse me, I'm being told by my sound engineer Steve that, uh, there is a clinking sound coming from your end.
Uh, pardon, ses mühendisim Steve dedi ki sizden gelen bir tıkırtı sesi varmış
Trained as an electrical engineer.
Elektrik mühendisliği okumuş.
We're looking for an engineer or someone like that.
Aradığımız kişi bir mühendis olabilir ya da o ayarda biri.
So, engineer and manual worker?
Yani hem mühendis, hem amele mi?
Craig wanted to be a mechanical engineer.
Craig makina mühendisi olmak istiyordu.
♪ Once upon a time, there was an engineer ♪ ♪ Choo-Choo Charlie was his name, we hear. ♪
♪ Bir zamanlar, bir mühendis varmış ♪ ♪ Cuf-Cuf Charlie imiş onun adı, biz duyduk. ♪
♪ Once upon time there was an engineer ♪
♪ Bir zamanlar, bir mühendis varmış ♪
A prolific inventor, he was also a musician, an engineer and an artist, and he had found the perfect place to fulfil his talents.
Üretken bir mucit, aynı zamanda bir müzisyen bir mühendis ve bir ressamdı ve yeteneklerini sergilemek için mükemmel bir yerdeydi.
Yu is known to this day as Da Yu - the Great Yu - and it's interesting that the first Chinese hero was a civil engineer and a civil servant.
Yu o günden itibaren, Da Yu olarak yani "Büyük Yu" olarak bilindi. ilk Çin kahramanın sivil bir mühendis, bir uşak olması ilginçtir.
And you, Mr. Erlich, are the president and head engineer.
Ve siz, Bay Erlich, şirketin başkanı ve şef mühendisisiniz.
Unemployed at the time of the trial, but listed his previous occupation as "software engineer."
Dava esnasında işsiz, ancak önceki mesleği "yazılım mühendisi".
Alex Wilson worked as an electrical engineer until his employer forced early retirement on him.
Alex Wilson mecburi olarak erken emekli edilene kadar elektrik mühendisiydi.
That's the engineer.
Mühendis olan.
Yeah, he's an engineer, and we're real physicists.
Evet, o bir mühendis ve bizler de gerçek fizikçileriz.
That's a pretty deep film for a lowly engineer like yourself.
Senin gibi acemi mühendisler için oldukça derin bir film.
When he's had a drink he calls himself an electronics engineer.
Bir bardak içki içtiğinde kendine elektronik mühendisi der.
We can genetical engineer anything.
Bu, genetik mühendisliği ile alakalı bir şey.
All I wanted was to genetically engineer something useful.
Tek isteğim, genetik mühendisliği adına yararlı bir şey yapmaktı.
Well, I'm an engineer.
Ben mühendisim.
You're an engineer.
Demek mühendissin.
I'm going to be an engineer.
Mühendis olacağım.
He's an engineer.
Bir teknisyen.
No black houseman... has ever been promoted to the engineer's office.
Hiç teknik ofise.. ... terfi ettirilmiş siyah insan yok.
I am producer and engineer for "The Night Shift" with Charlie Crowe on Z104.
Z104'teki Charlie Crowe ile "Gece Vardiyası" nın prodüktörü ve ses teknisyeniyim.
Charlie got this slot in the evenings and needed a producer / engineer person, you know, somebody to screen calls.
Charlie, akşamları bu programı yapıyordu ve bir ses teknisyenine ihtiyacı vardı telefonları bağlayacak biri.
Find an audio engineer, Denise Evers.
Kendimize bir tane seslendirme mühendisi bulduk. Denise Evers.
Engineer, secure diesels, "ahead one-third"
Çarkçı, dizeller devrede, sancak ve ana motorlar
Engineer, time on the batteries?
Çarkçı, baterilerin durumu nedir?
Engineer, raise the snorkel.
Çarkçı, şnorkeli kaldır.
For the past two years, it's been taken by the engineer... who does the lift that takes me up to my house.
İki yıldır beni evime çıkaran asansörü yapan mühendis kullanıyordu.
I'm a structural engineer.
İnşaat mühendisiyim.
A structural engineer means we can rebuild houses, bridges, dams..
İnşaat mühendisi demek yeniden evler, köprüler, barajlar inşa etmek demek.
I am a structural engineer, who is also an electrical engineer.
Hem inşaat hem elektrik mühendisiyim.
I'm a soldier, I know how to knock things down, you're an engineer you know how to build things up.
Ben askerim, yıkmayı bilirim. Siz mühendisler ise yapmayı.
Daredevil engineer dies in the crash of Old'88.
Gözükara mühendis, 88'deki kazada ölür.
I just wanted to thank you for helping me engineer the perfect bean.
Mükemmel fasülyeyi üretmeme yardımcı olduğun için teşekkür etmek istemiştim.
But I am a creator of airplanes. An aeronautical engineer!
Bense uçak yapan kişi, uçak mühendisiyim!
Mother, I'm going to be an aeronautical engineer.
Anne, uçak mühendisi olmak istiyorum.
He's a sound engineer at a recording studio on 16th, and he rides a motorcycle. - So that's who you saw?
- Gördüğün kişi bu muydu?
There were three crew members I was the flight engineer I wanted to be the pilot
Ben uçuş mühendisiydim.
engineering 113
engineers 40
engines 24
engine 193
engine turns over 78
engine revving 83
engine starting 17
engine room 52
engine revs 81
engine starts 201
engineers 40
engines 24
engine 193
engine turns over 78
engine revving 83
engine starting 17
engine room 52
engine revs 81
engine starts 201