English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fight them

Fight them translate Turkish

2,139 parallel translation
Eno, tell him that we are here to re--Naruto and others only We do not want to fight them
Ino, o herife buraya geliş sebebimizin Naruto'ları geri götürmek olduğunu ve onlarla dövüşmek istemediğimizi söyle.
And until we figure out what that is, we have to fight them
Bunun ne olduğunu öğrenene kadar da, bizimle savaştıkları şekilde biz de onlarla savaşmalıyız.
We're here to help aliens, not just fight them.
- Burada uzaylılara yardım da ederiz, sadece savaşmayız.
And you didn't try to fight them?
Yine de onlara karşı çıkmaya kalkışmadınız mı?
Sometimes there were bandits in the woods, and all I had was a staff to fight them off with.
Ormanda bazen haydutlar olurdu ve benim elimde onlarla dövüşmek için sadece bir sopa olurdu.
If we're not gonna fight them, then how?
Savaşmayacaksak nasıl olacak bu?
We can't fight them either.
Onlarla savaşamayız da.
fight them fair and square.
Belcusas, dobra dobra dövüş.
Therefore, Major Coker has asked that every citizen, both sighted and unsighted, help to fight them.
Bu nedenle binbaşı Coker hem gören, hem göremeyen tüm vatandaşların onlarla mücadeleye yardım etmesini istiyor.
'Major Coker has asked that every citizen,'both sighted and unsighted, help to fight them.
Binbaşı Coker hem gören, hem göremeyen tüm vatandaşların onlarla mücadeleye yardım etmesini istiyor.
'Major Coker has asked'that every citizen, both sighted and unsighted, help to fight them.
Binbaşı Coker hem gören, hem göremeyen tüm vatandaşların onlarla mücadeleye yardım etmesini istiyor.
We either fight them or we give up.
Ya savaşacağız ya da vazgeçeceğiz.
This man has to physically fight them off before they finally leave.
Bu adam mecburen fiziksel müdahelede bulundu ve ancak onlardan kurtulabildi.
The shuttles will never make it if I don't fight them off.
Onlara karşı koymazsam mekiğiniz oradan çıkamayacak.
And i can't take orders from a leader who won't fight them.
Onlarla savaşmayacak olan bir liderden emir alamam.
You'll fight them all one-on-one.
Hepsiyle tek tek dövüşeceksin.
Unite and fight them back.
Selamlar, Kral. Birleşip savaşmak.
You can't fight them.
Onlarla savaşamazsınız.
It's impossible to fight them now...
Şimdi sadece biz kaldık.
We'll fight them on the seas and in the oceans.
Onlarla denizde ve okyanusta savaşacağız
We'll fight them on the fields and on the hills.
Onlarla dağlarda ve tepelerde savaşacağız.
You get half the snacks, you fight a lot, and the very sight of them annoys you!
Birbirinizin yemeklerini çalsanız da her gün kavga etseniz de birbirinizin yüzünü görmekten bıksanız da, kötü değildir.
Let's get them to fight for the room.
Onları oda için dövüştürelim.
All right, we won't make them fight.
- Peki, onları dövüştürmeyeceğiz.
A fight you'll lose! You afraid of them, ain't you?
Kaybedeceğin bir kavga!
We should fight against them, follow me!
Hadi toplanalım ve onların canına okuyalım, beni takip edin!
I've never had two guys fight over me when I wasn't sleeping with either one of them.
Daha önce yatmadığım hâlde benim için kavga eden iki erkek olmamıştı.
From episode one of the first series when Gaius is helping Merlin's wounds from the mace fight with Arthur, we shot that scene quite early and there was just such a great chemistry between the two of them,
Dizinin ilk bölümünde, Gaius Merlin'e Arthur ile yaptığı mücadeleden yarasınında yardımcı oldu, bu sahneyi çok erken çekmiştik ve ikisi arasında büyük kimya vardı.
Let us fight together against them.
Gel bunlarla beraber mücadele edelim.
- we need to get all the kids together who want to fight back and tell them to meet after school!
Savaşmak isteyen tüm çocukları okuldan sonra biraraya getirmeliyiz!
The Japs have plenty of fight in them.
Onlarla savaşan binlerce Japon vardı.
But if you force them to fight, they'll fight to the death.
Ama onları dövüşmeye zorlarsanız ölümüne dövüşecekler.
I will fight with them myself
- Sen hala burada mısın? - Sanim nerede?
How many times did you fight against them?
Bu iğrenç içkiyi içmek zorunda mıyım? Bunu es geçemez miyiz?
Fight them!
Savaş onlarla!
- Fight alongside them?
Onların yanında savaşacaksın?
He may get something else from them that helps him fight his enemies.
Onlardan düşmanları ile savaşmasına yardımcı olacak başka bir şey alabilir.
They are ready to fight, and there are over a million of them.
Savasmaya hazirlar. Ve Onlardan, bir milyondan çok var.
There are not enough of us here to give them a fight, so what we want to do is, with the help of these journalists, and hopefully these journalist " presence and our presence, we will be able to persuade them to move on through the village.
Savaşacak kadar yeterli kişi yok. Yani yapacağımız şey, bu gazeteci ve araştırmacılar sayesinde onları ikna etmeye çalışacağız.
Who wants to fight back against them?
Hadi dövüşelim!
The robots fight each other, to one of them destroyed.
Rakiplerden biri ölene kadar durmayan robot savaşı.
But if they knew an Abassi were alive... it would give them the momentum and the heart to fight back.
Ama sizin yaşadığınızı bilirlerse, .. onlara karşı koymak için bir umut doğar
Yeah, I got them by the balls with that when this turns into a shit fight, which it will. Yeah.
Bu mesele kızışırsa, ki kızışacak, onları en zayıf yerlerinden vurma şansım olacak.
( Dio ) / think that's them fight thefe Pu / / the fucking caf ovef [tifes scfeech]
Hemen arabayı kenara çek.
If they're not prepared to fight, let them give up.
Savaşmaya hazır değillerse, ne halt yerlerse yesinler.
Take your fight to Altracorp, the media... tell them what happened here.
Altracorp'la mücadeleni medyaya taşı anlat burada olanları onlara.
Well, not one of them must fight for more than couple days.
Peki ama son günlerde hiçbiri sağ kalamadı.
And that there's no one left for them to fight but me.
Benim dışımda dövüşecek kimsenin kalmamasını.
We have trained and prepared them so that they can fight alongside us.
Bizimle birlikte çatışmaları için onları eğittik.
It's because every day, I get up, make breakfast, go to work, come home, clean the house, pick up the kids, take them to soccer, bring them back from soccer, cook dinner, clean up that dinner, give them a bath and get them into their pajamas, which is a fight every night.
Çünkü her gün kalkıyorum, kahvaltı hazırlıyorum, işe gidiyorum,... eve geliyorum, evi temizliyorum, çocukları alıyorum,... onları futbol oynamaya götürüyorum, futbol oynamaktan getiriyorum,... yemek pişiriyorum, bulaşıkları yıkıyorum,... banyo yaptırıyorum, pijamalarını giydiriyorum,
There are not enough boys now in The Maze to fight them.
Sen sadece daha fazla savaşacak çocuk bul. Nereden mi? ...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]