For himself translate Turkish
4,739 parallel translation
Uncle has already found a girl for himself.
Dayım zaten kendisine bir kız buldu.
- Every man for himself.
Kendinizi kurtarın.
I said "every man for himself."
Herkes kendini kurtarsın.
But then, look, he saves one for himself.
Ama sonra, bak, kendi için bir tane saklamış.
He was just making a name for himself.
İsmini yeni yeni duyuruyordu.
A promoter's job is to make as much money as the promoter can for himself.
Bir tanıtımcının işi, kendisi için olabildiğince çok para kazanmaktır.
It's frustrating at times, but you have to understand the time schedule that Manny creates for himself is unbelievable.
Bu sinir bozucu olabilir, ama Manny'nin programının inanılmaz şekilde yoğun olduğunu anlamalısınız.
The sixth shot of the revolver he is reserving, symbolically, for himself.
Altinci kursunu sembolik olarak kendisi için saklar.
Write down that he saves the sixth shot symbolically for himself.
Altinci kursunu sembolik olarak kendisi için sakladigini not et.
Well, I guess that's a decision every man has to make for himself.
Sanırım buna her erkek kendi açısından değerlendirip karar vermek zorunda olduğu bir konu
Every man for himself.
Her koyun kendi bacağından asılır.
I mean, he wasn't out there shooting for himself, was he?
Orada kendisi için kayıt yapmıyordu ki.
Yeah, well, right about now, it's starting to feel like every man for himself.
Pekala ya simdi Sanki herkes kendi basinaymis gibi hissediyorum
See what he has to say for himself.
Kendi adına ne söylemek istiyormuş öğreneceğim.
Half-Arab kid, made a name for himself when he took out Yudi's group.
Bir yanı Arap, Yudi'nin ekibini indirdiğinde namı yürüdü gitti.
Every man for himself in my opinion.
Bence herkes kendi başınadır.
He tried to make up this tall tale about being arrested for sticking up for himself.
Kendini savunmak için tutuklandığı yalanını anlatmaya çalıştı.
But Patrick just refused to stick up for himself.
Ama Patrick kendini savunmayı reddetti.
He made a name for himself when he ran onto the pitch in a cup final.
O bir kupa finalinde sahanın ortasına koştuğu zaman isim yaptı.
This man cares solely for himself.
Bu adam sadece kendini önemser.
Why isn't Will here to speak for himself?
Neden Will'i çağırıp onunla konuşmuyoruz?
Excuse me, doctor. If he's competent to make the decision, then why isn't anyone letting William talk for himself?
Affedersiniz Doktor bey ama kendi kararını verebilecek yeterliliğe sahipse neden William'ın kendi adına konuşmasına izin vermiyoruz?
Wow. Leroy must be doing pretty well for himself.
Leroy kendine iyi bakıyor olmalı.
I got him, and what could he say for himself?
Onu yakaladım ve tek söylediği şey ne sence?
All that land and houses he bought... Wasn't for himself, he's selling it all to Delarue.
Aldığı bütün evleri, arazileri kendisine değil, Delarue'ya satmak için alıyormuş.
All right, look, Ethan was a little suspicious that something was going on between us, so he decided to try and figure it out for himself.
Tamam, Ethan'ın aramızda olanlar hakkında biraz kuşkuları vardı o da kendi kendine deneyip, çözmeye karar vermiş.
This asshole is gonna shoot some innocent fuck and fuck everything up for himself.
Bu serseri sonunda masum birini vuracak ve hayatını mahvedecek.
He was out for himself, he had no loyalty to anyone, and that's a bad move in this business.
Sadece kendisini düşünürdü, kimseye saygısı yoktu. Bu da bu işler için kötü bir şey.
As well as his knowledge of the captain's continued treachery up to and including his plan to steal a portion of the treasure fleet proceeds for himself.
Ayrıca kaptanın ihanetinin bununla kalmayıp elde edilecek definenin bir kısmını kendi emellerini gerçekleştirmek için çalmak üzere bir plan içinde olduğu da mektupta yazıyor.
Can't he answer for himself?
- Kendi söyleyemiyor mu?
"Every man for himself"!
"Her koyun kendi bacağından asılır!"
Every man for himself.
- Her koyun kendi bacağından asılır.
'He can hide himself away for days at a time.
" Bazen günlerce kendi içine çekilebiliyor.
But I could also see that Doug Varney wanted something more, and while he could probably never put it into words, maybe it had to do with being a man who provided solutions for everybody but himself.
Fakat Doug Varney'nin daha fazlasını istediği de belliydi, ve hiç kelimelere dökemese de, belki kendi hariç herkesin sorununa çözüm bulan, biri olmasıyla ilgiliydi.
- Well, he blames himself for everything from my dying to the state of the entire world.
- Kardeşim nasıl? - Benim ölmemden bütün dünya meselelerine her şey için kendini suçluyor.
Wukong is trapped under the Five-finger Mountain by Buddha. He has to train himself for 500 years to make up for his mistake
Wukong, Buda tabiatına ait beş parmak dağında tuzağa düşmüştür.
Huh. Guy was going for a cup of coffee and tripped, impaled himself on something.
Bir fincan kahve almaya gidiyormuş ve tökezlemiş sivri bir şeye saplanmış.
Give it up for the man himself, mio migliore amico.
Alkışlarınızla karşınızda, en yakın arkadaşım!
"And no wonder, for Satan himself masquerades himself as an angel of light."
Şüphesiz ki, iblis kendini ışığın meleğiymiş gibi gösterir.
But here's the thing. Before I was called off the case, and maybe for all I know there's a reason I was called off I discovered that Dolly Moran used to work for the family of Chief Justice Garret Griffin himself.
Davadan alınmadan önce, tüm bildiğim belki davadan alınmamın bir sebebi Dolly Moran'ın Başyargıç Garret Griffin'in ailesi için çalıştığını öğrenmem olabilir.
Well, kiddos, it looks like Tobey himself is gonna enjoy three hots and a cot in the pokey for illegal street racing.
Evet çocuklar, göründüğü gibi Tobey yasa dışı sokak yarışından kodeste üç öğün yemek ve bir karyola alacak.
Mr. Singleton has called for a vote to select himself as the new captain of this crew.
Bay Singleton bu tayfanın kaptanı olabilmek için bir oylama istedi.
If a hacker wants to work for you, he has to prove himself by hacking you first.
Bir hacker sana çalışmak istiyorsa, önce seni hack'leyerek kendisini kanıtlamalı.
Michael Keaton gets cancer in the film, and he makes a video diary of himself for his unborn son.
Filmde Michael Keaton kansere yakalanır ve doğmamış oğlu için video günlük tutmaya başlar.
Of course, the only way to plant it in an isolated, bunkerized system in the middle of the Himalayas was for Gabriel to carry it in himself, which is why we're making sure none of the code burrowed in.
Elbette ki, Himalayaların ortasında, izole edilmiş bir sığınağa virüs sokmanın tek yolu Gabriel'in onu içinde taşımasıydı. Bu yüzden de virüsten bir şey bulaşmadığından emin olmaya çalışıyoruz.
That he saw himself as having strong momentum going for him...
Kendisi için güçlü bir hızın geldiği gördüğünü...
They say Kulikov himself personally worked on it for four years.
Kulikov'un bu iş üzerinde dört yıl çalıştığını söylüyorlar.
As we close the distance to the Andromache, the captain believes Bryson will attack port and set himself for a clean broadside volley.
Andromache'ye yaklaştığımızda kaptan, Bryson'ın saldırmak için iskele pozisyonu alıp düzgün yaylım ateşi için hazır olacağını düşünüyor.
She told us she had a past with Rabbit... which explained why he had taken her son earlier... and that Sheriff Hood had traded himself for the boy.
Bize Rabbit'le bir geçmişi olduğunu söyledi. Bu da Rabbit'in oğlunu neden kaçırdığını ve Şerif Hood'un kendini çocukla takas ettiğini açıklıyordu.
He couldn't keep his soaring vision of the cosmos to himself, despite the fact that the penalty for doing so in his world was the most vicious form of cruel and unusual punishment.
Kozmosa dair giderek artan görüslerini kendine saklayamadi bunu yapmanin karsiligi acimasiz ve alisilmadik bir cezanin en agir sekli olmasina ragmen.
So I did some detective work, and it turns out that our friend Fergus, the one who killed himself, is formerly of Everett Bank and Trust, and he had been under indictment for fraud.
O yüzden ben de biraz dedektiflik yaptım ve görünüşe göre arkadaşımız Fergus şu kendini öldüren kişi, vaktiyle Everett Bank and Trust'taymış ve sahtecilikten mahkemeye düşmüş.
himself 154
for her 243
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for her sake 60
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48
for her 243
for he's a jolly good fellow 82
for him 328
for her sake 60
for how long 637
for helping me 16
for help 25
for heaven's sake 399
for hours 48