Franc translate Turkish
223 parallel translation
Misters residents Potarlier Further to our dialogues and to link us reciprocally in the affair of the distillery of St Blaise, we give you by our representative one hundred fifty halves of one thousand franc banknotes.
Mösyö Bordier ve Pontarlier... Konuşmalarımızın devamı ve bağlayıcı olması bağlamında St. Blaise içki fabrikası hususunda temsilcimiz aracılığıyla 150 tane 1000 franklık banknotun yarısını gönderiyoruz.
Words and music, one franc.
Sözler ve müzik, 1 frank.
I can pick up a million-franc necklace.
Bir milyonluk gerdanlık yürütebilirim.
Now, there's a 50-franc note.
Bak burada ne varmış, 50 frank.
Because you won't get a franc, not a sou.
Çünkü zırnık koklatmayacağım.
The most sensational jewel robbery of a decade the disappearance of a two-million franc string of pearls from Duvalle and Company, the famous jewellers, still goes unsolved.
Asrın en sansasyonel mücevher hırsızlığı Meşhur mücevher şirketi Duvall ve Şsı.ndan çalınan iki milyon frank değerindeki kayıp inci gerdanlık hâlâ bulunamadı.
- 1 franc 50, madam.
- 1.5 frank hanımefendi.
She began to bet 100-franc chips.
100 franklık fişlerle oynamaya başlamıştı.
You take a 1000-franc note folded in quarters.
Dörde kıvrılmış 1000 franklık bir banknot çıkartırsınız.
I'll give you 10 franc for the lot.
Sana payın olan 10 frankı veririm.
- Ten franc.
- On frank.
I can sell you a beauty for 2 franc, 50.
Sadece 2,5 franka size bir güzellik yapabilirim.
It's quite unusual but could you advance me a few franc on Nana?
Oldukça alışılmadık gelebilir ama bana Nana için birkaç frank borç verebilir misiniz? Satacağından eminim.
Monsieur Zola wishes the advance of a few franc because he is sure Nana will sell.
Mösyö Zola birkaç frank borç istiyor çünkü Nana'nın satacağından emin.
Could you still let me have a few franc?
Yine de bana bir kaç frank ödünç verebilir misiniz?
So if the franc is down, why are they still looking for a new star?
- Phil, ben Rose. - Rose mu?
It'll cost me a franc, but it's worth it.
Bana bir franka mal olacak, ama değer.
A franc for your thoughts.
Düşüncelerin için bir frank.
Thus, franc by franc and sou by sou, Grandpère was able to put together a little sum. For Grandpère had a plan and a hope.
Böylece frank üstüne frank, kuruş üstüne kuruş koyunca Dede'nin umutlanmaya ve plan yapmaya yetecek kadar parası olmuştu.
A franc for the boxes if you're well-to-do, four centimes in the Gods if you're badly off.
Haliniz vaktiniz yerindeyse, localar 1 Frank durumunuz kötüyse, arka koltuklar 4 Centime.
A three-franc fine!
Üç Frank ceza! Hayır!
A three-franc fine.
Cezanız üç Frank!
"Madame, enclosed is 60,000 francs as requested, which terminates your account at this bank."
"Madame, isteğiniz üzere size 60,000 franc gönderiyor ve böylece bankadaki hesabınızı kapatıyoruz."
We need 50,000 francs.
50,000 franc yollamanız gerekiyor.
I don't want 70,000 francs lying about.
70,000 franc'ı evde tutamam.
I'm wiring 50,000 francs.
50,000 franc yolluyorum.
180 karats worth for 20,000 francs.
180 karat elmas 20 bin franc.
200,000 francs you've spent.
Tam 200,000 franc harcadın.
- Here's 5,000 francs.
- Alın, 5,000 franc.
2,500 francs, Monsieur.
2,500 franc, Monsieur.
One franc, Monsieur.
Bir frank, Monsieur.
- A whole franc!
- Bütün bir frank!
A franc for a paper you won't read.
Okumayacağın bir gazete için bir frank.
And if they do, they charge you twice the price. And in the morning, they tell the police just to get the 10 franc reward.
Tanırlarsa iki katı para isterler, sabah 10 frank ödül için seni polise ihbar ederler.
1 franc a day for 10 hours'work in a crowded, unventilated room.
Kalabalık ve havasız bir odada, günde 10 franka 10 saat çalışıyordum.
It used to cost a franc.
O zamanlar 1 Frank'a malolurdu.
I want it in 10,000-franc notes.
Parayı 10,000'lik banknotlar hâlinde istiyorum.
- I only have a 5,000 franc bill.
- 5000 frank tüm var.
Think a 6-franc Health label is for nothing?
Düşünsene 6-franc Health etiketinin hiçbir faydası olmuyor.
Yes, but, madame, that- - Well, that was a ten-thousand franc plaque.
Ama hanım efendi, 10.000 franklık çipti.
Still a 50-franc limit?
Açılışı 50 frankla mı yapacağız?
Lapeyre, repeat offender, 16 months and a 16-franc fine.
Lapeyre, aynı suçu daha önce işlediğinden, 16 ay ve 16 Frank para cezası.
Not a franc!
Bir Frank bile vermem!
I mean, as one businessman to another with the franc the way it is, up and down I would prefer to be paid in dollars.
Ama bir iş adamı olarak bunu konuşmalıyım. Frankın durumu biliniyor. İniyor çıkıyor.
You won't have one franc more.
- Bir frank daha vermem.
One franc and seventy.
- 75, 90. 1 frank 70 santim.
So that's a 50 franc difference.
50 frank fark var.
Get the last of my bananas, one franc!
Muzun altı tanesi 1 frank!
Come on, ladies. My bananas are going for one franc!
Altı tanesi 1 frank!
Look, ladies. One franc for six. Come and get it!
Kaçırmayın bayanlar!
1 franc 25.
- 1.25 frank.