Francine translate Turkish
1,232 parallel translation
Francine, I don't want to be a pencil pusher.
Francine, ben masa başı işi yapmam.
Francine, kids, meetJack Smith, my real dad.
Francine, çocuklar, karşınızda Jack Smith. Gerçek babam.
Francine, taste these eggs.
Francine, şu yumurtaları bir tat.
[Francine] This isn't working for me, Stan.
Bana faydası olmuyor, Stan.
Don'tyou get it, Francine?
Anlamadın mı, Francine?
- Francine, this is my dream.
- Francine, bu benim hayalim.
All right, Francine.
Pekala, Francine.
- I knowyou're working for the other side, Francine!
Diğer taraf için çalıştığını biliyorum, Francine! Ne?
Francine was right!
Francine haklıydı!
Francine, you were right.
Francine, sen haklıydın.
Ah, Francine, you're right.
Francine, haklısın.
[Stan] Francine, doyou even like Roger?
Francine, Roger'a benziyor musun?
- Today's the day, Francine.
- Gün bugündür, Francine.
Remember our agreement that we could each do one person and it wouldn't count?
Francine, birer kişi öldürürsek ve bu sayılmasa diye anlaşmıştık ya?
- Look at his life.
- Adamın hayatına bir baksana, Francine.
I tell you what, Francine.
Bak ne diyeceğim, Francine.
Francine, meet Karl Rove.
Francine, Karl Rove'la tanış.
Now, Francine. Your potato salad is the key to Stan's victory.
Francine, Stan'in zaferinde patates salatan en önemli rolü oynuyor.
You were right, Francine.
Sen haklıydın, Francine.
Francine, your negligee is see-through. Unfortunately, you are not.
Francine, geceliğin şeffaf ne yazık ki, sen değilsin.
Today is the anniversary of a huge fight... me and Francine got into last year.
Evet, gizleniyorum. Bugün benim ve Francine'in geçen yıl yaptığı büyük bir kavganın yıldönümü.
- Francine, can you hear me? - Don't kick me out.
- Francine, beni duyabiliyor musun?
- Francine, what year is it?
- Def Leppard mı? - Francine, hangi yıldayız?
Well, there you go. If you want Francine back, just recreate that moment.
Eğer Francine'i geri istiyorsan, o anı tekrar yarat.
- Nope, first time we've met, Francine.
- Hayır, ilk defa tanışıyoruz, Francine. - Ne?
It's the only photo of Francine where you can't see Vaj.
Bu Francine'in Vaj'ını göremeyeceğin tek fotoğrafı.
"Hayley - Me and Jeff went to Burning Man together. Rock on, Francine."
"Hayley, ben ve Jeff beraber Yanan Adama gittik."
Francine?
Francine?
Francine!
Francine!
Oh, Francine, for God's sake, we're married.
Francine, Tanrı aşkına, biz evliyiz. Beni seviyorsun.
I love you, Francine.
Seni seviyorum, Francine.
- Stan?
- Stan? - Francine?
Oh, Francine, thank God.
Francine, Tanrı'ya şükür.
- Tie a knot in it, Francine!
- O zaman çişini tut, Francine!
You understand.
Anlarsın ya! Haydi Francine.
Gosh, Francine, I didn't know friends meant that much to you.
Hay Allah! Francine arkadaşların senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
Oh, Francine.
Ah, Francine!
- Hi. We're your neighbours,
Selam, biz sizin komşularınız Stan ve Francine Smith.
Stan and Francine Smith. We came to invite you to our block party.
Sizi site partimize davet etmeye geldik.
I wish Francine kept hers this clean.
Keşke Francine de kendininkini böyle temiz tutsa.
- It's not always about you, Francine.
- Bu seninle ilgili değil, Francine.
Come on, Francine.
Haydi ama, Francine.
Francine, what the hell are you doing?
Francine, ne yaptığını sanıyorsun?
I know it's not easy, being married to a CIA man.
Francine, bir CIA adamıyla evli olmanın kolay olmadığını biliyorum.
- [Air Horn Blaring] - Francine, it's 5 : 58!
Francine, saat 5 : 58!
Ugh. They're snobs, Francine.
Burnu büyükler onlar, Francine.
Francine.
Francine.
[Francine's Voice] Open it!
Aç!
You have just eaten all of Francine's potato salad!
Francine'nin tüm patates salatasını yemiş olman.
- Francine?
- Francine?
My mother stole my boyfriend!
"Partiye devam, Francine."