English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gal

Gal translate Turkish

2,321 parallel translation
The spokesman Gal Salan declared yesterday :
Sözcü Gal Salan... dün yaptığı açıklamada...
Oh, oh, he'll flirt with any gal that says hello, and that's why Clara keeps him on a tight leash.
Robbie ona selam ver her kızla flört eder Bu yüzden Clara onun zincirlerini hep sıkı tutar
Great gal. Great gal.
Harika kadındı, müthiş biriydi.
Brave little gal.
Cesur küçük kız.
All right, all I know is what that crazy gal said.
Pekâlâ, sadece deli kızın anlattıklarını biliyorum.
- So how's the gal?
- Kız nasıI peki?
Would it be okay if you and your gal just moved over two stools?
Acaba sen ve arkadaşının iki tabure yana kayması mümkün mü?
All right there, Gal?
Sen iyi misin kızım?
Guess I still haven't met the right gal.
Sanırım doğru kadınla tanışamadım.
He's Welsh.
Gal'li.
Fast carny life. Beautiful gal.
Karnaval hayatı nasıldı?
Oh, I'm a party gal looking for a good time.
Seni bulmak istedim
All right, gentlemen... and lady... Let's fire this old gal up, see where she'll take us.
Hadi bakalım beyler, ve bayan yaşlı kızımızı çalıştıralım, bakalım bizi nereye götürecek.
/ got a gal Sweet as she can be
# Çok tatlı bir sevgilim var
As a present... For your gal.
bir hediye gibi... senin gal için.
What could be better than racing next to a gal in a bikini?
Bikinili bir kadınla yarışmaktan daha iyi ne olabilir?
You are one tough gal.
Sağlam kadınmışsın.
I just have to get used to the reality that I'm not the only gal that thinks you're fantastic.
Sadece senin harika olduğunu düşünen tek kadın olmadığım gerçeğine alışmaya çalışıyorum.
Choking a young gal to death...
Genç bir kızı boğarak öldürmek...
This gal has hers.
Bu kız o kız değil.
She's a good gal.
İyi kızdır.
He only asked me out because he thought I was some upper-crust, suit-wearing, business gal.
Bana çıkma teklif etti çünkü beni züppe takım giyen iş kadınlarından zannetti.
# Hello, my ragtime gal # #
Yapamazsın! Yaparım!
And see how the old gal's feeling.
Nasıl odluğunu görmem lazım.
One minute you're planning a trip to the Gal ¨ ¢ pagos and the next you're shopping funerary urns.
Galapagos'a seyahat planlarken bir de bakıyorsunuz cenaze için vazo alıyorsunuz.
That gal can take care of herself.
O kendine dikkat eder.
But there's a principle involved and that is one of poaching another man's gal.
Ama yazılmamış kurallar vardır ve başka bir adamın kızına yaklaşmak da bunlardan biri.
I'm going to steal my pretty, little wife back from you,'cause it's been a speck of time since I whispered sweet nothings in my gal's ear.
Çünkü kulağına güzel şeyler fısıldamayalı epey oldu.
Given that Saint Valentine was a third century Roman priest who was stoned and beheaded, wouldn't a more appropriate celebration of the evening be taking one's steady gal to witness a brutal murder?
Bu güne ismini veren Aziz Valentin, üçüncü asırda işkence görmüş ve asılmış bir Romalı rahipti. Birinin feci şekilde öldürüldüğü bir günü kız arkadaşla kutlamak sence ne kadar uygun olur?
Are you gonna marry that gal you chucked the Crowder case over?
Crowder davasından alınmana neden olan o kızla evlenecek misin?
Pick a gal though.
Ama bir kadın seçin.
When are you getting together with your gal pal?
Kız arkadaşınla ne zaman buluşuyorsunuz?
Okay, "a"... mom's alter has a lesbyterian gal-pal.
A ) Annemin kişiliklerinden birinin lezbiyen sevgilisi var.
I didn't want to be the gal who slept around the department.
- Emniyetin orta malı olmak istemedim.
World War II Army Guy- - a letter from your gal.
2. Dünya Savaşı askeri ; sevgilinden mektup.
Hey, that's my gal!
O benim kızım!
"the bell gal and her dixieland boys"? Oh yeah, big eye Louis.
The Bell Gal And Her Dixieland Boys'u?
The carefree gal in white pants.
Beyaz külot giyen orkid * kızı.
- No, I'm not participating in this. - I need to know that you can recognize that was a smoking-hot gorgeous gal.
O kızın ilik gibi bir hatun olduğunu kabul ettiğini bilmek zorundayım.
First person to untie me, guy or gal...
Beni ilk kim çözerse, erkek olsun kadın olsun...
- Uhn. - Hah. Guess the old gal's still got it.
Bu yaşlı kadında hâlâ iş var demek.
This one gal, Nhung Phuong - - her name means "velvet Phoenix."
Bir kız vardı Nhung Phuong. Anlamı Kadife Anka Kuşu.
You are a great gal, really smart and funny...
Sen harika bir kadınsın, zeki ve eğlencelisin...
Oh, no, you are not gonna ruin this gal's afternoon.
Hayır bu bayanın öğlen tatilini mahvedemeyeceksin.
It's just, you're such a bang-up gal. I thought it might get a little lonely.
Bu kadar güçlü biriysen sanırım kendini biraz yalnız hissediyorsundur.
So, Leonard, I'm taking your gal out for a steak dinner ; you want to join us?
Leonard, senin hatunu biftek yemeye çıkarıyordum, bizimle gelmek ister misin?
You're a peach of a gal, Ellie.
Dobra bir hatunsun Ellie.
It's one more than that short gal out in Jersey.
Jersey'li kısa kızdan bir fazla yine de.
It was just, you know, the gal pals... with mani-pedis, lunch and shopping.
İki kanka piliç gibiydik... Manikür pedikürden sonra yemek yiyip bir kaç şey aldık.
You got this gal, you know, skimpily- - a buxom girl- -
Ve güzel bir bölüm oldu.
You know, Emmy's really not a "gas up the jet" type of gal.
Emmy pek "jet deposu doldurma" tarzında bir kız değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]