English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gather around

Gather around translate Turkish

542 parallel translation
Gather around, everybody.
Herkes toplansın.
Gather around the sand table and I'll show you where you're going.
Kum tablasının etrafına toplanın, size nereye gideceğinizi göstereyim.
Okay, kids, now all kind of gather around, and we'll get into it.
Pekâlâ çocuklar, şimdi toplanın ve hemen başlayalım.
Gather around closer, please!
Daha yakına gelin lütfen.
"Our soldiers gather around the heating stoves in the camps, where they entertain themselves with music and singing, in the long waiting hours in this period of stagnant operations."
" Operasyonların bu durgun sürencinde, askerlerimiz uzun bekleyişler sırasında kamplarındaki sobanın etrafında müzik dinleyerek ve şarkı söyleyerek eğleniyorlar.
Everybody gather around.
Herkes toplansın bakalım.
Gather around and hear the words of the King.
Toplanın ve Kral'ı dinleyin.
All right, gather around.
Tamam, toplanın.
Everybody gather around here.
Hepiniz toplanın.
Everyone gather around!
Toplanın!
Folks, if you gather around... I'd like to tell you a few words about the Reata Rancheros.
Millet, bir toplanırsanız size Reata Rancheros'la ilgili birkaç kelime söylemek istiyorum.
Men of Zengtou will gather around the... northern capital, after we defeat the bandits
Zengtou lu gençleri eğitim için toplamalıyız... Eşkıyayı yenilgiye uğrattıktan sonra da,
Everyone please gather around so our principal, Bo Goldenrod... can introduce the teachers to the students and their parents.
Lütfen herkes müdürün etrafında toplansın, Bo Goldenrod öğretmenleri, öğrenciler ve velilere tanıtacak.
Oh my God, gather around!
O vebalı. Aman tanrım!
Come on, beast. Gather around here!
Hadi, hadi kaldır kıçını.
Gather around.
Toplanın.
- Gather around, please.
- Lütfen buraya toplanın.
Don't gather around here.
- Çeşmenin önünde toplanmayın lan hıyarlar. Haydi, Ya Allah! [MÜZİK BAŞLAR]
Gather around, look this way.
Toplanın etrafıma, buraya bakın.
Everyone, gather around.
Millet, toplanın.
Everybody, gather around!
Lütfen bize doğru yaklaşın!
Gather around, girls.
Etrafıma toplanın kızlar.
Alright gather around. C'mon. Listen up.
Toplanın.
Gather around Uncle Al. All right, that's close enough.
Tamam, bu kadar yeter!
Hey, come quick! Gather around.
Çabuk gelin, toplanın.
Because the next day, people gather around the water coolers to talk about it, right?
Çünkü insanlar ertesi gün bir araya geldiklerinde..,... önünde konuşurlar, değil mi?
We gather around four-forty.
Sanırım 16 : 40 civarında.
All right, gather around.
Tamam, herkes toplansın.
All these people gather around you like you God almighty.
Tüm bu insanlar Tanrıymışsın gibi çevrene toplanmış.
Gather around, everyone.
Herkes toplansın.
Gather around
Toplanın!
The females gather around him.
Dişiler onun etrafında toplanıyor.
Their infants and offspring gather around them.
Yavrular ve çocuklar da onların çevresinde toplanıyor.
Family, gather around me.
Ailem toplanın.
Okay, boys, gather around and listen up.
Tamam, çocuklar, etrafıma toplanın ve dinleyin.
I gather that you've been around, as the saying is.
Hayat tecrübeniz fazla sanırım.
Gather around, folks!
Toplanın ahali!
Just gather everyone around the fireplace and draw the drapes.
Sadece perdeleri kapatıp herkesi şömine başına toplayalım.
Well, the only thing we can do is gather our group together, take another look around that area tomorrow.
Yapabileceğimiz tek şey, grubumuzu toplayıp yarın bu alanın çevresine bakalım.
Gather around.
Toplanın şöyle. Sıkıca çek.
And if any one of you friends and neighbors, kind of gather around and...
Ve sizler... dostlar ve komşular, birlik olursanız ve...
For instance, if we put a butterfly in a cage, within a few hours, it will be able to gather many other butterflies around it which will quickly swarm in, in answer to its call, even covering a distance of several miles.
Örneğin, bir kelebeği bir kavanoza kapattığımızda, bir kaç saat içinde çağrısına cevap veren pek çok kelebeğin kavanoz çevresinde kümelendiğini görürüz. Üstelik bir kaç kilometrelik bir alan içinde.
And the community gather all the people around the word'Allah'.
Ve bu topluluk, tek bir sözün çevresinde bir araya geliyor ;'Allah'.
- Gather around me!
- Mahmut Hocayı işletmeye karar vermedik mi?
It was the most elaborately planned scientific voyage of the century sent around the world to gather knowledge about the geography natural history and peoples of distant lands.
O yüzyılın en özenle planlanan Bilimsel bir yolculuğu doğal topraklar, insanlar, uzak topraklar ve Dünya Coğrafyası hakkında bilgi toplamak üzere gönderildi.
And now, as the photon storms gather in swirling clouds around us, preparing to tear apart the last of the red hot suns, I hope you will all enjoy with me what I know you will find a tremendously exciting and terminal experience.
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
Swordsmen from around all the places gather... for the important event.
Bu önemli olay için, her diyarın silahşörleri... burada toplanırlardı
Where people who gather laughing around the votive fountain, the woman who touches it with a friendly gesture, share in the same cosmic innocence.
Adak kuyusunun etrafinda gülüsülen yerde dostça bir jestle ona dokunan kadin da ayni kozmik masumiyeti paylasiyor.
everybody gather round It's time for the Pigpen hoedown jump up and down Shut your eyes and whirl around
Pekâlâ millet toplanın. Sıra geldi Pigpen'in folkloruna. Topuklarını tokuştur, yukarı aşağı zıpla, gözlerini kapa ve etrafında dön.
Okay, gather around everybody.
Pekala, herkes toplansın.
Crowds would gather from miles around just to see me bite the big one.
Millerce uzaklardan insanlar beni görmeye geliyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]