Around here translate Turkish
24,419 parallel translation
Burn your ugly face into my brain... so I can remember you when it's too peaceful around here.
Çirkin suratını beynime kazıyayım da burası fazla huzurlu olduğunda seni hatırlayabileyim.
I see you around here again, you'll be shitting your own teeth, Pablo.
Seni bir daha buralarda görürsem, kendi dişlerini sıçarsın, Pablo.
There's an auditorium around here with an exit at the back.
Burada arka çıkışı olan bir amfi var.
Who do I have to fuck around here to get a network connection for Chrissakes?
İnternet için birilerinin peşinden mi koşmam gerekiyor?
I know my leg slows me down around here, but I-I can do better.
Bacağımın beni yavaşlattığını biliyorum ama daha iyisini yapabilirim.
I was really young. And then I fell into the foster system, then I bounced around here and there for a bit until Siobhan adopted me.
Sonra koruyucu aile sistemine dahil oldum ve oradan oraya atlayıp durdum ta ki Siobhan beni evlat edinene kadar.
You look around here.
Etrafina bir bak.
I just want to be able to walk around here without everybody looking at me like I'm some kind of terrified bigot.
Sadece dışarı çıkıp kimse bana korkak bir yobazmışım gibi bakmadan yürüyebilmek istiyorum.
I don't think so, but I don't know, and you gotta be really careful around here.
Sanmıyorum ama bilmiyorum, dikkatli olmalısın buralarda.
People need positive role models around here.
İnsanların pozitif idollere ihtiyacı var.
Walkin'around here like you own the place, threatening'me.
Buraya sahipmiş gibi dolaşıp, tehdit savurmalar falan.
Okay, well, speaking of standing, um... I feel obligated to voice... to voice my concern... over some of the practices that have been happening around here lately.
Tamam, ayakta durmaktan bahsetmişken endişemi dile getirmeyi kendime borç biliyorum.
I allowed you to think you have some sort of special privilege around here... which you don't.
Senin burada bir çeşit özel birey olduğunu düşünmene izin verdim. Ancak değilsin.
Hey, it's gonna get even noisier around here.
Daha da gürültülü olacak.
People are pretty swell around here.
Buradaki insanlar harikadır.
Gotta start pinching pennies around here.
Biraz tutumlu davranmamız lazım.
And sure, I got to do some things for them sometimes, but... it's good to stay quiet around here.
Bazen onlar için bir şeyler yapmak zorunda kalıyorum ama buralarda sessiz kalmak iyi oluyor.
The hell that you've got going around here.
Buralarda yaptığın şeyleri.
All the shit you've hung up and hidden away around here, that's what.
Etrafa astığın ve sakladığın tüm saçmalıklar, Ondan bahsediyoruz.
! Does it feel like there's a hurricane around here somewhere?
Sana burada bir yerlerde kasırga varmış gibi mi geliyor?
Around here, what are the odds of that.
Buralarda, böyle bir ihtimal var mı?
Look, I knew he lived around here somewhere.
Buralarda bir yerde yaşadığını biliyordum.
Actually, there's a lot around here that could use a woman's touch.
Aslında burada kadın eli değmesi gereken çok yer var.
Nobody does any maintenance around here.
Burada hiç tamirci de yok. Paramız olsaydı çağırabilirdik.
What is happening around here?
- Ne dönüyor burada?
Do you live around here?
Buralarda mı yaşıyorsun?
Pablo, you don't see another eyeball around here, do you?
Pablo, etrafta başka bir göz küresi görmedin değil mi?
Listen, I don't want to be a dick, it's just I can't afford to live around here.
Bak, puştluk yapmak istemiyorum. Sadece buralarda yaşamayı karşılayamıyorum.
Uh... probably around here.
Hayır, muhtemelen buralardadır.
Thomas, what is going on around here?
- Thomas, ne oluyor burada?
Well, hey, uh, what are you doing standing around here talking about it?
Neden orada dikilip konuşuyorsun?
It's the one thing that's working around here.
Burada çalıştığımız tek şey bu.
Listen, I know what's happening around here.
Burada neler döndüğünü biliyorum.
My dad's around here.
Dur biraz. Babam buralardadır.
You have no idea, everything I do around here!
Burada yaptıklarımdan haberin yok senin!
It's for the other beta that we've got kicking around here.
Burada oyalandığımız başka bir beta için.
Another thing that's really crazy around here is that we're talking about money.
Burada delice olan diğer şey para hakkında konuşuyor olmamız.
You better learn how it works around here.
Burada işler nasıl yürür öğrensen iyi olur.
I think we should start around here.
Bence buradan başlamalıyız.
He came around here trying to talk me into an expedition to find some gold.
Bir seferinde bana altın aramakla ilgilenip ilgilenmediğimi sormak için buraya gelmişti.
Isn't Mayor Quimby from somewhere around here?
Belediye Başkanı Quimby buralardan bir yerden değil miydi?
So, everything around here freezes instantly, even metal.
Buradaki her şey anında donuyor, metal bile.
Footsteps and yells and any human sound would have to be Happy and Toby'cause they're the only people around here.
Adımlar, bağırışlar ve herhangi insan sesi Happy ve Toby'ninkiler olacak çünkü çevrede bir tek onlar var.
Um, unless your mamotchka Is a fan of rat droppings and dirty needles, There's really not much around here by the way of souvenirs.
Eğer annen sıçan gübresi hayranı değilse, bu bölgede hediyelik pek fazla bir şey yok.
Whoa, there are kids around here, buddy, okay?
Whoa, Çocuk var burada birader, oldu mu şimdi bu?
Now throw me around like a rag doll before the Thai food gets here.
Şimdi Tayland yemeğimiz gelmeden benimle bez bebek gibi oyna.
It's gotta be around here somewhere.
- Buralarda bir yerde olmalı.
You know, when you first came sniffing around here,
Buraya gelip etrafı araştırmaya başladığında seni yanlış yönlendirdim.
Or we could run the line the other way around and connect it to the outtake over here.
Ya da diğer taraftan hat çekeriz ve buraya bağlarız.
You don't just waltz in here, and push me around.
Öylece gelip de beni naşlayamazsın.
I can go around the back to get to the bathroom once Fred's here.
Fred geldiğinde banyoya gitmek için arkadan dolaşabilirim.
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here's my 20
here we 20