He's an artist translate Turkish
256 parallel translation
How about mentioning that he's married to an artist with a great future?
Ya harika geleceği olan bir sanatçıyla evlenmekten bahsetmeye ne dersin?
He was so obviously conscious oflooking more like an athlete than an artist.
Apaçık bir şekilde, bir sanatçıdan çok bir atlete benzemeye çalışıyordu.
He's an artist, but you don't understand that.
O bir artist, ama sen bunu anlamıyorsun.
This court should not give Mr. Nugent privileges just because he's an artist.
Mahkeme, bay Nugent'a sanatçı olduğu için ayrıcalık tanımamalı.
And when you meet a man who's labeled "artist" you know he's going to be all you think an artist is supposed to be.
Ve sanatçı etiketli bir adamla tanıştığında....... onun kafanda oluşturduğun gibi bir sanatçı olduğunu düşünüyorsun.
Why, he's just an old quick-change artist but real quick.
Fikrini çabuk değiştirmekte hızlıdır hem de çok hızlı.
He's a beekeeper and an artist.
Arı yetiştiricisi ve ressamdır.
- You can trust him, he's an artist.
- Ona güvenebilirsiniz, bir sanatçıdır. - Heykeltıraş mısınız?
He's got a wife that's an artist in the studio and an artist in the kitchen.
Onun hem stüdyoda hem de mutfakta sanatçı olan bir karısı var.
He's an artist, my friend.
O bir sanatçıdır, kardeşim.
You were an artist and he was a famous poet.
Sen bir ses sanatçısıydın ve o da ünlü bir şair idi.
He's an artist son of Professor Jules Heitz at Berlin University Doctor of Literature.
Berlin Üniversitesinde Edebiyat Profesörü olan Jules Heitz'ın sanatçı oğlu.
I don't have to tell the daughter of Lorenzo... that an artist is destroyed only when he's kept from his work.
Bir sanatçının sonunu getiren şeyin onu işinden alıkoymak olduğunu Lorenzo'nun kızına hatırlatmama gerek yoktur herhâlde.
He's an artist named Shokichi.
Shokichi adında bir ressam.
Nobody must realise that the artist is worthless... that he's an abnormal, inferior being... who squirms and twists like a worm to survive
Hiç kimse, bir sanatçının değersiz, anormal ve göründüğünden daha basit ve hayatta kalmak için, sürekli kıvırmak zorunda olan biri olduğunu anlamamalı.
He's an artist.
Kendisi ressamdır.
He's an artist, and this is allegory.
O bir sanatçı ve bu bir imaj.
He's an artist, eh?
O bir sanatçı.
As I was saying, he's an artist from Rome and I've hired him to do some restoration...
Dediğim gibi, o Roma'dan gelen bir sanatçı ve... onu bazı restorasyon işleri için kiraladım.
I think he's an artist.
Bence o bir sanatçı.
Yeah, seems to me that if an artist takes a trip, well, he's gonna bring a sketchpad, he's gonna bring his pencil. - Really?
Gerçekten mi?
He's an artist.
O bir sanatçı.
All you know about an artist is if he's gone broke.
Bir ressam hakkında tek bildiğin onun meteliksiz kalıp kalmaması.
And under Exupéry's, it said that he was an artist... with very powerful eyes... who was a tamer of wild animals.
Ve Exupéry'e gelince, çok güçlü gözleri olan vahşi hayvan evcilleştiricisi bir sanatçı olduğunu söylemiş.
- He's an artist!
- O bir sanatçı!
But I did meet a guy here who's an art critic from the news, and he says he gets so goddamn mad every time he sees this, that he walked up to one of the artist at the show tonight and said,
Burda biriyle tanıştım o haber merkezinden bir sanat eleştirmeni, ve o her zaman çılgın olduğunu söyler her zaman böyle görünür, ve o sanatçılardan birine doğru yürüdü bugün şovunu gösterdi ve dediki,
- He's an artist. - He's like being at a party.
Onu izlemek, tıpkı bir partiye gitmek gibi.
- An artist. - No, he's just our... tailor.
Yok, o sadece... bizim terzi.
- He's an artist.
- O bir sanatçı.
Thinks if he's an artist he can mess around.
Sanatçıyım diye kadınlara asılabileceğini sanıyor.
A guy, he's an artist.
Bir adam, o bir ressam.
He was neither an official artist, nor a dissident.
Ne bir devlet sanatçısı ne de bir muhalifti.
He calls himself an artist's agent. ( SCOFFS )
Kendine sanatçı temsilcisi diyor.
You can't rush him. He's an artist.
Ona acele ettiremezsin.
He's an artist, kind of.
Artist, bir tür.
- He's still an artist with a Thompson.
- Hala Thompson'u iyi kullanıyor.
I mean, he could be a professional con artist who meets innocents abroad... and gives them this song and dance about being an independent whatever that was.
Profesyonel bir sahtekar olabilir. Yurt dışındaki masum insanlarla tanıştıktan sonra onlara şu serbest bilmem ne hikâyesini anlattıktan sonra onları dolandırıp kaçıyor olabilir.
But no-one should call himself an artist unless he's paid for it.
Ama bedelini ödüyor olmadıkça, kimse kendisine sanatçı dememelidir.
It's just that he's an artist, you know.
Ama o bir sanatçı.
He's an artist, a great artist.
O büyük bir sanatçı.
Yeah, he's an artist when he's sober.
- Evet, ayıkken bir sanatçı.
He had a prodigious talent as an artist and was much sought after when it came to the documenting of one's wealth and position in society in a portrait.
Bir sanatçı olarak üstün bir yeteneği vardı. Zenginlerin varlığını ve toplumdaki yerini anlatan portreleri çok talep görürdü.
You're an artist and he's another one.
sanatçi oldugunuz bir ve o kisinin baska.
I could love a man if he's not a real artist... but I couldn't love an artist if he's not a real man.
Gerçek bir sanatçı olmayan bir adamı sevebilirim... ama gerçek bir adam olmayan bir sanatçıyı sevemem.
To top it off, he's an artist.
Her şeyden önce adam bir ressam.
So he's either an artist or an actor.
O bir artist veya aktör.
An avant-garde Broadway choreographer, he was lured to Hollywood by producer Arthur Freed... and became MGM's resident artist for 30years, thanks to sympathetic producers like Freedand, later, John Houseman.
... Arthur Freed tarafından ayartılıp Hollywood'a getirildi ve 30 yıl boyunca MGM için çalıştı. Freed ve daha sonra John Houseman gibi sempatik yapımcılar sayesinde tabii.
He's working now in a record shop, but he's really an artist.
Şu an bir müzik dükkanında çalışıyor, ama gerçek bir sanatçıdır.
But, you know, he's an artist.
Ama o bir sanatçı.
He's an artist.
Bir sanatçı.
his tears and laughter so people see he's an artist.
Aktörün gözyaşları ve kahkahası... böylece insanlar onun sanatçı olduğunu görebilir.
he's an idiot 170
he's an architect 23
he's an animal 43
he's an asshole 70
he's an engineer 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an alien 17
he's an ass 27
he's an old man 43
he's an architect 23
he's an animal 43
he's an asshole 70
he's an engineer 17
he's an actor 55
he's an angel 27
he's an alien 17
he's an ass 27
he's an old man 43
he's angry 68
he's an 20
he's an expert 18
he's an assassin 16
he's an adult 32
he's an ex 66
he's an old friend 37
he's an orphan 21
he's an fbi agent 16
he's an alcoholic 20
he's an 20
he's an expert 18
he's an assassin 16
he's an adult 32
he's an ex 66
he's an old friend 37
he's an orphan 21
he's an fbi agent 16
he's an alcoholic 20
he's an addict 25
an artist 65
artist 86
artista 23
artists 74
artistic 22
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
an artist 65
artist 86
artista 23
artists 74
artistic 22
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's so handsome 49
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's my brother 335
he's gone 2224
he's my best friend 106
he's a doctor 159
he's my dad 94
he's back 468
he's my cousin 54
he's so hot 26
he's my man 22
he's a liar 128
he's coming for you 27
he's coming 800
he's so beautiful 30
he's a good boy 135
he's my hero 20
he's my cousin 54
he's so hot 26
he's my man 22
he's a liar 128
he's coming for you 27
he's coming 800
he's so beautiful 30
he's a good boy 135
he's my hero 20