English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He won't be back

He won't be back translate Turkish

280 parallel translation
- He won't be back.
- Geri gelmeyecek.
He won't be back.
Geri dönmeyecek.
- I don't know, but he won't be back.
- Bilmiyorum ama geri dönmeyecek.
He won't be back till noon?
Öğleye kadar kadar dönmez mi?
He has quite a few deliveries, and he won't be back until after lunch.
Dağıtması gereken bayağı bir şey var ve öğlene kadar gelmeyecek.
He won't be back.
Dönmeyecek.
But he won't be back till the soldiers are gone.
Ama askerler gidene kadar geri dönmeyecektir.
- He won't be back until this evening, sir.
- Bu akşama kadar dönmeyecek, efendim.
He won't be back tomorrow.
Yarın gelmeyecek.
He won't be back for a long time.
Uzun süre dönmeyecek.
He won't be back till Sunday.
Pazar gününe kadar gelmeyecek.
He sure won't be back.
Dönmeyecek.
He won't be back for eight or ten days at least.
En az sekiz ya da on günden önce dönmeyecektir.
He won't be coming back.
Geri gelmeyecek.
And he won't be back till this evening.
Ve akşama kadar da gelmeyecek.
He won't be back to Skull.
Skull'a geri gelmeyecek.
He won't be happy but what is more important, he won't be back.
Mutlu olmayacaktır ama daha da önemlisi, geri de gelmeyecektir.
If Madame insists on waiting... he won't be back before midnight.
Madam beklemekte çok ısrar ederse beyefendi gece yarısıdan önce dönmez.
- He won't be back till the first of the week.
- Bay Kettering hafta başına kadar dönmeyecekmiş.
- He won't be back until midnight. - Right.
- Gece yarısına kadar gelmeyecek.
Because Jasper, you see, it's his cab. He's out at the Bar Six and won't be back for a couple of hours.
Çünkü Jasper, taksinin sürücüsü Bar Six'de olmak için çıktı ve bir kaç saatten önce dönmez.
He won't be back from Koblenz until tonight.
Koblenz'e gitti, gece dönecek.
He won't be back till 8 : 00.
8'den önce gelmeyecek.
If I know Tuareg hospitality, he won't be back before dawn.
Eğer Tuareg misafirperverliğini birazcık biliyorsam, gün doğmadan gelemeyecektir.
I'd like to gamble he won't be back.
Bahse girerim geri dönmez.
He won't be back today.
Bugün dönemez.
Chances are, madam, he won't be coming back.
Umarım asla geri gelmez.
- Maybe he won't be back.
- Belki de geri dönmeyecek.
- He won't be back until tomorrow.
Yarına kadar da gelmeyecek.
He knows I won't let myself be trapped... between two armies with my back to the sea.
İki ordu ve deniz arasında sıkışıp... kendimi kapana kıstırtmayacağımı biliyor.
He won't be back anymore.
Geri dönmeyecek.
You mean, he won't be back anymore tonight.
Bu gece gelmeyecek öyle mi?
He won't be back at all.
Hiçbir zaman.
He won't be back till Tuesday.
- Hayır! Salı gününe kadar gelmez.
He won't be back until Monday.
Pazartesiye kadar dönmeyecek.
He won't be back till tomorrow night.
İşten yarın geceye kadar dönmeyecek.
Mommy said he won't be back for a long time.
Annem uzun bir süre dönmeyeceğini söylüyor.
He won't be coming back.
Geri dönemez.
He won't be expecting it, and I'd get back the hundred.
Bunu beklemiyordur, ve 100 doları da geri alırdım.
But he won't be back all day.
Ama bütün gün dönmeyecek.
Leo has to go to the castle at five o'clock, so he won't be back before six.
Leo saat beşte, kaleye gitmek zorunda. Yani altıdan önce dönemez.
He won't be back for a week.
Haftaya gelecek.
He won't be back until later tonight.
Bu gece geç saatlere kadar gelemeyecek.
If the captain is duty-bound to report what he saw, there won't be evidence to back him up.
Eğer Kaptan her gördüğünü rapor etmek zorundaysa, böylece elinde bir kanıtı da olmayacak.
He won't be back for days.
Dönmesi uzun zaman alır.
He won't be back for a long time
Uzunca bir süre dönmeyecek.
He won't be back till tonight.
Geceye kadar da dönmeyecek.
He won't be back until next week.
Önümüzdeki hafta dönecek.
Joakim, he had some business in town this evening... and won't be back'til tomorrow.
Joakim'in akşam kasabada biraz işi var ve yarına kadar da dönmeyecek.
Now, he won't be back here till tomorrow.
Yarın gelecek.
He won't be back until suppertime.
Aksam yemeginden önce dönmeyecekmis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]