English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Be back soon

Be back soon translate Turkish

2,769 parallel translation
He'll be back soon.
Yakında geri gelir.
I'll be back soon.
Evde çalışsan.
He'll be back soon.
Yakında gelir.
Uh, but I'll be back soon.
Ama birazdan döneceğim.
Okay, I'm gonna be back soon.
Hemen döneceğim.
I'll be back soon.
Hemen döneceğim.
Look, I'll be back soon, okay?
Bu yüzden, bugünün iki gün sonrasında orada neler döndüğünü bilmek yararlı olacaktır. Hemen dönerim tamam mı?
- I'll be back soon
- Hemen döneceğim.
- They'll be back soon.
- Yakında dönecekler.
- Yes, but I'll be back soon.
- Evet ama, hemen döneceğim.
My mom will be back soon, so I'll be at the pier.
Annem yakında dönecek, iskeleye gitmem gerek.
He'll be back soon.
Yakında dönecek.
Will he be back soon?
Kendisiyle yakın zamanda görüşebilir miyim?
Oh, but Maya's gonna be back soon enough, so I have to enjoy it while I can.
Vakit varken tadını çıkaralım, değil mi bebeğim? - Tamam, görüşürüz.
She should be back soon. Uh, can you tell her that Patty stopped by?
- Patty uğradı der misiniz?
And I'll be back soon, okay?
Yakında döneceğim, tamam mı?
She'll be back soon.
Çok geçmeden döner.
I'll be back soon.
Tekrar gelirim.
I'll be back soon.
Döneceğim.
We'll be back soon.
Hemen döneceğiz.
I'll be back soon.
Hemen dönerim.
She will be back soon, mother.
Birazdan gelir, anne.
- l'll be back soon
- Ben yakında döneceğim!
I'll be back soon.
Yakında döneceğim.
Well, Claudia'll be back soon.
Ama Claudia yakında döner.
I'll be back soon, okay?
Anneciğine bir öpücük ver.
The second we get this thing figured out, which will be very soon- - I can assure you that- - I'm gonna come back, and I'm gonna get you, I promise.
Biz bu işi çözer çözmez ki çabucak çözeceğiz, seni temin ederim gelip seni alacağım.
I'm not sure I'm gonna be coming back down anytime soon, Connie.
Yakın bir zamanda tekrar gelir miyim bilemiyorum Connie.
Lip says he'll be back to normal as soon as he starts drinking again.
İçki içmeye başlayınca normale döner dedi Lip.
Believe me, I'll be back over there soon enough.
İnan bana çok yakında döneceğim oraya.
Well, at least we know Virgil won't be going back to that line of work anytime soon.
En azından Virgil'in bu işe bu yakınlarda dönemeyeceğini biliyoruz.
I'll be back teaching as soon as I get the three strikes law overturned or I run out of cash, whichever come first.
3 Grev yasasını kaldırır kaldırmaz öğretmenliğe geri döneceğim. Ya da param bitince, artık hangisi önce olursa.
Because you will be coming back here, soon.
Çünkü yakında buraya geri döneceksin.
I'll be back in charge as soon as you and your... stupid pocket protector screw it up.
- Umarım keyfini çıkartıyorsundur. Sen ve aptal cep koruyucun çuvalladığında başa ben geçeceğim. Affedersin.
And I'll be back as soon as I can, OK?
En kısa sürede dönmeye çalışacağım.
Every man for a hundred miles will be marching off to war soon and most of them will never come back.
Yakında her adam yüzlerce mil ötesine savaş için ilerleyecek olacak ve birçoğu asla geri dönemeyecek.
I will be back as soon as I can.
En kısa sürede döneceğim.
ah then we come back soon so that we do not worry know that the road be careful ah ah
Evet, birazdan oradayız. Bizim hakkımızda endişelenmeyin. Anladım, kendinize mukayyet olun.
Don't be nasty. Not as soon as you're back.
Döndüğün anda çirkinleşme.
He will be back soon.
Yakında geri döner.
Then tell my lieutenant that I'll be back as soon as I can.
Müsait olur olmaz geleceğimi komiserime söyle o zaman.
I'll be back as soon as I can.
Çabucak geri dönmeye çalışıcam..
I have to be back soon. My son's over there too.
Benim oğlum da orada.
Back at the Large Hadron Collider in Geneva, the beams will soon be smashing together with enough force to produce particles that could prove this warped dimension really exists.
Cenevre'deki LHC'ye döndüğümüzde, bu çarpık dördüncü boyutun gerçekten var olduğunu kanıtlayan parçacıkların üretilmesinin verdiği güçle ışınlar, daha çarpıcı hale gelecek.
He'll be back at it as soon as he walks out
Dışarı çıkar çıkmaz yine işe koyulacak.
I'll be back as soon as I can.
En yakın zamanda dönerim.
Hey, um, don't you have to be getting back soon?
Çok geç kalmadan eve dönmek gerekmiyor mu?
I'm sure I'll be back again soon anyway.
En yakın zamanda geri döneceğime eminim zaten.
I'll be back with help as soon as I can.
En kısa sürede yardımla beraber geri döneceğim.
I'll be back as soon as I can.
En kısa sürede döneceğim.
Back-up will be here soon
Destek biraz sonra burada olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]