Heading north translate Turkish
491 parallel translation
I still don't get this business of heading north... toward a place we don't know anything about.
Hala şu kuzeye, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz yere... gitme işini anlayamıyorum.
I know you're all wondering why we're heading north, instead of toward our base.
Hepinizin üs yerine neden kuzeye gittiğimizi merak ettiğinizi de biliyorum.
Over Rome, heading north.
Roma üzerinden, kuzeye doğru.
- Along the coast heading north.
- Kuzeye uzanan sahil boyunda.
- I'm heading north.
- Kuzeye gidiyorum.
Dr. Miles Bennell and Becky Driscoll... now believed heading north... in a black and white Ford sedan... license number 2-X-3-7-7-9-6.
Şimdi kuzeye gittikleri sanılan Dr. Miles Bennell ve Becky Driscoll siyah - beyaz bir Ford Sedan'dalar. Plakası 2-X-3-7-7-9-6.
Instead, we are heading north toward Reims.
Ama biz kuzeye, Reims'e doğru gidiyoruz.
Gen. Yague is heading North and conquers Badajoz.
General Yague kuzeye doğru hareket ederek Badajoz'u ele geçirdi.
I'm heading north.
Kuzeye gidiyorum.
Slitheen heading north!
- Slitheen kuzeye yöneldi!
Look, Yank... the last thing that Jap Major is gonna be looking for... is us heading north.
Bak Amerikalı... Japon Binbaşı'nın beklediği en son şey... kuzeye gitmemiz.
Heading north.
Kuzeye doğru.
Fang Chengtian is heading north Tell everyone to go north
Fang Chengtian kuzeye yöneldi herkes kuzeye gitsin
If it is cynicism, then it has crossed the Strait, reached Rome, and is heading North!
Eğer bu kinizm ise boğazı geçti, Roma'ya vardı ve kuzeye yöneliyor.
So they're heading north, trying to get away, now that amnesty is cut off.
Demek, af işi iptal olduğu için Kuzey'e kaçıyorlar.
- Heading north, Mulehall.
- Kuzeye gidiyoruz Mulehall.
- Yeah, man, heading north.
- Evet dostum, kuzeye.
Pretoria control to Cheetah squadron intercept Twin Cessna bandit heading north.
Pretoria kontrolden Çita birliğine kuzeye giden Twin Cessna'nın arkasına düşün -
Heading north.
Kuzeye yöneldi.
Saw him heading north out of town with a renegade Injun.
Bir Kizilderili'yle birlikte, Kuzeye gittigini gördüm.
He's heading north now riding with a renegade Indian.
Simdi Kuzeye gidiyor bir Kizilderili'yle birlikte.
He's heading north now, but he'll turn southwest head for Mexico.
Kuzeye gidiyor, ama Güneybatiya dönecek Meksika yönünde.
We're heading north, men.
Kuzeye gidiyoruz.
If the sun's on this side, we're heading north.
Eğer güneş bu taraftaysa, kuzeye gidiyoruz.
And when the time come, I'm heading north.
Ve vakti geldiğinde, ben kuzeye gidiyorum.
Said they were heading north.
Kuzeye gidiyorlarmış.
He'll be heading North, up to the snow in the Kruger Pass.
Kuzeye doğru gidecektir, karlı Kruger geçidine doğru.
He's indeed heading north along here, utilizing the eastern slopes of the Urals.
Gerçekte kuzeye gidiyor şurada. Uralların doğu yamaçlarını kullanacak.
He's currently heading north on Highway 17.
Şu anda 17. Karayolu'nda ilerliyor.
[Siren Wailing] Patrol, we've spotted Knight heading north on 3-7.
Knight'ın kuzeye doğru 3-7 doğrultusunda gittiği saptadık.
Highway 37, heading north.
37. karayolunda kuzeye doğru ilerliyor.
"Heading North Africa, Palmyra."
"Kuzey Africa, Palmyra doğrultusu."
He's heading north on Brickell.
Brickell üzerinde kuzeye gidiyor.
Right now, his car's heading north on Palm Canyon Road.
Şu anda arabası Palm Canyon Yolu'nda kuzeye doğru gidiyor.
I'm going to be right here, heading north at 110 per.
Tam burada olacağım ve saatte 180 hızla kuzeye doğru gideceğim.
Heading north on Ardmore.
Ardmore'dan kuzeye doğru gidiyor.
You work a search pattern heading north.
Sen kuzeye giden bir arama şekli belirle.
Bus spotted heading north toward Garabuan.
Kuzeyde Garabuan'a doğru görüldüler.
Heading north. Yes, heading north to process his opium.
Evet, kuzeye gidip afyonunu satacak.
It shouldn't cost more than a few minutes if you're heading north on the 710.
Eğer 710. otoyolda seyrediyorsanız yol birkaç dakika içinde açılacaktır.
Keep heading them north!
Onları kuzeye doğru yola devam edin!
There's a train come to pick up the turpentine every day, come out of the west end of the swamp heading'cross the line to the paintmakers up north in Ohio.
Her gün bir tren terebentin almaya gelirdi. Mason-Dixon hattından geçerek, Ohio'daki fabrikaya geliyordu.
He's heading pretty far out on the north flag and awfully high.
Kuzeye doğru uzaklaşıyor, çok da yükseldi.
The citizens'militia were now heading due north at this position.
Albay Gearhart komutası altındaki 2nci Süvari Müfrezesi uzak mesafeli teması sürdürüyordu.
Attention, attention, suspect heading due north.
Dikkat. Dikkat. Şüpheli kuzeye gidiyor.
Headquarters Charlie, heading'north on Centre Street...
Merkez Charlie, Merkez Cadde'nin kuzeyinden giriyoruz.
Monkey spotted 1,800 yards west by north-west heading 0-89, velocity 2.2 miles per hour.
Radara göre... maymun kuzey batıdan batıya doğru bir mil 089 yönünde görülmekte. Hızı satte 2 mil.
Uh, Quarry took a hard left on to a rough dirt road. heading due north.
Taş ocağı sola sert bir dönüş yaptı ve bozuk toprak bir yolda kuzeye yöneldi.
I'm heading into the north corridor leading to the boiler room so you guys come down the other way.
Ben, kazan dairesine inen kuzey koridordan gideceğim... sizler de öbür taraftan gelin.
I think you're heading directly north.
Sanırım doğrudan kuzeye gidiyorsun.
Close heading, north-east.
Soundwave, araştırması için Laserbeak'i yolla.
north 417
northwest 51
northman 49
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52
northern light 22
northwest 51
northman 49
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52
northern light 22
north africa 17
northeast corner 21
heading 58
heading home 29
heading south 26
heading out 31
heading east 20
heading west 18
northeast corner 21
heading 58
heading home 29
heading south 26
heading out 31
heading east 20
heading west 18