Her body translate Turkish
6,977 parallel translation
Every time you kill him, he's just gonna jump into another body.
Her öldürdüğünüzde başka bir bedene atlıyor.
I've still appropriated her body without her consent.
Sonuçta o farkında değilken onun bedenini kullanıyorum.
Her body was taken over by Rebekah Mikaelson.
Onun bedeni Rebekah Mikaelson tarafından alındı.
Well, you ask me, it's a good thing you took over her body.
Bana sorarsan bedenini alman iyi olmuş.
Eva Sinclair has resumed control of her body, leaving Rebekah trapped and powerless, so make with your spells and enchantments and put my sister back in her true body.
Rebekah da kapana kısılıp güçsüz kaldı. O yüzden büyülerini sihirlerini yap da kız kardeşimi gerçek bedenine taşı.
I'm sorry about your friend, but if Eva is back in control of her body... Then you need to let the witches put that body down.
Eğer Eva bedeninin kontrolünü yeniden sağladıysa cadıların o bedeni yok etmesine izin vermeniz gerekiyor.
Eva's gone for good, but her body, this body is still linked to Davina and those children.
Eva tamamen gitti ama bu beden hâlâ Davina ve diğer çocuklara bağlı.
What did you do with her body?
Cesedini ne yaptınız?
And I watched the life drain from her body.
Ve ruhunun vücudundan çekilmesiniz izledim.
State troopers found her body in a ditch, in an abandoned construction site outside of Tucson.
Eyalet polisi ölü bedenini, Tucson'un dışındaki terk edilmiş bir inşaat alanında bulmuş.
Where is her body? It's okay.
Cesedi nerede?
[ RIARIO ) Clarice Orsini has been murdered, her body found crucified in the Papal Bath.
Clarice Orsini öldürüldü. Cesedi Papa Banyosu'nda çarmıha gerilmiş halde bulundu
Her body wasn't found there.
Kızın bedeni orada bulunamadı.
They found her body down by the river, stabbed to death, and the detectives who caught the case, they got nowhere with it and moved on.
Cesedini nehrin kenarında buldular, bıçaklanarak öldürülmüş. Davaya bakan dedektifler hiçbir ipucu bulamadı ve davayı öylece bıraktılar.
Other than the stab wounds to her heart and her throat, her body was mostly pristine.
Kalbindeki ve boğazındaki bıçak yaraları dışında vücuduna neredeyse el değmemiş.
They haven't found her body yet, so there's a chance she's still alive.
Henüz cesedini bulamadılar, hâlâ hayatta olma ihtimali var yani.
Her body was found here, halfway along the cut-through, the Black Pad.
Cesedi burada yolun yarısında yani Black Pad'de bulundu.
Her body to the hands of God in the sure and certain hope of the resurrection...
Bedeni yeniden dirilmenin kesin umudu ve güvencesiyle Tanrı'nın ellerinde.
You're as close now to catching Lynda Mann's killer as you were when her body was found all right.
... şu anda Lynda Mann'nin katilini yakalamaya cesedi bulunduğu zamanki kadar yakınsın.
You're as close to catching her killer as when her body was found.
Şimdi Lynda Mann'nin katilini yakalamaya cesedi bulunduğu zamanki kadar yakınsın.
- Of her body.
- Cesedin resmini.
She was wearing this tight red dress that highlighted every curve of her body, her breasts, her hips, her...
Üzerinde daracık kırmızı bir elbise vardı vücudunun her kıvrımını ortaya çıkartıyordu, göğüslerini, dudaklarını...
"on her body, his lips on her mouth" "
"ihtiyacı vardı, dudaklarını ise ağzında" "
Just managed to get free and carry her body onto the bank.
Zar zor akıntıdan kurtulup Pippa'nın cesedini banka çıkarabildim.
You're all over her body.
Bütün vücudunda parmak izlerin var.
~ But where did you bury her body?
- Cesedini nereye gömdün?
She was sleeping, and through the windows came the moonlight, and illuminated her body.
O uyurken camdan içeri ay ışığı gelirdi. Bedenini aydınlatırdı.
I mean, her body's healing, but they just can't say when she's gonna regain consciousness.
Ama onlar sadece diyemeyiz Ben, onun vücudun iyileşme anlamına diye bilincini yeniden olacak olduğunda.
We think, uh, she and her husband panicked and dumped the body someplace.
Kocasıyla panikleyip cesedi bir yere attıklarını düşünüyoruz.
You said that you could put Rebekah back in her original body.
Rebekah'yı orijinal bedenine sokabileceğini söylemiştin.
They're to protect her, the one who knows more about mind invasion and body jumping than all of us put together.
Zihin tecavüzü ve beden değiştirmede hepimizi toplayıp ikiye katlayacak kadar iyi bileni korumak için.
I need Rebekah back in her original body so she can help me destroy her.
Rebekah'nın kendi bedenine geçmesi gerek ki öldürmemde yardım edebilsin.
Dahlia is on her way, but now the previous tenant of Rebekah's body has seized control and isn't keen on giving it up.
Rebekah'nın içinde olduğu bedenin sahibi kontrolü ele aldı, vermeye de meyilli değil.
Young Freya here, although powerful, lacks the spell to put Rebekah back in her true body, and that's where you come in.
Genç Freya da güçlü olmasına rağmen Rebekah'yı gerçek bedenine sokacak büyüyü bilmiyor. İşte burada devreye giriyorsun.
So he would condemn her to the body of a beast?
Yani onu bir canavarın bedenine mi mahkum etmiş?
You hurt her, they'll never find your body.
Onu incitirsen cesedini bulamazlar.
Each bit of your body will become a celebration.
Vücudunuzun her parçası kutlama yapar.
Look, you can hook me up to the rock, take brain scans, test every nerve in my body, but there's one thing your lab work will never be able to tell you.
Bak, beni kayayla buluşturabilirsiniz beyin taraması yaptırabilirsiniz, vücudumdaki her hücreyi test edebilirsiniz ama laboratuvar çalışmalarının size söylemeyeceği bir şey var.
Putting Mona's body in the trunk of her car, hiding it or dumping it.
Mona'nın cesedini bagaja koyarken saklarken ya da bir yere atarken.
Four years later, I was born... .. with it written all over my infant body.
4 yıl sonra ben doğmuşum bebek vücudumun her tarafında kitap yazılıymış.
This will immobilize your body, but you'll feel everything.
Bu vücüdunu hareketsiz kılacak. Fakat her şeyi hissedeceksin.
Check and see if they got a Jane Doe body dump matches her description.
Ellerinde tanıma uyan isimsiz bir ceset var mı bak bakalım.
Okay? You cannot just call her up and ask where's the body.
Öylece arayıp ceset nerede diyemezsin.
Got to look at the body. The body will tell you what you need to know if you look in the right place.
Eğer doğru yere bakarsan vücudu, bilmek istediğin her şeyi anlatacaktır.
I have received word that Rodrigo's sister, Laura Cereta, intends to claim her brother's body.
Rodrigo'nun kardeşi Laura Cereta'nın cesedi talep ettiğine dair havadisler aldım.
Every cell within him has changed, in his body and his mind.
İçindeki her bir hücre hem bedenen hem zihnen değişti.
When I came out of the Mist, every cell in my body had a different electrical charge.
Dumandan çıktığımda vücudumdaki her hücrenin farklı bir elektrik akımı vardı.
Local residents already fear her disappearance might be connected to the murder of Lynda Mann, whose body was found only a few hundred yards away, three years ago.
Bölgenin sakinleri kayıp olayının üç yıl önce cesedi evinden birkaç yüz metre ötede bulunan Lynda Mann ile cinayetiyle bağlantılı olabilir diye çoktan korkmaya başladı.
Once you start touching somebody's body, the rest of it just kind of melts away.
Birinin bedenine dokunmaya başlayınca diğer her şey kayboluyor.
So, her whole body's covered in these puncture wounds you see on her face.
Bütün vücudu, şu suratında gördüğümüz yaralarla kaplı demek.
To hold the mirror up to nature, to show virtue her own feature, scorn her own image and the very age and body of the time its form and pressure.
"Doğaya ona erdemini... göstermek... görüntüsünü küçümsemek... zamanın bedenini, formunu ve baskısını göstermek için."
body 247
bodyguard 57
body fat 19
body parts 18
body language 42
body and soul 43
body experience 27
body strength 24
bodyguards 21
body of christ 30
bodyguard 57
body fat 19
body parts 18
body language 42
body and soul 43
body experience 27
body strength 24
bodyguards 21
body of christ 30