English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hot rod

Hot rod translate Turkish

161 parallel translation
The hot rod's outside.
Gazozlar dışarıda.
- Check the hot rod.
- Hey, şuna bir bakalım.
A bunch of us guys are chipping in on a hot rod.
Birkaç arkadaş birleşip spor bir araba alacağız.
- You mean that Russian hot rod outside?
Yani dışarıdaki Rus arabası mı?
Stop reading those hot rod magazines, buddy.
Yarış dergilerini okumayı bırakmalısın dostum.
Little'55 runnin'hot rod.
55 model modifiye yarış arabası.
He used to sing this to me in his hot rod back in 1956, in the front seat.
Bunu 1956'da ön koltukta onun sıcak kollarındayken söylerdi.
Okay, hot rod.
Pekala, bay yüksek performans.
Uh, I don't know, Hot Rod.
Bilmiyorum, Hot Rod.
But Hot Rod and Kup are still outside the city.
Ama Hot Rod ve Kup hala şehrin dışında.
Kup, Hot Rod, look!
Kup, Hot Rod, şuna bakın!
Okay, forget it. Kup, Hot Rod, you get the Dinobots aboard and get us out of here!
Kup, Hot Rod, siz Dinobotları alın ve bizi buradan götürün!
Kup and Hot Rod just bought it.
Kup and Hot Rod'da gemiyi idare edemiyor.
Hot Rod, help me!
Hot Rod, yardım et!
Me Grimlock positive Hot Rod and Kup close.
Ben Grimlock, Hot Rod ve Kup'a yaklaşıyorum.
- That was dumb, hot rod. Real dumb.
- Bu aptalcaydı modifiye bayan, çok aptalca!
Better hit the phone, Hot Rod.
Telefon zamanı.
They wouldn't want to bruise their little hot rod.
O güzel arabalarına zarar vermek istemezler.
Why drive a jalopy when you can have a hot rod?
Son model araba varken neden bir külüstürü kullanasın?
We got us a big, old, red hot rod.
Büyük, eski, kırmızı bir aracın peşindeyiz.
wang, thang, rod, hot rod, humpmobile, Oscar, dong, dagger, banana, cucumber, salami, sausage, kielbasa, schlong, dink, tool, Big Ben, Mr Happy, Peter, pecker, pee-pee, wee-wee, wiener, pisser, pistol, joint, hose, horn, middle leg, third leg, meat, stick, joystick, dipstick, one-eyed wonder, junior, little head, little guy, rumple foreskin, Tootsie roll, love muscle, skin flute, Roto-Rooter, snake...
... çubuğu, zımbırtısı, arabası Oskar'ı, bıçağı, muzu hıyarı, salamı, sucuğu kulesi, Bay Mutlu'su, Peter'ı, ağaçkakanı, ufaklığı tüfeği, boynuzu, orta bacağı, eti oyun çubuğu tek gözlü canavarı ön derisi, aşk kası, fülütü yılanı...
Watch the hot rod.
Arabaya bakın.
I'm too old, too tired and too hungry to go chasing some hot rod.
Çok yaşlı, çok yorgun ve çok açım. Serseri falan kovalayamayacağım.
A new Hot Rod.
Yeni bir Hot Rod.
We are not designing a "hot rod," Lieutenant.
Burada "turing" yapmıyoruz, Binbaşı. ÇN : Turing :
That is exactly what we're designing- - a 24th century, warp-powered, ultra-responsive hot rod.
Tam olarak dizayn ettiğimiz şey bu- - bir 24. yüzyıl, warp kapasiteli, ultra-duyarlı turing.
What's a hot rod?
Kızgın çubuk da ne?
Erlich gimping around in his goddamn hot rod is not discreet.
Erlich'in lanet arabasıyla ortalarda dolanması hiç de ihtiyatlı bir hareket değil.
And the winner is Hot Rod Zoidberg!
Ve kazanan Yolların Ustası Zoidberg!
Besides that, I had a dream somebody bought me a hot rod... I believe it was Willie Nelson.
Üstelik rüyamda Willie Nelson'ın bana bir piston getirdiğini gördüm.
Cops was after my hot rod lincoln.
Polisler Hot Rod Lincoln'umun peşindeydi.
Okay, here he is, fresh from Toretto's hot rod heaven.
İşte geliyor, Toretto'nun garajından yeni çıkmış.
And if it don't show up quick... then I am going down to the store and get a hot rod magazine,'cause they got the chicks with the boobs on there.
Eğer çabuk ortaya çıkmazsa markete gidip modifiye araba dergisi alacağım çünkü kapaklarında büyük göğüslü çıtırlar oluyor.
What's the plan now, hot rod?
Şimdiki plan ne parlak zeka?
Not everyone leaves this house... by climbing out the window and jumping into a waiting hot rod.
Herkes senin gibi pencereden aşağı inip, kendisini bekleyen bir arabaya atlamıyor. - Belki birimiz onunla konuşmalı.
Open it, hot rod.
Aç bakalım, neymiş.
My car is a hot rod
Benim arabam sıcak bir çubuk.
I heard there was a little incident earlier concerning a certain crappy orange hot rod out at the Miller farm.
Bugün Millerların çiftliğinde portakal renkli bir arabayla ilgili ufak bir olay çıkardığınızı duydum.
I want to get a look at that sexy hot rod.
Şu seksi arabaya bir göz atmak istiyorum.
Hot Rod, the shuttle's coming.
Hot Rod, mekik geliyor.
Hot Rod, Look!
Hot Rod, bak!
No you don't, Megatron!
- Yoldan çekil, Hot Rod!
It's Hot Rod.
Bu Hot Rod.
Where's Hot Rod?
- Hot Rod nerede?
From his driver's license, I discovered... I had leaped into one Cam Wilson, a 17-year-old hot-rod jockey who loved junk food... and had the zits to prove it.
Ehliyetinden anladığım kadarıyla Cam Wilson denen birinin yerine geçtim 17 yaşında yarış arabasına binip abur cubur yiyen ve bunun kanıtı, sivilceleri olan birisi.
Okay, hot-rod.
Öyle olsun, hız canavarı.
And you and I are undercover detectives on the hot-rod circuit.
Ve sen ve ben sıcacık pistonların üstündeki gizli dedektifleriz.
It's that hot-rod Joey.
Kızgın çubuk Joey için.
He said : " You'II drive me to drink if you don't stop driving that hot, rod... lincoln.
Dedi : "Meyhaneye süreceğim kendimi, bırakmazsan eğer... şu Hot, Rod Lincoln'u."
- Well, hot dog. ROD TODD [IN UNISON] :
Ne sosis ama!
But A-Rod's pretty hot.
Ama A-Rod's oldukça iyidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]