English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / However i can help

However i can help translate Turkish

42 parallel translation
However I can help, I'll do it.
Ne şekilde olursa olsun, yardım edeceğim.
" However, I'll be grateful for all the help I can get,
Ama alabildiğim her yardıma müteşekkirim.
However Juliette and I can help you leave Paris.
Bununla birlikte, Juliette ve ben, Paris'i terk etmeniz için size yardım edebiliriz.
However, I can't help looking at you
Buna karşılık, gözlerimi sizden alamıyorum
However, I can agree to help you in another way.
Ama size başka bir şekilde yardım edebilirim.
However, Ma'am, I am now returned, and my mind can't help remembering talk of wedding bells.
Mamafih hanımefendi, artık geri döndüm, nikah çanları muhabbetini hiç unutamıyorum.
Heh. However... the good news is, I think I can help you.
Ancak... iyi haber şu ki, sanırım sana yardım edebilirim.
However, under the circumstances, I can give you something to help you sleep.
Bununla beraber, bu şartlar altında, size uyumanızı sağlayacak birşeyler verebilirim.
Well, I'd be happy to help you however I can.
Elimden geleni yapmaktan mutlu olurum.
However, if our interests coincide, and we can help each other, I believe God will forgive us.
Bunun yanında, Tanrı'nın bu görevin üstesinden gelecek güçlere katılanları affedeceğini hissediyorum.
However I can't help being somewhat disheartened - that my father has become a ( moronic golem? ).
Ancak bu, babamın aç bir hortlak olduğu gerçeğinden dolayı kırılan kalbimi düzeltmiyor.
However, that means a delay before I can send any other resources to help search.
Ancak, bu arama için gönderebileceğim kaynaklarda gecikme yaratacaktır.
However, I'm sure the Zone can help you.
Fakat eminim Bölge sana yardımcı olabilir.
I'll help however I can.
Elimden gelen yardımı yaparım.
Or suck his dick, however you feel like you can help him out. I remember being 9 and being hard and not knowing why, or what to do.
Nasıl yardım etmek isterseniz... 9 yaşındayken çadır kurup ne olduğunu ya da ne yapmam gerektiğini anlayamadığımı hatırlıyorum.
There's a piano in the rehearsal space and I'll help you out however I can.
- Harika! Prova odasında bir piyano var. Bende elimden geleni yaparım.
However, I can't help but worry since I wasn't able to contact him for a long time.
Yine de, yardımcı olamıyorum ama uzun bir süredir onunla iletişim kuramadığım için endişeleniyorum.
I will help you however I can.
Size elimden geldiğince yardım edeceğim.
Well, I'm here to help however I can.
Eh, ben yardım etmek için buradayım her nasıl olursa.
I would wanna be there like, to help however I can.
Ben de orada olup sana yardımcı olabilirim.
And your mother and I, we will help you follow it however we can.
Ve annenle ben, elimizden geldiğinde sana yardım edeceğiz.
Uh, orders are to help reach out to the accident victims families, however I can.
Görevim kaza kurbanlarının ailelerine elimden geldiği kadar yardımcı olmak.
I want to help however I can.
Klinikte çalışıyordum. Yardımım dokunsun isterim.
Because I'm going to help you however I can.
Çünkü ne olursa olsun sana yardım edeceğim.
I know this is a lot, and we're here to help you however we can.
Bu sizin için çok fazla biliyorum elimizden geldiği kadar size yardım etmek için buradayız.
Dr. Simmons to the E.R. Dr. Simmons to the E.R. I would like to help out, Chief, however I can.
Bir şekilde yardım etmek isterim Şefim.
However, if you leave now with Marcel, we'll never see each other again, and I cannot find you, and I can't help you.
Eğer şimdi Marcel ile gidersen bir daha birbirimizi göremeyiz. Yani seni bir daha göremem, yardım da edemem.
I'll help however I can.
Elimden geldiğince yardım edeceğim.
Well, certainly, I'll be glad to help out however I can.
Kesinlikle. Yardım edebilirsem sevinirim.
I'm a clinician, so I just want to help my patients however I can.
Ben bir hekimim, dolayısıyla hastalarıma elimden gelen her yolla yardım etmek istiyorum sadece.
I help out however I can.
Elimden geldiğince yardım etmek isterim.
Happy to help however I can.
Memnuniyetle yardım etmeye çalışırım.
I'm sorry, uh... we're ready to help, however we can.
Kusura bakma yardıma hazırız, elimizden her ne gelirse.
I'll stay and help however I can and then come up, two or three days max.
Kalıp elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağım, - en fazla 2-3 güne dönerim.
I'll help however I can.
Elimden geldiğince yardımcı olurum.
"Sure, I'd love to help however I can."
Butonunun altında yer alıyor hemen.
And that's really it, Jimmy. I want to help all of you however I can.
Hepinize elimden geldiğince yardım etmek isterim.
However... I can't help feeling she's still rather young to marry, to say nothing of the differences in background and in, uh, religion.
Yine de evlenmek için genç olduğunu düşünmeden edemiyorum kültür ve din farklılıklarını saymıyorum bile.
I know enough to know that if they're what's juicing him up, and they've got that connection with him, however it works, then maybe we can use them to find him and help him.
Onların Downe'u besleyen varlıklar olduklarını ve bir şekilde onunla iletişim kurabildiklerini anlayacak kadar bilgim var. İşe yararsa onlar aracılığıyla Downe'u bulup yardımcı olabiliriz.
I'm gonna help you however I can.
Yardım edebildiğim her şekilde yardımcı olacağım.
I'll help however I can.
Elimden geldiğince yardımcı olacağım.
I promised to help you, and I will, however I can.
Yardım edeceğime söz verdim ve edeceğim. Nasıl olursa olsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]