English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm calling him

I'm calling him translate Turkish

446 parallel translation
- I tried to stop him from calling you.
- Seni aramasını önlemeye çalıştım.
I tried to ignore him, but he kept after me, kept calling up.
Onu duymazdan gelmeye çalıştım, ama peşimi bırakmadı..... sürekli arıyordu.
I'll begin by not calling him a cunning drunkard.
Ona sinsi sarhoş demeyerek başlarım.
- You think I like calling him a bum?
- Benim hoşuma mı gidiyor sanıyorsun?
I've been calling him that since I'm a kid. Now be quiet! - Why did you not tell them about my brother?
Seni daha önce bir yerde gördüm.
Let us be off. I can hear him calling out.
- Kaçalım, bağırdığını duyuyorum.
I'm calling for the patrol car to take him in.
Onu alması için devriye arabası çağırıyorum.
No, I was just thinking that I wouldn't be so against the thought of keeping you here... without calling him.
Hayır, sadece seni burada tutma düşüncesine, karşı olmazdım... onu çağırmadan.
- I'm calling him to say we don't want it.
Adamı arayıp istemediğimizi söyleyeceğim.
And every time I find him in the same place. On the front lawn, in his pajamas... calling my name.
Her seferinde aynı yerde buluyorum onu ön bahçede, pijamalarıyla adımı sayıklarken.
I'm calling Mr Simpson and telling him I'm resigning.
- İşi bırakıyorum. Personel bölümündeki Bay Simpson'ı arayıp istifa ettiğimi söyleyeceğim.
Look, I'm calling the kennel to come get him.
Gelip onu almaları için barınağı arıyorum.
I called him a ponce, and now I'm calling you one.
Ona pezevenk dedim, ve şimdi sana da pezevenk diyorum.
- I'm calling him!
- Çağırıyorum!
I "m calling to let him Know that I" m coming bacK. I " m not pushy.
Onu aramamın tek sebebi ; geri döndüğümü bilmesini istememdi. Israrcı falan değildim.
"If he comes calling tomorrow... " I will name him'Two-Socks'. "
Eğer yarın da buraya gelirse ona Çift-Çorap adını takacağım. "
I'm calling him S.B.
Ona S.B. diyorum.
Calling me honey, and - I swear I've never seen him before.
Bana "canım" diyordu ama yemin ederim onu daha önce görmedim.
- I don't like him calling Jesse names.
- Jesse adını anmasından hoşlanmadım.
I guess we're calling him Booth for now.
Sanırım ona şimdilik Booth diyoruz.
And I'm not calling him Pablito.
Ve ona Pablito demiyorum.
I'm not calling him Pablito.
Ona Pablito ismini koymayacağım.
- I wouldn't go calling him, Jim.
- Ben olsam aramazdım Jim.
I'm not calling him a liar, but he wasn't stupid enough to promise two.
Ona yalancı demiyorum, ama iki home-run sözü vermeyecek kadar akıllıydı.
That's what I'm calling him.
Ona bu ismi verdim.
So I've been calling Kaji to ask him to take me, but he's been out.
O yüzden Kaji ye beni alması için aramıştım ama o da dışarıda.
I'm calling the police on him, I'm gonna do it right now
Polis çağıracağım, hemen şimdi.
Get him out of here! I'm calling anesthesia
Ben anestezisti çağırıyorum.
And he said, "The next name on my calling list is Lazarro, and I'm telling him that Sean Archer writes his own ticket," okay?
O da dedi ki, "Senden sonra ilk arayacağım kişi Lazarro, ve ona Sean Archer'ın artık kendi işini kendi yapacağını söyliyeceğim."
The reason I'm calling is because your husband has been very bitchy around here lately, and I'm thinking that maybe if you gave him some more sex...
Seni aramamın nedeni şu. Eşin son zamanlarda oldukça huysuz ve ben belki de biraz daha seks yaparsanız iyi olur diye düşünüyorum.
I'm calling him right now.
Telefon ediyorum.
Calling him lazy and stupid, I understand?
Ona tembel ve aptal demişsiniz sanırım?
I think George is calling me, so I'm gonna go and give him a hand.
Sanırım George beni çağırıyor, ona yardım edeyim.
And I don't want you calling him a sissy.
Ve ona, hanım evlâdı demenizi istemiyorum.
I'm calling him.
O'nu arıyorum.
That's part of what I'm calling to tell him about.
Ona söylemem gereken şeylerden biri de buydu.
I found him the first month of the first year of this new century, so I'm calling him Nineteen Hundred!
Onu bu lanetli yüzyılın, ilk yılının ilk ayında buldum. Bu yüzden ona ; "Bin Dokuz Yüz" diyeceğim.
He thinks I'm calling him. That's it!
Onu çağırdığımı sanıyor!
One day I'll stop calling him'sir and I'll hug him. Come on to work
Bir gün O'na "Efendim" demeyi bırakıp kucaklayacağım.
I'm thinking instead of calling him to win him back...
Telefon etmek yerine, onu tekrar kazanmak için giysilerimi çıkardım. - Hayır.
I'm looking for Ray. I've been calling him.
Ray için gelmiştim. Onu arayıp duruyorum.
How does he know he doesn't want to talk to me? He doesn't know what I'm calling him about.
Benimle konuşmak istemediğini nereden biliyor.Onu ne için aradığımı bilmiyor.
I'm sick of him calling my mom a...
Anneme kaltak demesinden bık- -
I'm calling him "new guy."
Ona "yeni çocuk" ismini taktım.
I don't know where he's from or what his name is. But... I'm calling him Lucky.
Nereden geldiğini veya adının ne olduğunu bilmiyorum ama Lucky adını verdim ona.
Anyway, he gave me his phone number and I just tried calling him.
Neyse, bana numarasını verdi ve demin onu aramaya çalıştım.
I'm sorry for what I said about Harry. calling him a bastard.
Harry hakkında söylediklerim için özür dilerim.
I probably pissed him off calling him Fred.
Ben de ona Fred diyerek onu daha da kızdırmış olmalıyım.
I'm calling because I'm concerned about him.
Sizi aradım çünkü onun için kaygılanıyorum.
Am I safe in calling the President and telling him you've signed off on me? That I'm approved as Chief American Judge?
Sence, başkanı arayıp mahkemenin baş yargıcı olarak atandığımın senin tarafından bildirildiğini söylemeli miyim?
I told him to stay out, that I was calling the police and he broke in.
Ona uzak durmasını söyledim, yoksa polisi arayacağımı, sonra içeri girdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]