English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm his best friend

I'm his best friend translate Turkish

169 parallel translation
Now I come to think of it, I'm not sure I wasn't his best friend.
Şimdi düşündüm de, en iyi dostu ben olabilirim.
In a normal situation... I can see where a young man would rebel at the idea of killing his best friend... but this ain't a normal situation.
Normalde... genç bir adamın en iyi arkadaşını öldürmeye karşı çıkmasını anlarım.
We called it quits ages ago and I'm practically engaged to his best friend.
Onunla ilişkim çoktan bitti ve şimdi onun en yakın arkadaşıyla nişanlıyım.
I am his director, producer and best friend.
Ben onun yönetmeni, prodüktörü ve en iyi arkadaşıyım.
I was his best friend.
Benim en iyi arkadaşım.
Well, maybe he ain't any Fred Astaire but he's my best friend, and I'm his best man.
Fred Astaire olmayabilir, ama o benim en iyi dostum. Ben de sağdıcıyım.
I'd always been told a boy's best friend was his mother, so... here I am.
Bana daima, bir çocuğun yeri annesinin yanıdır, denmisti, bu yüzden işte buradayım.
I was his father's attorney and best friend for about 40 years.
Babasının da avukatlığını yaptım, kırk yıl boyunca en iyi dostumdu.
Can you imagine how brave it was of poor Mrs Sprout, even in her terrible distress, to suggest that I come to you, his best friend, and ask you to substitute?
Bay Sprout'un başına bu felaketler gelmişken, onun yerine, provalarımıza sizin gelmenizi istemek için buraya gelerek küstahlık mı etmiş oluyorum?
I am his best friend.
Onun en iyi arkadaşıyım.
I'm his best friend.
Ben onun en iyi arkadaşıyım.Sana söylemedim mi?
Who are you? LYLE : Lyle Rogers. I'm his best friend.
- Lyle Rogers.
"Please tell our good friend that I shall try my best to see him during his visit."
"Lütfen, dostumuza... "... onu ziyaret etmek için elimden gelen her şeyi yapacağımı söyle.
I should have a lawyer here, but my lawyer is his best friend.
Burada bir avukat olmalıydı ama benim avukatım Onun en yakın arkadaşı.
Easy, Rasta. I'm not gonna forget my best friend on his day of days.
Hayatının en önemli gününde en iyi dostumu unutmam.
He could sit back and talk to me'cause I was his best friend.
arkasına yaslanıp benimle rahatça konuşabilir çünkü ben onun en iyi arkadaşıyım.
Unless John McClane and his new best friend complete the tasks I set them.
Eğer John McClane ve onun yeni arkadaşı onlar için hazırladığım görevi yerine getiremezse.
But... I'm his best friend. He sent me to you.
Ama onun en iyi arkadaşıyım ve beni sana gönderdi.
- Well... I'm his best friend!
- Onun en iyi arkadaşıyım!
I'm his best friend, you know. And I'm very happy for him.
Ben onun en iyi arkadaşıyım ve onun adına çok mutluyum.
I'm the one who's his best friend and I'm very, very happy for him.
Ben onun en iyi arkadaşıyım. ... ve onun adına çok çok mutluyum.
But I am his best friend and I'm very happy for him.
Fakat ben onun en iyi arkadaşıyım ve onun adına çok mutluyum.
No, Father, how would he know me, you know, I'm just his best friend.
Tabii ki tanıyor, Peder. Ben onun en iyi arkadaşıyım.
I'm in front of Sam Baily's house, and I'm joined by his best friend Travis Bartholomew.
Sam Baily'nin evinin önünde, en iyi arkadaşı Travis Bartholomew'leyim.
So I get up the nerve to break his heart and he gives me this look and says, "I wanna cry because I'm losing the best friend I ever had."
Bu yüzden, cesaretimi toplayıp onunla konuştum. ... bana şöyle bir baktı ve dedi ki, "Ağlamak istiyorum çünkü Sahip olduğum en iyi arkadaşımı kaybediyorum."
I'm curious. What kind of man fucks his dying best friend's wife?
Merak ediyorum ne tür bir adam en iyi arkadaşının karısıyla birlikte olur?
I am his best friend, Luvia.
Ben onun en iyi arkadaşıyım, Luvia.
But, I could never become his best friend.
ama asla en iyi arkadaşı olamadım.
I'm his best friend and I forgot his 16th birthday.
Onun en iyi arkadaşıyı ve 16. doğumgününü unuttum.
I'm his best friend.
Ben onun en iyi arkadaşıyım.
I'm his best friend.
Ben onun en yakın dostuyum.
I'm the lead guy's best friend and I wait for him in this bar and save his seat.
Bak, başroldeki adamın en iyi..... arkadaşı rolündeyim, barda onu bekliyorum..
Until then, I'm his new best friend.
Bundan sonra onun en iyi arkadaşı ben olacağım.
- And Scott says I'm his best friend.
- Ve Scott en iyi dostu olduğumu söyledi.
Baby, JD is my best friend, but if you need me to kick his ass, I will kick his ass, cos I care for you.
Bebeğim, J.D. benim en yakın arkadaşım. Ama dinle. Eğer onun kıçını tekmelememi istersen bunu yaparım.
I let my best friend risk his life just to get my dead dog back.
En iyi arkadaşımın, ölmüş köpeğim için hayatını riske atmasına neden oldum.
Because I'm his best friend.
Çünkü en iyi arkadaşıyım!
I SHOULD'VE KNOWN. THAT'S WHY I'M SUDDENLY HIS NEW BEST FRIEND.
Birden bire en yakın arkadaşı olmamın sebebinin bu olduğunu tahmin etmeliydim.
Yeah, and the best part is, that idiot actually thinks I'm his friend.
En komik kısmı da şu ki, aptal, onun arkadaşı olduğumu sanıyor.
Uh, Scott's father You must be Elliot's dad Actually, no, I'm his dad's best friend I'm Will Truman - Oh, hi
Çocukken parktaki eziklere öyle yapardım ondan önceki gün Olivia'nın topa vurma oyununda.
And I basically kidnapped my best friend, okay? And blew his only shot at college.
En iyi arkadaşımı kaçırdım ve kızını patlattım.
The bad part is I'm already seeing his best friend.
En kötü tarafı, hala en iyi arkadaşı ile görüşüyorum.
I met his mom and his best friend, but he's in New York right now.
Annesi ve en iyi arkadaşıyla tanıştım ama o, şu anda New York'ta.
He said I'm his best friend, and I can go over to his house whenever I want!
Dedi ki, ben en iyi arkadaşıymışım, ve ne zaman istersem evine gidebilirmişim!
Have I sacrificed my own well-being for the sake of him, or have I let my own selfish needs stand in the way of being his best friend.
Onun iyiliği için fedakarlıkta bulunuyor muyum? Yoksa bencilce ihtiyaçlarım dostumla arama mı giriyor?
- Yeah, and I'm his best friend.
- Ben de en yakın arkadaşı.
Guess I'm his best friend now.
Sanırım artık onun en iyi arkadaşıyım.
I then went out with his best friend.
Sonra onun en iyi arkadaşıyla çıktım.
and I will be in the hospital with his best friend Jason Street!
En yakın arkadaşı, Jason Street'le birlikte hastanede olacağımı.
Robin, I'm his best friend.
Robin, Ted'in en iyi arkadaşı benim.
While I'm in here dealing with all this, by myself, and my best friend's out there putting a four-barrel carb in his damn truck.
Tüm bunlarla tek başıma uğraşmaya çalışırken, en iyi arkadaşım dışarıda bir yerlerde lanet arabasına dörtlü karbüratör yerleştiriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]