English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Best friends

Best friends translate Turkish

3,385 parallel translation
Yeah, we were best friends back in high school, but we're not really that close anymore.
- Evet, lisedeyken en iyi arkadaşımdı ama artık o kadar yakın değiliz.
Maybe he was embarrassed or something. We're his best friends.
- Abi biz onun en iyi arkadaşlarıyız.
You tell your best friends stuff like that.
En iyi arkadaşlarına böyle şeyleri söylersin.
OK? We are his best friends, and he felt like he couldn't even call us.
En iyi arkadaşları olmamıza rağmen bizi arama bile aramadı.
Wait, wait. Are we best friends again?
- Bekle, yeniden kanka olduk mu?
Why would I say that? Because we're your best friends.
- Neden öyle bir şey isteyeyim ki?
- No, he's like one of my best friends.
- Hayır, en iyi arkadaşlarımdan biri.
- He asked me out too but I said no because you're my best friend and best friends don't let boys get between them.
- Bana da etti. Hayır dedim çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın ve en iyi arkadaşlar aralarına erkeklerin girmesine izin vermez.
Tayab Ali - the enemy of love, shame upon you my best friends enemy, shame upon you
Taiyab Ali, seni sevgi düşmanı, utan şu halinden. Benim en iyi dost düşmanım, utan şu halinden.
Tayab Ali - the enemy of love, shame upon you my best friends enemy - shame upon you
Taiyab Ali, seni sevgi düşmanı, utan şu halinden. Benim en iyi dost düşmanım, utan şu halinden.
Stealth and speed are going to be our two best friends.
Gizlilik ve hız en iyi dostlarımız olacak.
You're hanging off the highest tower in Jakarta it's a thousand foot drop to your death so you call your three best friends for help
Cakarta'nın en yüksek kulesinde asılısın. Binlerce metreden ölüme uçacaksın. En yakın üç arkadaşından yardım istiyorsun.
You and Chris are best friends.
Sen ve Chris çok iyi arkadaşsınız.
He's one of my best friends.
O benim en iyi arkadaşlarımdan biri.
We're already best friends.
Hemen canciğer olduk onunla.
I mean, we used to be best friends.
Eskiden en iyi arkadaşım sendin.
We're just best friends.
Sadece iyi arakadaşlarız.
And our moms became, like, best friends.
Ve annelerimiz yakın arkadaş oldular.
In case you've forgotten, they're not my best friends.
Unutmuşsundur diye söyleyeyim, onlar benim en iyi dostum değil.
Then keep him best friends so that he can't bear to beat you.
O zaman onun en iyi arkadaşı ol ki Seni yenmek istemesin.
And my two best friends are fighting like dogs!
Ve benim en iyi iki arkadaşım kedi köpek gibi dövüşüyor!
But the greatest thing is, it's my favorite part of the day with my four best friends.
Günün en sevdiğim anı, en iyi dört dostumla beraber olmam.
Yeah, me and Hollywood were best friends in kindergarten.
Evet. Ben ve Hollywood anaokulunda arkadaştık.
- We're best friends.
- Kanka olduk.
One day we were best friends, then she makes me wash the carpet.
Bir gün çok iyi dosttuk, sonra bana halıyı yıkattı.
I thought we were best friends.
En iyi arkadaşım olduğunu sanıyordum.
We've been best friends since seventh grade.
Biz 7. sınıftan beri arkadaşız.
You gotta be just best friends and,
Birbirinizin en iyi arkadaşı olmanız gerek.
Yeah, we're best friends now.
Şimdi en iyi arkadaşım o.
a case of champagne and our best friends in the world.
Şampanya ve en yakın dostlarımız.
All my best families, all my best friends.
En yakın ailelerime ve en yakın arkadaşlarıma var.
Oh! We, if we're best friends and princesses, why do we fight all the time?
Biz, eğer biz en iyi arkadaşlarsak ve prenseslersek, neden sürekli kavga ediyoruz?
You know, like when I was at school, I had a chart of my best friends, and when David Willoughby kissed me, he was at number one for 11 weeks till he kissed my best friend.
Ve o zamandan beri, ben her zaman hayatımda onu kalbimin içine koydum bilirsin, okul zamanımdaki gibi, listemin daima en iyi arkadaşıydı ve David Willoughby beni öptüğü zaman, albümü 11 hafta birinci sırada kalmıştı.
My best friends who loved me no matter what.
Beni ne olursa olsun seven en iyi arkadaşlarım.
We've been best friends with Danny since junior nationals.
Küçükler milli takımından beri Danny'nin en iyi arkadaşlarıyız.
Christian, I'm best friends with gina,
Christian, Gina benim en iyi arkadaşım.
Best friends!
Kankayız!
Best friends from childbirth.
Doğuştan arkadaşız.
Believe me, some of my best friends are black jelly beans.
İnan bana, sevdiğim arkadaşlarımdan bazıları siyah fasulye şekeridir.
I already have the best friends in the world.
- Zaten dünyadaki en iyi arkadaşlara sahibim.
But whatever happens, of course we'll always be best friends.
Ama öyle bir şey olursa, elbette daima arkadaş kalacağız.
You think that I'm going to go easy on you now just'cause we're best friends?
En iyi arkadaşın olduğum için sana nazik davranacağımı mı sandın?
Best friends.
En iyi arkadaş. Seninle mi?
Now yöu are, but soon these spikes will be yöur best friends.
Şimdi böylesin ama çok yakında bu çivili kramponlar senin en iyi arkadaşların olacak.
My best, oldest friends gathered to celebrate.
Kutlama için eski dostlarım bir arada.
Orange and purple are the best of friends
Turuncuyla mor oldu birer kanka.
I'm gonna go back to the city... and I think it's best we remain friends despite our past disagreements.
Şehre döneceğim geçmişteki anlaşmazlıklarımıza rağmen arkadaş kalmamız iyi olur.
- Yeah, the best. - I've lost my friends. - Aw.
- Ben arkadaşlarımı kaybettim.
Relax. We're gonna be best of friends.
Sakin ol, en iyi arkadaşı olacağım.
We are thankful for this super yummy food and for being the best-est new friends in the world.
Bu çok lezzetli yemek için ve dünyadaki en iyi yeni arkadaşlar için minnettarız.
This is the best place to make friends.
- Arkadaş edinmek için iyi bir yer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]