English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm losing him

I'm losing him translate Turkish

121 parallel translation
I did it to give him something, to take the place of what he's losing.
Ona, kaybedeceği bir şeyin yerini tutacak başka bir şey vermek için yaptım.
I'm losing him, Ruth.
Onu kaybediyorum, Ruth.
- I'm not losing mine for him.
- Onun için benim payımı kaybedemem.
- I'm not losing him.
- Kaybetmiyorum.
I won't mention the money trouble I'm in from losing to Warden Sampson and his gorillas, because of him!
Onun yüzünden Müdür Sampson ve adamlarına kaybettiğim paradan bahsetmek bile istemiyorum!
But when I fire him, you'll be responsible for him losing all his self-respect.
Norm'u alacağım ama onu kovduğum zaman kendinde kalan saygısını kaybetmesinden siz sorumlu olacaksınız.
I just want you to know I understand why you have to do this thanks but I wish you didn't have to me too she thinks she's found her first love she cant deal with losing him
Yol için küçük bir şey hazırladım. Merak etme. Kendim yapmadım.
- He's giving me a hernia. I am losing him.
Fıtık olacağım Lar.
- Flattery will get you nowhere, Maurice. - And seein'as how he kept his head when all those about him were losing theirs to the temporary delusión of the flu, it just goes to show that I was a great judge of quality manpower.
- Ve herkes şuurunu gribe kaptırmışken soğukkanlılığını nasıl koruduğuna bakılırsa, iyi adamdan anladığım bir kez daha ortaya çıkıyor.
I'm losing him.
Onu kaybediyorum.
I'm losing him.
Onu düşürüyorum.
- God damn it, I'm losing him.
Ölüyor.
- I'm losing him.
- Onu kaybediyorum.
I'm afraid we're losing him
Korkarım onu kaybediyoruz.
I'm losing him!
Onu kaybediyoruz!
He was so worried about losing more hair with chemo treatments I bought him an unlimited gift certificate at the Hair Team For Men just to put his mind at ease?
Kemoterapi tedavisi görürse saçlarının döküleceğinden o kadar çok korkuyordu ki, rahatlaması için ona Hair Team for Men'den hediye çeki aldım.
I'm not losing him again.
Onu tekrar kaybetmeyeceğim.
I'm not losing him again.
Onu tekrar kaybedemem.
My boyfriend Ian... I'm losing him.
Erkek arkadaşım Ian onu kaybediyorum.
Sarah, I'm losing him!
Sarah, onu kaybediyorum!
I think I was afraid of losing him.
Sanırım onu kaybetmekten korktum.
I'm not happy about losing him.
Onu kaybedeceğime üzülüyorum.
I'm losing him, I'm losing control of him.
Onu kaybediyorum. Kontrolünü kaybediyorum.
- I'm not losing him!
- Kaybetmeyeceğim!
I could feel it, and I couldn't stand losing him.
onuruma yediremedim, onu kaybetmeye dayanamadım.
- I'm losing him!
- Kaybediyorum!
- "Doc, I think we're losing him."
- "Doktor, sanırım onu kaybediyoruz."
Now I'm losing him!
Onu kaybediyorum.
I'm afraid of losing him...
Kaybetmekten korkuyorum...
I'll give him a little more time to start losing, all right?
Ona kaybetmesi için biraz daha zaman vereceğim, tamam mı?
But after everything that's happened, all his health problems, the only time I'm not worried about losing him is when I'm here working.
Ama tüm olaylardan, tüm o sağlık sorunlarından sonra bir tek burada calısırken onu kaybetme endişesi duymuyorum.
I feel like I'm losing him.
Onu kaybediyorum galiba.
What if I just turn into nothing at all and then I'm just gonna end up losing him anyway.
Ya sonunda bir hiçe dönüşürsem sonra herhalukarda onu kaybetme duygusunu kafamda bitireceğim.
I'm losing him.
Tutamıyorum.
I think we're losing him.
Sanırım onu atlattık.
I broke up with him in hopes that losing me would make him want to change, and that's, you know...
Değerimi anlayıp kendine çeki düzen verir umuduyla ondan ayrılmıştım, ve durum...
I thought I was losing him.
Onu kaybettiğimi sandım.
I'm losing him in the crowd.
Kalabalığın arasında kayboluyor.
I'm not going to risk losing him again.
Onu tekrar kaybetmeyi göze alamam.
- I'm losing him!
- Onu kaybediyorum!
'Shit! I'm losing him! '
Kahretsin, onu kaybediyorum.
I'm hoping that the stress of losing his office will force him to reveal his poker tell.
Ofisini kaybetme stresinin onu poker casusu hareketine zorlayacağını umuyorum.
I'm losing sleep over him,
Onun, serbest kalmasını istiyorum.
Peterson thanks he can shut it down without losing any of the money, and I'm going to let him!
Peterson finansal verilere zarar getirmeden onu kapatabileceğini düşünüyor ve ona bunu yapması için izin vereceğim.
You can ask him yourself, but I imagine he'll deny our conversation for fear of losing his job.
Kendisine sorabilirsiniz. Ama sanırım işini kaybetme korkusuyla bu konuşmayı inkâr edecektir. - Korkarım artık böyle bir endişe duymasına gerek kalmadı.
- Come on, I'm losing him.
- Hadi, kaybediyoruz.
I'm losing him.
Görüş alanımdan çıktı.
I love him, and I'm afraid that I might be losing him... because of... my... sexuality.
Onu çok severim. Korkarım ki onu kaybetmek üzereyim cinsel tercihim yüzünden.
I cried in bed last night so much because I was so confused... and because I love Eric so much and I'm afraid of losing him... but he needs to be on the farm. "
Kafam çok karışık olduğundan akşam yatakta çok ağladım ve Eric'i çok sevdiğimden ve onu kaybetmekten korktuğum için ama onun ekip biçmesi gerekiyor. "
See, MJ is having a bit of a self-esteem crisis lately, and he feels like he's on a losing streak, so I really, really need him to win this one.
M.J. son dönemlerde biraz özgüven sorunu yaşıyor, sanki sürekli kaybediyormuş gibi hissediyor. O yüzden, bu yarışmayı kazanmasına gerçekten çok çok ihtiyacım var.
I'm losing him.
Onu kaybediyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]