English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm told

I'm told translate Turkish

31,489 parallel translation
I'm sorry I told everyone you were crazy, and I'm sorry I didn't support you all those years ago, but I am not going to sit around and wait to die!
Üzgünüm, herkese delirmiş olduğumu söyledim. Ve üzgünüm, yıllar önce sana hiç destek olmadım, Ama oturup ölmeyi bekleyemeyeceğim!
I told you, I'm not the Savior anymore.
Söyledim sana, artık Kurtarıcı değilim.
I know that's why you don't want to open your heart again, but what if I told you that the Mysterious Island was a place where you never have to lose anyone again?
Bu yüzden de kalbini tekrar açmak istemediğini biliyorum ama ya anlattığım bu Gizemli Ada artık kimseyi kaybetmek zorunda kalmayacağın bir yer olursa?
I told you, I'm not that pirate anymore.
Söyledim sana, artık korsan değilim.
Oh, you know what, I did what you told me to do and I dropped baby Barbara off at the trainer / babysitter, and I had a bunch of Korean ladies go to town on me.
Biliyor musunuz, bana yapmamı söylediğiniz şeyi yaptım. Ve Barbara bebeği spor eğitmeni / bebek bakıcısına bıraktım. Ve bir sürü Koreli kadın bana bakım yaptı.
I told you I disagreed.
Aynı fikirde olmadığımı söylemiştim.
I told you I'd get you out of there.
Seni oradan çıkaracağım demiştin.
Told you I had your back, Rog.
Arkanı kollarım demiştim, Rog.
Tell him I came to you and told you everything, like an adult.
Yanına gelip herşeyi bir yetişkin gibi anlattığımı söyle.
Pumpkin, I told you those days are over.
Oralara girmesek olmaz mı? O günlerin geride kaldığını söyledim balkabağım.
I told you, I stopped smoking'cause of my low sperm count!
Sana söyledim, düşük sperm sayım yüzünden içmeyi bıraktım.
There is no stash. I told you I quit.
Sana bıraktığımı söyledim.
You're gonna see my, "I told you so" face.
"Sana söylemiştim" suratımı göreceksin.
Don't you talk to me like I'm a six-year-old. Nobody told me I can't drink in front of the kid.
Benimle altı yaşındaymışım gibi konuşma.
I couldn't have told you where to find him.
Sana nerede bulacağımı söyleyemezdim.
I bet he's mad I told the news about him.
Süperman gibi yapacağım.
The Church told me I cannot, but I'm going to do it anyway.
Kilise bana izin vermedi ama yine de yapacağım.
Yeah, I told her before we left.
Evet, evden ayrılmadan anlattım.
No, I'm sorry for... I should've told you about Wo Fat.
Yok, onun için değil... sana Wo Fat'i anlatmam gerekirdi.
I have men who told me to look out for a tall son of a bitch with a funny accent.
Uzun boylu komik aksanlı bir adama dikkat etmem için adamlarım uyardı.
So we fought and I told him I didn't need his help, and...
Kavga ettik ve yardımına ihtiyacım olmadığını söyledim ve...
I didn't want to, but yeah, I do. Who else have you told?
- Keşke inanmasaydım ama inanıyorum.
I already told you...
Sana anlattım zaten.
- I told you, I dot have guys anymore.
- Size dedim, artık adamlarım yok.
Or so I'm told. Hmm.
Ya da bana öyle geliyor.
My friend Yvette - told me I should come by. - Oh, yeah.
Arkadaşım Yvette, seni önerdi bana.
I'm gonna tell you something that I've literally never told anybody before.
Sana kimseye söylemedigim bir sey söyleyecegim.
And I was told I'd be most likely on it for the rest of my life.
Muhtemelen hayatım boyunca o ilacı kullanacağım söylenmişti.
I told him things.
Olanları ona anlattım.
I'm sure he's already told you how bonkers I am.
Eminim sizlere kafam da birkaç, tahta eksik olduğunu söylemiştir.
Dad, I've told it, like, a million times already.
Baba bunu zaten milyon kez anlattım.
I've been told I'm a good listener.
İyi bir dinleyici olduğumu söylemiştim.
I'm gonna tell you the same thing they told me when they removed my testicle :
Hayamı aldıklarında bana dedikleri şeyi şimdi sana söyleyeceğim.
I told my friend to do something really stupid, and I have to go stop him.
Arkadaşıma çok aptalca bir şey yapmasını söyledim ve onu durdurmak zorundayım.
And as I told you before, ma'am, the people of my state are frightened.
Benim de size söylediğim gibi, halkım korkuyor.
From what I'm told, he's an Indian- - part Sioux, part I don't know what, son of a Shaman.
Duyduğuma göre, o bir kızılderili- - kısmen Siyu, kısmen bilmiyorum, bir Şaman'ın oğlu.
But I promise, once we reach our destination, you'll know that everything I've told you is true.
Ama söz veriyorum, gideceğimiz yere vardığımızda, Sana söylediğim her şeyin doğru olduğunu bileceksin.
He told you your father was dead, but thanks to you- - what you did on the water- - I'm very much alive.
Sana babanın öldüğünü söyledi, ama senin sayende- - suda yaptıkların sayesinde- - oldukça hayattayım.
I told you, I need long-reach matches.
Sana söyledim, uzun kibritler lazım.
I told you Miles McGrath is an incubator, that he's our link to Alexander Kirk.
Miles McGrath'ın bir kuluçkacı olduğunu... Alexander Kirk'e giden bağlantımız olduğunu söylemiştim.
I told you I had a partner.
Sana bir ortağım olduğunu söyledim.
Pat, I'm here with Todd, like I told you.
Pat, Todd ile birlikte geldik. Sana söylediğim gibi.
I told you, I'm a scavenger.
Size söyledim, ben bir çöpçüyüm.
- I told you, the biking trip, three nights camping at Half Moon Bay.
- Anlatmıştım ya, bisiklet gezisi için Half Moon Bay'de üç gece kalacak.
No. Well, what if I told you I don't give a shit if you are, because I'm not the doctor-patient police or the adultery police?
Peki size öyle olsa da, doktor-hasta tarzı bir polis veya zina yapan bir polis olmadığım için umurumda olmadığını söylesem?
But I told her I couldn't have Lori involved in something like that.
Ama ona Lori'yi böyle bir işin içine sokamayacağımı söyledim.
I'm sorry I snapped at you earlier when you told me to go home.
Eve gitmemi söylediğin zaman sana tepki gösterdiğim için özür dilerim.
I did things'cause he told me to.
Bir şeyler yaptım çünkü öyle yapmamı istedi.
He told me to get him a box, so I got it for him.
Bana oradan bir kutu almamı istedi, ben de aldım.
I told him I'm Riana's dad, he said, "Which Riana?"
Riana'nın babası olduğumu söylediğimde... "Hangi Riana?" dedi.
As I told you, I'm committed to going with Bjorn.
Dediğim gibi ben Bjorn'la gitmeye kararlıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]