English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm working on it

I'm working on it translate Turkish

1,799 parallel translation
I'm working on it. In the meantime, how's your team doing with their evince search?
Bu arada, sizin ekibinizin delil araştırma çalışmaları nasıl gidiyor?
I'm working on it.You're lucky.
Çalışıyorum işte. Ama şanslısın.
- I'm working on it.
- Uğraşıyorum.
I'm working on it, and joshing around, too.
Üzerinde çalışıyorum. Yani sana takılmaya devam.
It's for a story that I'm working on, but I haven't really figured it all out.
Üzerinde çalıştığım ama tam çözemediğim bir hikâye için. - Bence niyeti iyi değil.
I'm still working on perfecting it, but... What do they mean?
Hâlâ mükemmel hale getirmeye çalışıyorum.
I'm working on it, darling.
Yapmaya çalışıyorum hayatım.
I'm still working on it.
Üzerinde çalışıyorum.
But if it will make you feel better, here, let me show you what I'm working on.
Ama eğer çok istiyorsan.. ... sana son çektiklerimi gösterebilirim.
- I'm working on it.
- Hazırlamaya çalışıyorum.
It's a new menu I'm working on.
Üstünde çalıştığım yeni menüden.
But it doesn't matter because I am working on a plan to get my old job back.
Yeni işim çok önemli değil çünkü eski işimi almak için bir plan yaptım.
No, I'm still working on it.
Hayır, hâlâ üzerinde çalışıyorum.
I'm working on it.
Üzerinde çalışıyorum.
Well, I'm working on it.
Pekâlâ, bunun üzerinde çalışıyorum.
I started working on it for your father before he passed away.
Baban ölmeden önce onun için çalışmalarına başlamıştım. Babam eski kıyafetinden pek hoşlanmazmıydı?
- Oh, it's just a project I'm working on.
- Üzerinde çalıştığım bir proje.
I'm working on it.
Bunu üzerinde çalışıyorum.
But I'm working on it.
Ama üzerinde çalışıyorum.
- I'm working on it.
- Düşünüyorum.
Yeah. The way I remember that is that you spent about an hour working on it and then you spent the next two days complaining about if you had gone to college, you could've hired someone to do it.
Evet.Hatırladığım kadarıyla, onun üzerinde sadece 1 saat çalıştın.... ve sonraki 2 gününü eğer üniversiteye gitseydim, bu iş için adam tutabilirdim diyerek geçirdin...
I hope this working on it has nothing to do with your visions.
Umarım bu çalışmaların senin rüyalarınla bir alakası yoktur.
- I'm working on it.
- Üstünde çalışıyorum.
I'm working on it.
Bunun üzerinde çalışıyorum.
If I knew where the Wiggles lived, and I'm working on it I would murder them with an AK-47.
Wiggles'ın nerede yaşadığını bilseydim, ki arıyorum onları kalaşnikofla öldürebilirdim.
You know, I couldn't have done this on the first two movies, because I never really did squats or anything then, but now I've been really working out my butt and legs, and it gave the dog something to bite on.
Biliyorsun, iki film içide bunu ilk defa yapıyorum daha önce hiç dalaşmamıştım, ama şimdi ise götüm ve bacaklarım, ıssırması için köpeklere verilen şey oldu.
Yeah, I'm working on it.
Evet, hallediyorum.
I think so. I am working on it.
Sanırım üzerinde çalışıyorum.
It's a new move I've been working on for stalking prey.
Ava yaklaşmak için üzerinde çalıştığım yeni bir hareket.
I'm working on having her sign a 6000 voluntary admission, but I don't want to rush it.
Ona gönüllü olarak burada tedavi etmek ve 6000 saatten önce buradan bırakmak istemiyorum.
I'm working on it.
Uğraşıyorum.
Because I'm a pig. I'm an asshole. I'm working on it.
Çünkü dallama bir gerzeğin tekiyim, düzeltmeye çalışıyorum.
I can't tell you what it means to us to have all of you working on a medicine for our children.
Çocuklarımız için bir ilaç yapmaya çalışmanızın bizim için ne ifade ettiğini kelimelerle anlatamam.
- I'm working on it, you know.
üzerinde çalışıyorum biliyorsun.
I was working on it earlier because I am not going through again what Robin put me through.
robin'le yaşadıklarımı tekrar yaşamak istemiyorum.
I'm working on it, I'm working on it.
Çabalıyorum, Çabalıyorum.
Oh, it's a new tune I've been working on.
Bu üstünde çalıştığım yeni bir melodi.
Well, I'm still working on it, man.
Üzerinde çalışıyorum hâlâ.
- I got it. I'm working on it, okay?
- Dur, hallediyorum.
It's an original piece that I'm working on.
Üzerinde çalıştığım bir şeyin orjinal bir bölümdü.
I'm working on it.
- Araştırıyorum.
The wonderful thing was, because I'd been in... two years working in Australia, and earning relatively good money, and nothing to spend it on, really.
En güzel yanı da, Avustralya'da iki yıl çalışmıştım ve oldukça da iyi kazanmıştım ama para harcayacağım bir yer yoktu.
I'm working on that. It's gonna take some time.
Araştırıyorum, biraz zaman alacak.
No. I'm still working on it.
Hâlâ uğraşıyorum.
- I'm working on it!
- Çalışıyorum!
- Yeah, I'm working on it.
Evet, üstünde çalışıyorum.
I'm working on it.
İyi olmaya çalışıyorum.
- I'm working on it.
Çalışıyorum.
It's something else I'm working on.
- Bu üzerinde çalıştığım başka bir şey.
The painting she was working on I never took it down.
Yaptığı son resmi hiç kaldırmadım.
I'm working on it!
Deniyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]