English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / If it wasn't me

If it wasn't me translate Turkish

799 parallel translation
If it was memories of me toying with her when I wasn't being myself... then it's a good thing... that it's gone.
Umarsızca oynadığım bir oyunsa bitmesi iyi olmuş.
O'Connor would jump all over me if it wasn't for Nick.
Nick olmasa O'Connor canıma okurdu.
Where would you be if it wasn't for me?
Ben olmasam şimdi neredeydi acaba?
If it wasn't for me, the place would starve to death.
Ben olmasam burası batardı.
If it wasn't for me, you'd be tied up... with that broken down cowhand right now.
Eğer bunu yapmasaydım sen şimdi o adamla o çobanla evlenmiş olacaktın, değil mi?
You know, if it wasn't me talking, I'd say you were the prettiest girl in town.
Konuşan ben olmasaydım şehirdeki en güzel kız olduğunu söylerdim.
You wouldn't even have that dirty candy store if it wasn't for me!
Ama ben olmasam o pis şekerleme dükkanın bile olmayacaktı!
I guess I'd still be the same way if it hadn't been for... someone who kept talking to me and made me feel I wasn't alone.
Eğer o olmasaydı herhalde hala aynı olurdum. O benimle hep konuştu ve yalnız olmadığımı hissettirdi.
He told me, he wasn't going to feel shy if people looked at him because he was a cripple, as it might be pleasant to them, being in church, to remember upon Christmas day, who made lame beggars walk and blind men see.
İnsanlar ona topal olduğu için bakarsa bundan utanç duymayacağını söyledi. ... belki kilisede olduğu için onlara hoşgörülü davranıyor olabilir sakatları yürüten, körlerin görmesini sağlayan Noel'i hatırlamak şerefine.
If it wasn't for me, you'd be halfway to Council City by now.
Ben olmasaydım şimdi Council City yolunu yarılamıştın.
If it wasn't for me, there wouldn't be any valley, wouldn't be any stock.
Eğer benim için olmazsa, vadi de olmaz, depo da olmaz.
It'd be different if she didn't love me an', she wasn't so helpless.
Bana aşık olmasaydı ve bu kadar çaresiz olmasaydı farklı olabilirdi.
If it wasn't for me you wouldn't have known he was csarrying that money.
Benim için olmasaydı o cüzdanda para taşıdığını bilemezdin.
If I could make it up, like he'd never come between us, if I could prove to you I wasn't scheming to steal anything, so everything would be the same between us, if I could do it, you'd love me again, wouldn't you?
O hiç aramıza girmemiş gibi her şeyi telafi edebilirsem, bir şeyler çalmak için tezgah kurmadığımı sana kanıtlarsam, aramızdaki her şeyin eskisi gibi olması için bunu yaparsam beni yeniden seversin, değil mi?
Where would you be if it wasn't for guys like me, out of a job?
Benim gibiler olmasa ne yapıyor olurdun? İşsiz mi olurdun?
If it wasn't for you, they'd have kicked me off the train.
Sen olmasaydın, beni trenden atacaklardı.
ALLEN BY, SH E KEPT ME ALIVE. WHY, IF IT WASN'T FOR H ER, I'D HAVE BEEN F IN ISH ED.
İnce ve nazik.
If it wasn't for me, David wouldn't be in Cyprus working for Haganah.
Hem ben olmasaydım David Kıbrıs'ta Haganah'a çalışıyor olmayacaktı.
Well, listen, nitwit, if it wasn't for me...
Pekâlâ, dinle, sersem, eğer ben olmasaydım...
... if it wasn't for me, today we would be out in the street, I'm telling you.
Eğer ben olmasaydım bugün sokaklarda olurduk.
If it wasn't me, then it would've been someone else from my troop.
Ben olmasaydım, bölüğümden başka birisi olurdu.
If it wasn't for me, how would you and the kids live on your salary?
Benimki olmasa, sen ve çocuklar maaşınla nasıl geçinirdiniz?
I'm happy even if it wasn't meant for me.
Hatta tiyatro bileti benim için olmasa da önemli değil.
If it wasn't Indians trying to kill me for a white, it was whites trying to kill me for an Indian.
Ya beyazlar yüzünden yerliler beni öldürmeye çalisiyordu, ya da yerliler yüzünden beyazlar,
Now, I wasn't ever in Bannock, but it seems to me if pa here is willing to pay for the damages, give the old man's family something, then this Maddox has no cause to push.
Bannock'ta neler oldu bilmem. Babamın dediği zararı karşılayalım. Yaşlı adamın ailesine bir şeyler verelim ki Maddox devreden çıksın.
If she wasn't the colonel's lady and if it wasn't for Dover, and if she was willing, which she naturally would be, I mean, me being me and all, I'd keep her for myself.
Albay'ın karısı olmasaydı ve eğer Dover için olmasaydı,... eğer isteseydi ki ve doğal olarak isteyecekti,... demek istediğim, ben olsaydım,... onu kendime saklardım.
Dear Dad. Remember when I was a kid, you always told me... if my head wasn't attached to my shoulders, I'd lose it?
Tanrı bizi buluşturdu.
So he told me if he wasn't back in five minutes to tell you... -... to do it your way.
Onun için beni gönderdi, beş dakika içinde dönmezse bildiğiniz gibi yapmanızı söylemeye.
Excuse me. What did you say? If it wasn't for that idiot?
Afedersiniz. "Eğer şu aptallar olmasaydı" diyerek ne kasdettiniz?
"Where the hell would they be... " if it wasn't for me?
"Eğer benim için olmasalardı... hangi cehennemde olurlardı?"
You realize if it wasn't for me you'd never catch that train for Italy and I-I-I calm down.
Ben sizi iteklemesem o trene asla yetişemezsiniz.
If he knows something, it wasn't from me.
Bir şey biliyorsa, onu benden öğrenmedi.
If it wasn't for you to relieve me of some of my burden...
Ya bazı sorumluluklarımı üstlenmeseydin...
It seems to me, if I had to drag my tail home with 75 or 80 cents in my pocket, after working all day like this, I'd begin to wonder if something maybe wasn't a little bit wrong.
Tüm gün böyle çalıştıktan sonra evime giderken cebimde 80 sent olsa bir sorun mu var diye merak ederdim.
If it wasn't for me, this would be chaos.
O benim için değilse, Kaos çıkacak.
When you pumped me about killer whales, it wasn't to improve your mind, if any.
Orca balinaları hakkında beni sorguya çektiğin vakit amacın herhalde zekanı geliştirmek değildi, zekan varsa tabii.
If it wasn't for me, a hundred lawmen would be boxing you in right now.
Başıma bir şey gelirse 100 kişi sizi anında ateş çemberine alır.
But you'd've never struck it if it wasn't for me.
Ama ben olmasam altını asla bulamazdın.
You wouldn't be here if it wasn't for me.
Ben olmasaydım burda bile olmayacaktın.
If you ask me fora straight answer then I shall say that, as faras we can see, looking at it by an large, taking one time with another, in terms of the average of departments, then in the final analysis it is probably true to say that at the end of the day, in general terms, you would probablyfind that not to put too fine a point on it, there probably wasn't very much in it one way orthe other.
Pekala Bakanım, madem benden direkt bir cevap bekliyorsunuz o halde şöyle diyebilirim, gördüğümüz kadarıyla geniş perspektiften baktığımızda, birini alıp diğerinin üstüne koyduğumuzda bakanlıkların genel uygulamalarını düşündüğümüzde son bir analiz yaparak şöyle diyebilirim ki genel koşullarda, günün sonunda şuna ulaşmanız kuvvetle muhtemeldir ki o kadar açıkça üstüne gitmeden öyle ya da böyle içine dahil olmamalı.
If it was me, I'd say it wasn't much of a shot.
Ona ateş eden ben olsaydım, iyi bir atıştı demezdim.
You two would still be in the reservation drinking bad whiskey if it wasn't for me.
Ben olmasaydım ikiniz de hala Kızılderili bölgesinde kötü viski içiyordunuz.
If this wasn't happening to me, I wouldn't believe it.
Eğer bana olmuş olmasaydı, asla inanmazdım.
On the other hand, if someone did do it, it wasn't someone you'd want to tangle with, believe me.
Ama öte yandan, bunu yapan başkasıysa onunla karşılaşmayı istemezsin, inan bana.
If it wasn't for Raoul, this creep would have raped me.
Raoul olmasaydı, bu kaçık bana tecavüz etmişti.
You and me could make each other very happy... and very rich... if it wasn't for your husband.
Birbirimizi çok mutlu ve çok zengin edebilirdik.
If it wasn't for me, you wouldn't even be here.
Benim aklıma gelmeseydi sen burada olamazdın bile.
If it wasn't for me, we couldn't have solved the case so quickly.
Ben olmasaydım Davayı öyle kolay çözemezdik
If it wasn't for me,
Ben olmasam,...
It would've worked out if it wasn't for me.
Ben olmasaydım her şey yolunda gidecekti.
If I didn't know that wasn't me, I'd say it was.
Ben olmadığımı bilmesem, bu benim diyeceğim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]