If it wasn't you translate Turkish
1,983 parallel translation
I'd appreciate it if when you stopped by, it wasn't only to lose your police tail.
Sadece peşinde polisler olduğunda uğramazsan, daha çok mutlu olacağım.
I'm in enough trouble as it is. I wouldn't be asking you these questions if it wasn't a matter of life and death for someone.
Sana bu soruları sormakyı ben de istemezdim eğer ölüm kalım meselesi olmasaydı.
You know, it'd be funny if it wasn't...
Aslında komik olurdu, eğer...
Face it, we wouldn't have all of the cheerleaders and football players in the club... if it wasn't for you.
Kabul et, eğer sen katılmasaydın, amigolar ve futbolcular gelmezdi.
But this baby would be growin up in a crowded orphanage if it wasn't for us creampuffs and you know what, to all of you who judge, hear this, love knows no race, creed or gender and shame on you!
Biz olmasaydık bu bebek kalabalık bir yetimhanede büyüyecekti, pofuduk. Bizi yargılayan herkes şunu iyi dinlesin. Sevgi ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmaz.
So you would run if it wasn't for me, if you didn't have a family?
Ailen ve ben olmasaydım, devam mı edecektin?
If it wasn't for me. You're dead!
Ben olmasaydım, nalları dikmiştin!
Maybe it wouldn't bother you so much if your self esteem wasn't based on what other people think.
Eğer özgüvenini, başka insanların senin hakkındaki düşünceleri üzerine kurmasaydın bu daha yardımcı olabilirdi.
If it wasn't for me, you would still be wearing Juicy sweat suits with French tips and a bad dye job.
Ben olmasam hâlen kötü bir saç boyama işinde Juicy tişörtleri giyiniyor olacaktın.
You guys would not have Mia Catalano if it wasn't for this label.
Eğer bu şirket olmasaydı siz Mia Catalano gibi birine sahip olamazdınız.
Why would you give me all that, if it wasn't a trap?
Bir tuzak değilse, neden her şeyi bana veriyorsun?
If it wasn't for me you would have been helpless. You would have been "game over" long ago.
Ben olmasaydım,... ufacık bir şansınız bile olmaz, çok önce oyun bitmiş olurdu.
If it wasn't for that small fact, I'm sure you'd have taken him to town.
Bu küçük gerçek olmasaydı, eminim bülbül gibi öttürürdün.
Korea could have turned into an opium battleground if it wasn't for you.
Siz olmasaydınız Kore bir afyon bölgesine dönerdi.
If you know who killed your wife and it wasn't you, why aren't you at the nearest police station banging on the door, demanding they take action?
Eğer karını kimin öldürdüğünü biliyorsan ve o sen değilsen neden en yakın karakola gidip kapılarını çalmadın, bir şeyler yapmalarını istemedin?
We'd be working out of a shoe box if it wasn't for you. So...
Eğer sen olmasaydın işlerimizi buralara getiremezdik, yani...
- What if I could make it so that Danko Wasn't interested in you anymore?
Ya Danko'nun senin peşini bırakmasını sağlayabileceğimi farz edersek?
If it wasn't for you and what you've done for me, God knows where I'd be right now.
Eğer yanımda sen ve yaptıkların olmasaydı Allah bilir şu anda nerede olurdum.
I would stay up there forever if it wasn't for you.
Sen olmasaydın orada kalabilirdim.
Riles, I wouldn't ask you if it wasn't urgent.
- Riles, acil olmasa istemezdim.
I just wasn't sure if you'd remember any of it.
Sadece ne kadarını hatırladığını bilemiyorum.
It wasn't up to me, but if it had been you'd definitely have won.
Benim üzerime düşmez, ama kesinlikle kazanman gerekliydi zaten.
Well, it wasn't great but I'd get over it a lot quicker if you'd meet me for that dinner.
Tabii, çok güzel diyemem ama benimle yemeğe çıkarsan daha çabuk atlatmama yardımcı olabilirsin.
If hodge wasn't the informant in your gang, Who do you think it is?
Eğer çetendeki muhbir Hodge değilse sence kimdir?
If it wasn't, do you think I'd be living here?
Öyle olmasa sence burada mı yaşardım?
What if I could make it so that Danko wasn't interested in you any more?
Ya Danko'nun peşini bırakmasını sağlayabileceğimi farz edersek?
If it wasn't you, the sample will prove it.
Eğer sen değilsen, DNA örneği bunu kanıtlar.
If it wasn't you, I would've never come to Korea.
Sen olmasaydın, asla Kore'ye gelmezdim.
if it wasn't for me, you'll be under arrest.
Ben olmasam tutuklanacaktın.
If you followed me all night, then you know that it wasn't me!
Beni tüm gece takip ettiysen bunu benim yapmadığımı biliyorsun!
I wouldn't bother you today if it wasn't important
Önemli olmasa, bugün sizi rahatsız etmezdim.
And if I wasn't mad at you, I probably would've mentioned it.
Eğer sana kızgın olmasaydım büyük ihtimalle sana bunu söylerdim.
It's obviously about me,'cause if it wasn't, you'd tell me.
Kesinlikle benim yüzümden, çünkü olmasaydı, anlatırdın.
If you're watching this one, it means the train wasn't able to push the Delorean up to 88 miles per hour and I'm still stuck in 1885.
Eğer bunu izliyorsan tren, Delorean'i saatte 142 km'ye kadar itememiş ve ben hala 1885'de takılı kalmışım demektir.
So, if it wasn't you, who was it, then?
Sen yapmadıysan, kim yaptı, peki?
Would you like it better if I said I wasn't okay?
"İyi değilim." deseydim daha mı mutlu olacaktın yani?
If it wasn't for me calling you Frankenstein, you wouldn't be where you are today.
Sana Frankenstein ismini takmasaydım, bugün bu halde olmazdın.
If it wasn't for you meddling...
- Testimden geçtin. - Kes sesini!
Because if it wasn't me, you would've had to do it.
Ben yapmasaydım sen yapmak zorunda kalacaktın.
I thought you'd be disappointed if it wasn't Cho In.
Cho In değilse, hayal kırıklığına uğrayacağını düşündüm.
If it wasn't for me, you guys would all be dead.
Eğer ben olmasaydım, hepiniz ölmüş olacaktınız.
You know, that if she wasn't lying there, expecting it, wondering, like, evaluating, it wouldn't even occur to me.
biliyor musun, orada uzanıyor olmasaydı, bekleyerek, merek ederek, değerlendirme yaparak, buna aldırmazdım bile.
If it wasn't for you, I would still have a body.
Senin için değilse bile hala bir bedene sahip oluyor olacaktım.
You wouldn't even be here if it wasn't for her.
O olmasaydı burada olamazdın bile.
Even if it wasn't real for you, it was very real for me.
Senin için gerçek olmasa bile, benim için gerçekti.
If it wasn't for all the money I help poured into Florida, that idiot would never have left Texas and I think you'd agreed, we all will be better for it.
Florida'ya o kadar para akıtmasaydım o salak, Texas'tan hiç ayrılmazdı. Sanırım siz de "orada kalsa daha iyi olurdu" diye düşünüyorsunuzdur.
If it wasn't for you...
Senin için olmasaydı...
If it wasn't for you, I'd be dead.
Eğer sen olmasaydın ölmüş olacaktım.
And if it wasn't for you, my dad wouldn't be.
Eğer sen olmasaydın babam da olmayacaktı.
You'd be in jail if it wasn't for me. So watch your tone, Mr. District Attorney!
Ben olmasaydım hapsi boylamıştın o yüzden dediklerine dikkat et Bay Bölge Savcısı!
- If it wasn't for her, you'd be in prison.
- O olmasaydı, sen hapiste olurdun.
if it's meant to be 16
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it's the last thing i do 21
if it was 105