If it works out translate Turkish
184 parallel translation
That's all very fine if it works out.
Gerçekten böyle oluyorsa tüm bunlar çok güzel.
His letter says that he's, uh... negotiating a piece of business with some lawyer, and if it works out satisfactory, then everything is gonna be all right.
Mektubunda diyor ki iş görüşmesi için bir avukata gitmiş ve olumlu sonuçIanırsa, o zaman her şey düzelmiş olacak.
Naturally, Mr Edwards will pay your expenses while you're tested and if it works out, you'll be put under contract to him personally
Dogal olarak deneme sırasında tüm masraflarınızı bay Edwars karşılayacak, ve sonuç iyi olursa, kendisiyle sözleşme yapacaksınız.
It's as if you put me aside to see if it works out with this guy.
Diğer adamla işlerin nasıl gideceğini görmek için beni kenara itiyorsun.
I'll pay you a good wage and if it works out, maybe your family can move into the main house here.
Sana iyi bir maaş vereceğim ve eğer işler yolunda giderse sen ve ailen eve taşınırsınız.
If it works out, we'll talk again.
# Başarı sağlarsa, yeniden konuşuruz.
If it works out, we'll have another conversation.
Eğer işe yararsa, senle bir daha konuşuruz.
Right, so, we'll give it a go at weekends and if it works out, I'll jack in the day job.
İyi. Bak, hafta sonları bir deneyeceğim işe yararsa, gün içindeki işimi bırakacağım.
If it works out, I'll pay you.
Eğer başarılı olursa, sana borcumu öderim.
If it works out, we'll get you a key so you can get out at night.
İşler yolunda giderse, gece çıkabilmen için sana bir anahtar yaptırırız.
If it works out, we'll have something to tell the grandkids!
Eğer gerçekten işe yararsa, torunlarımıza anlatmamız gerekecek!
If it works out, it'll mean some sort of living
Uyarsa, bir ekmek kapısı açılır.
If it works out, you'd have to be willing to relocate, though.
Eğer anlaşırsanız, taşınman gerekecek ama.
- But even if it works out, the board may not let me create a permanent position for you.
- Ama program başarılı olsa bile yönetim kurulu sizin için sürekli bir pozisyon yaratmam izin vermeyebilir.
What if it works out with one?
Ya biriyle işler yolunda giderse?
If it works out all right, we'll come out here. 7 Schönwalder St.
Eğer her şey yolunda giderse buraya çıkarız
- l'll tell you if it works out.
- Söylerim sana işe yararsa.
And if it works out - and I think it will, Liam - you can buy it over a period of time.
Ve işe yararsa... Bence işe yarayacak bu sana biraz zaman kazandırır.
If it works out. I'd like to.
Mümkün olursa kalmak istiyorum.
Hey if it works out, we could turn the guy over a few times.
İşe yararsa aynı adama birkaç kez baskın yapabiliriz.
But, if it works out that I never see you again, that's fine too. Bye-bye.
Ama duruma göre bir daha asla sizi göremeyecek olursam, onun da sakıncası yok.
I don't even care if it works out fair in the end. I'm sure it doesn't.
Sonuçta adalet yerini bulur o bile umrumda değil.
I suppose it is, as a matter of fact, if it works out that way.
Aslına bakarsanız öyledir. Şayet işe yararsa!
You know, if this thing works out, it might give our boys all the way from Bataan to Singapore a big lift.
Biliyor musun, işler yolunda giderse operasyon, bizim çocukların yollarını Bataan'dan Singapur'a dek açabilir.
It works all right, sir, but that emergency power's not going to hold out long if we run into trouble.
Tamam, çalışıyor efendim. Ancak başımız belaya girerse bu yedek güç tareti uzun süre götürmez.
If you don't call, I wonder why, so it works out as an interruption either way.
Hayır, ara. Aramazsan, nedenini merak ederim, bu da çalışmamı kesintiye uğratır.
But then, of course, if you're intelligent to plan well, it always works out.
Fakat, kuşkusuz, eğer iyi planlayacak kadar zeki isen, her zaman sonuç verir.
But if you think you'll need the fourth... I'll see how it works out.
Fakat dördüncüyü de istediğini düşünüyorsan... sonucunu göreceğim.
If this works out well, it's all thanks to you, Nurse Brita.
Eğer işe yararsa, hepsi senin sayende Hemşire Brita.
- Only if it all works out.
- Dilerim her şey iyi gider.
Do you know, Pickering, if you think of a shilling not as a simple shilling, but as a percentage of this girl's income it works out as fully equivalent of 60 or 70 pounds from a millionaire.
Biliyor musun Pickering, bir şilini... bildiğimiz şilin gibi değil de, bu kızın gelirinin bir yüzdesi olarak düşünürsen... tam olarak bir milyonerin cebinden çıkan... 60-70 pound'a denk düşer.
If this is the way it works out, I bear no grudge
Efsane gerçekten doğruymuş, Kılıç, ve güç hırsı insanı lanetliyor!
If this campaign works out the way I know it will they'll offer me a partnership.
Bu kampanya beklediğim gibi giderse bana ortaklık önerecekler.
Okay, so I don't understand exactly how it works but I'm going to find out, if it kills me.
Pekala, tam olarak nasıl işlediğini bilmiyorum ama ölümüme sebep olsa da bunu öğreneceğim.
Freddy owes me 15 shillings, so it works out all right if you give the pound to me.
Freddy'nin bana 15 şilin borcu var, o yüzden poundu bana vermeniz sorunu çözer.
If this works out, it's just the beginning of a spree to cover the entire Southwest.
Eğer işe yararsa, büyük bir çılgınlığın başlangıcı olur.
If this works out, just think about it. We could get a real house and we could get rid of this damn Nash.
Eğer işe yararsa, bir düşünsene gerçek bir ev sahibi olabiliriz ve bu lanet olası arabadan kurtulabiliriz.
If I can figure out how this works then I can adjust it so it doesn't hurt the person administering it.
Bunun nasıl çalıştığını anlarsam o zaman diğer taraftaki insanı incitmeden çalıştırmayı başarabilirim.
I have a few loose ends to tie up and if it all works out...
Halletmem gereken birkaç iş var ve eğer her şey umduğum gibi gelişirse...
Hey, if this works out, forget about it.
Hey, eğer bu iş olursa, herşeyi unut.
If that works out, I take it to the next level after that.
Bu da işe yararsa, bir sonraki aşamaya.
Correct me if I'm wrong, but it has been known to happen that every once in a while, two people sleep together, they enjoy it and afterward everything works out fine.
Hatalıysam düzelt ama iki insanın birlikte yatıp, bundan hoşlanıp, ve herşeyin yolunda gittiği durumlar da vardır.
If life works out just a tiny bit in your favor, it can be beautiful, just beautiful.
hayat berbat giderken hoşuna gidecek minicik bir şey olsa çok güzel olabiliyor, çok güzel.
If it works out, it'll pay well.
Olursa iyi para verecekler.
You know, if this works out, maybe we'll do it every year.
Bu işe yararsa belki de her sene yaparız.
If it works, we could wipe out a significant part of Apophis's fleet in one shot.
İşe yararsa Apophis'in filosunun büyük bir kısmını bir kerede yokedebileceğiz.
You may stay... for a week, and if the week works out, we shall try it for a month, but if it doesn't work, you must go.
Kalabilirsin... Ama sadece 1 hafta. Ve eğer 1 haftada sorununu çözemezsen 1 ay deneriz.
If everything works out, it'll be great
Herşey çalışırsa, harika olacak.
If the two of you would discuss this, and then I'll go to work and you tell me how it works out.
İkiniz bunu tartışın. Ben işe gideyim. Döndüğümde nasıl geçtiğini söylersiniz.
... let's see if you can figure out how it works.
Artık bu şeyin mefta olduğunu düşündüklerine göre, bakalım nasıl çalıştığını bulabilecek misin?
And if your timing is good and it works out for you make sure you cherish it.
Zamanlamanız iyiyse ve işe yaradıysa, kıymetini bilin.
if it's meant to be 16
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it wasn't for you 99
if it is 191
if it's not too much trouble 48
if it isn't 54
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it wasn't 30
if it's the last thing i do 21
if it was 105
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23
if it works 127
if it were up to me 123
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23
if it works 127