English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Income

Income translate Turkish

2,156 parallel translation
They all have other income.
Hepsinin 2.ci bir işi var.
Here, the work for which, I suppose, milking aces most of your income
Burada, sanırım insanlara gelir sağlamak için süt sağımı.
With all the publicity from the paper, your income will increase considerably and we'll all be happy.
Gazetedeki bu reklam sayesinde geliriniz oldukça önemli miktarda artacak ve hepimiz mutlu olacağız.
He was raised in a cynical, loveless low-income home in New Jersey.
O New Jersey'de düşük gelirli, gülünç ve sevginin s'si olmayan bir evde büyüdü.
Anywhere you go you have a nice income.
Neden sen de herkes gibi bana para veremiyorsun?
You don't need to pay any income tax. Okay? Want some dessert?
- Hiçbir şey ödemek zorunda değilsin.
But, overall, are you set up to get enough income?
Ama hepsinden öte yeterli gelir elde etmek için bir şey yaptın mı?
Oh, it's just a summarized version of your financial information, your equity, your debts, your protected income, blah, blah, blah. It's all summed up on the last page there.
Bu sadece finansal bilgilerinizin özet bir versiyonu para kaynaklarınız, borçlarınız, muhafaza edilen geliriniz hepsi oradaki son sayfada özetlenmiştir.
- So shaping the corporate culture might not bring results on the income statements as quickly...
Şirket kültürünü biçimlendirmek sonuç getirmez.
All documents relating to loan applications. All financial statements, including but not limited to general ledgers and income statements....
Borç başvurusuyla ilgili bütün belgeler defter-i kebir ve gelir raporları da dahil bütün finansal raporlar...
A 2007's survey shows that the average monthly income of Hong Kong people is HK $ 10,100.
2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre Hong Kong'da kişi başına düşen gelir 10.100 Hong Kong doları.
Since the handover, Hong Kong people's income has increased by 1 %.
El değiştirme yüzünden Hong Kong halkının geliri sadece yüzde 1 artmıştır.
I'll give you the target's annual income, not the numbers on his tax returns, the real numbers.
Hedefimizdeki kişinin yıllık gelirini söyleyeyim sana. Vergi beyanında yazanı değil, gerçek rakamları.
Claiming loss of income due to misrepresentation and malpractice.
Yalan beyanda bulunduğumuz ve yolsuzluk yaptığımız iddiasındalar.
I want you to give me his address, or I'm gonna go public with your second income.
Adamın adresini ver ; yoksa ek gelirinin nereden geldiğini öğrenmelerini sağlarım.
He was just using the money to supplement his income.
Adam bu parayla kendien ek gelir sağlıyordu.
Income has decreased.
Gelirleri düşmüş.
I'm guessing your after-tax income isn't much more than 3K, am I right?
Sanırım, vergiler düşüldükten sonra eline 3.000'den fazla geçmiyordur, değil mi?
And even if We assume that you get your income up the typical 10 % over the next couple of years, that's not gonna be nearly enough to protect you from all the money arguments that cause over 50 % of divorces.
Önümüzdeki bir kaç yıl içinde gelirin % 10 artsa bile bu sizi, boşanmaların % 50'lik kısmını oluşturan para kavgalarından korumayacaktır.
We need an income.
Bir gelire ihtiyacımız var.
You're discreet, efficient, and you have a network of loyal customers with enormous disposable income.
Her şeye hazırlıklı, etkili birisin. Yüksek gelirli sadık müşterilerle bağlantın var.
You need an income to run Stonefield, and mine's bigger than yours.
Stonefield'ı işletmek için para gerekir, bendeyse senden çok var.
You got no steady stream of income.
Düzenli bir gelirin yok.
"A man my age should have a better income."
"Benim yaşımdaki bir adamın daha iyi bir geliri olmalıymış."
Taking a break from your busy schedule raising the median income around here?
Yoğun programında boşluk yaratıp da bu civardaki orta sınıfa katkı yapmaya mı geldin?
The income from the markets or the quarry?
Marketten gelen gelir mi yoksa taş ocağından mı?
The farms, the sheepfolds, all the income they produce.
Çiftlikler, ağıllar, onlardan gelen paralar.
The income from which will be used to finish building a cathedral. Finish?
Oradan gelecek para, bir katedralin tamamlanmasında kullanılacak.
We got one income stream here, and the stream's getting shallow.
Bu evin tek bir gelir kaynağı var ve o kaynak kurumaya başladı.
They basically arrived with ten bucks in their pocket and worked their way up to a lower-middle-class kind of income and raised me in the suburbs.
Ceplerinde sadece on dolarla Buraya geldiler ve çalışarak alt-orta sınıf tarzı bir gelir kazanmaya başladılar ve beni banliyöde yetiştirdiler.
You have no income.
Gelirin yok.
He must have had an outside income somewhere.
Dışardan bir yerden geliri olmalı.
Who was caught cheating on his 2007 income taxes?
2007 vergilerinde kim hile yaptı?
I have an income.
Benim bir gelirim var.
Why would we kill our best source of income.
Neden en iyi gelir kaynağımızı öldürmek isteyelim ki.
Jimmy lost sight of our goals, but we need the income he generated.
Jimmy gayemizi unutmuş olsa da onun bize kazandırdığı paraya ihtiyacımız var.
Well, Jimmy wants to keep that income in his pocket.
Jimmy oradan gelen paranın kendi cebine girmesini istiyor.
Uh-huh. Well, don't they have programs, you know, For lower-income housing?
Dar gelirliler içinde barınma olanakları, programları yok mu?
Sixteen yearst later, there are 82 KIPP schools across the country, each in low-income, under-performing neighborhoods, including KIPP LA Prep, where Daisy is applying.
Onaltı yıl sonra, 82 KIPP okulu var tüm ülkeye yayılmış, her bir fakir bölgede, başarısı düşük mahallelerde yer alan. Diasy'nin başvurduğu KIPP LA okulu da bunlara dahil.
We have never had those kinds of gains for low-income kids.
Daha önce fakir olan çoçuklarda hiç bu kadar başarılı olmamıştık.
There is no income paint with Andy.
O Andy ile boya dönmedi.
Prostitutes are people too. And they have a lot of disposable income.
Fahişeler de insandır ve gelirleri çok yüksek.
But you still complain "Our income is very low."
Ondan sonra her ay oturursun "Profesör maaşı az efendim."
"Our income is very low."
"Profesör maaşı az efendim."
People have disposable income.
İnsanların gereğinden fazla paraları var.
What is the annual income of your household?
Eviniz aylık geliri ne kadar?
I may be a therapist who needs to supplement her income with yoga.
Gelirini arttırmak için yoga dersi veren bir terapist olabilirim.
God, our victim is an expert on everything. I mean, look at all these letters here. Parking tickets, income tax, court orders, the whole thing.
Tanrım, kurbanımız her konuda ustaymış, şuradaki mektuplara da bak park biletleri, vergiler, mahkeme emirleri, hemen hepsi.
Just another source of income.
Kariyerine fayda sağlamak için mi varım.
I'll have a steady income.
Sabit bir gelirim olacak.
You're going to afford an apartment? What income?
Daire mi tutacaksın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]