English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Industrious

Industrious translate Turkish

123 parallel translation
I have behind me a well-geared organization... of sober, industrious employees who...
Birlikte çalıştığım, işini bilen... kişilerce iyi tasarlanmış bir...
You're so real, so wholesome, prudent and industrious.
Öyle içten, öyle ihtiyatlı, öyle çalışkan bir insansın ki!
Industrious, domesticated. Busy with the hundred and one activities of the daily round.
Çalışkan, evcimen günlük olarak, yüzlerce işle meşgul...
Sober, industrious, expert mechanic on airplane engines.
İçki içmeyen, çalışkan, uçak motorları üzerine ustalaşmış iyi bir tamirci.
On its humble and industrious population, unaware of Attila's threat, weighs the burden of the imperial court.
Atilla'nın tehdidinden habersiz, alçakgönüllü ve çalışkan nüfusunun omuzlarında imparatorluk sarayının yükü var.
In the palace square and the busy streets the industrious citizens were enjoying the works of peace as though this carefree era would last forever.
Çaliskan halk, saray meydaninda ve kalabalik sokaklarda bu kaygisiz dönem sonsuza dek sürecekmis çesine barisin keyfini sürüyordu.
- Yes. And industrious.
İşçiler...
You are here for us to try and make something of you, to turn you into industrious and honest citizens.
Sizi çalışkan ve güvenilir bir vatandaşa döndürmeyi denememiz için bize getirildiniz.
I'm the industrious type.
Çalışmak hoşuma gidiyor.
Second- - You're too much the industrious Lombard... too much a Communist... and, finally... too hairy.
İkincisi çok fazla çalışkan bir işadamı çok fazla komünist ve son olarak da çok gür saçlısın.
We have to work with the builders, especially the most industrious.
Müteahhitlerle çalışmalıyız, özelikle en çalışkanlarıyla.
He is industrious, very industrious.
Çok çalışkandır, çok.
Now, the example of 1,000... honest, industrious black men... cannot undo the harm of one like you.
Şimdi dürüst, çalışan 1000 adamın yaptıkları bile... sizin gibi bir tanesinin... verdiği zararı telafi edemez.
We boyars are industrious folk Such is our boyar lot
Biz, aristokratlar çalışkan insanlarız. Bu bizim yaşam tarzımız.
We are like the industrious ants.
Çalışkan karıncalar gibiyizdir.
Home of proud Vikings and industrious farmers.
Gururlu vikinglerin ve üretken çiftçilerin yurdu.
I was an industrious escritora... who did not have foreign friends.
Hiç arkadaşı olmayan çalışkan bir kadın yazardım.
Something. Here you come, you and your husband... and industrious people drop their work and neglect their duties... spend whole months ministering to you, talking of you, buzzing around you... worrying for your husband's gout... your wishes for this and the other thing... and all become entangled in your idleness.
Öyle ki kocanızla buraya geliyorsunuz, insanlar işlerini bırakıyor görevlerini unutup, aylarca size hizmet ediyor sizi konuşuyor, dedikodunuzu yapıyor kocanızın gut hatalığıyla uğraşıyor sizin isteklerini karşıIıyor...
Yeah, I know. Sober, industrious, expert mechanic on airplane engines.
Ayık, çalışkan, uçak motorlarında uzman bir tamirci.
A little fresh, but industrious.
İşinde biraz acemi ama çalışkan.
Well, Lloyd is a very industrious fellow.
Eee, Lloyd gerçekten çok sanayici bir arkadaşımızdır.
Kind and industrious, terribly cleanly and anxiously pedantic.
Nazik ve hamarat, aşırı temiz ve ukala.
Dippers are also dedicated and industrious parents.
Dalıcı kuşlar da son derece çalışkan ve kendilerini yavrularına adamış ebeveyinlerdir.
Mrs Post, I can assure you that Buffy is both dedicated and industrious.
Bayan Post, sizi temin ederim ki Buffy hem görevine bağIı, hem de çalışkandır.
The Mexicans are a clean and industrious people with a rich cultural heritage.
Meksikalılar zengin bir geçmişe sahip Çalışkan ve temiz insanlardır.
Very industrious for a Cossack.
Bir Cossack icin cok caliskan.
I believe you'll find me industrious and hardworking.
Beni, çok çalışan biri olarak tanıdığınıza inanıyorum.
It's not very industrious of you.
Hiç çalışkan değilsiniz.
Well, we're a clean and industrious people, mostly white.
Ahlaklı ve çalışkan insanlarız. Çoğumuz beyaz.
Someone is being industrious.
Birisi çok çalışıyor.
- I'm industrious. - Yes, you are.
- Ben işe düşkünüm.
Nice, industrious, young man.
İyi, üretici genç bir adam.
We work on the assumption that there is a theory out there, and it's our job, if we're sufficiently smart and sufficiently industrious, to figure out what it is.
Biz böyle bir teorinin var olduğu öngörüsüyle çalışıyoruz, eğer yeteri kadar zeki ve yeteri kadar çalışkan isek bunu bulup ortaya çıkarmak görevimizdir.
Industrious.
Akıllı, çalışkan...
She's very industrious.
Çok gayretli bir genç bayan.
Some parents would say I was industrious
Bazı aileler gayretli olduğumu düşünürdü.
Oh, the Amish are so industrious.
Amişler çok çalışkanlar.
Industrious but extremely vicious.
Çalışkan, ama son derece kötücüller.
It seems the CIA is more industrious than we'd assumed.
CIA tahmin ettiğimizden daha çalışkanmış anlaşılan.
I moved to Utah because I heard there's lots of job opportunities... for industrious Mormons.
Utah'a taşındım çünkü çalışkan Mormonlara çok iş olduğunu duydum.
- That's very industrious. Too bad about what's happening with all that.
- Ama başlarına gelenler çok kötü.
They too are strong, intelligent, industrious, mobile, and evolutional.
Onlar da güçlü, zeki, gayretli, hareket edebilir ve evrime tabi.
The labors of honest and industrious men shall not be consumed to maintain the idleness of a few!
Dürüst ve çalışkan insanların emekleri aylak azınlığı doyurmak için israf edilmeyecek!
From birth, these industrious yet mindless creatures slave away to fulfill the queen's every need.
Bu çalışkan ama akılsız yaratıklar, doğdukları andan İtibaren kraliçenin her ihtiyacını karşılamak üzere ona köle olurlar
It's a little industrious.
Bu biraz... azimli.
You're a healthy white dude, who's industrious enough to appropriate a Salvation Army bucket during peak season, so you know what I think?
Sen sağlıklı ve böyle bir zamanda kurtuluşu bir kovadan bekleyecek kadar akıllı, beyaz bir adamsın. Ne düşündüğümü biliyor musun?
hmm, i was hoping to appear industrious.
Bense bunu hamaratlığıma yorarsın diye umuyorsum
Mr. Rumsen would like you to put your industrious little mind towards coming up with copy for Belle Jolie lipsticks.
Bay Rumsen o üretken aklını, biraz da Belle Jolie rujları için metin yazmakta kullanmanı istiyor.
How industrious!
Bu ne şevk!
You are a hard worker, industrious.
RUHSAL DANIŞMAN Çok çalışıyorsun, hamaratsın.
She sounds like an industrious lady.
Çalışkan bir hanıma benziyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]