English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It didn't work out

It didn't work out translate Turkish

990 parallel translation
I didn't think that it was possible for Master Joo and Gong Shil to work out.
Başkan'la Gong Shil arasında işler zor yürür diye düşünmüştüm.
Well, it didn't work out that way.
Öyle olmuyormuş.
It didn't work out.
Yürümedi.
It didn't work out the way I planned, Moose.
İşler planladığım gibi gitmedi Manda.
It didn't work out.
- İşe yaramadı.
It could've been wonderful, but it didn't work out.
Harika olabilirdi ama olmadı işte.
What a pity it didn't work out.
Ne yazık ki olmadı.
I tried to be. It didn't work out.
- Olmayı denedim.
Didn't it work out in Tokyo?
Tokyo'da işler iyi gitmedi mi?
Oh, too bad it didn't work out.
Üzüldüm, işe yaramadı yani.
If it didn't work out, the children would be in worse shape than ever.
Yürümezse, çocuklar bu kez çok yıpranır.
So clever which, it so happened, it didn't work out!
O kadar akıllıcaydı ki işe yaramadı.
I was going to be married last year, but... It didn't work out.
Geçen sene evlenecektim... ancak... yürümedi.
- It didn't work out.
- Olmadı.
Well, it didn't work out that way.
O şekilde olmadı.
But it didn't work out, did it?
Ama olmuyor değil mi?
I was married when I was very young, but it didn't work out.
Gençken evliydim, ama yürümedi.
It didn't work out.
İşe yaramadı.
Why didn't it work out?
Neden iyi sonlanmadı?
I get it, Love Love, you confessed one time and it didn't work out.
Anladım, Aşk Aşk. Bir kere itiraf etmişsiniz ve bu kötü sonuçlanmış.
I'm sorry it didn't work out.
İşe yaramadığı için üzgünüm.
There were other reasons why it didn't work out.
Yürümemesinin başka sebepleri vardı.
He sent me someplace else after that, but it didn't work out.
Sonra beni başka okullara gönderdi, ama hiçbiri işe yaramadı.
Series K didn't work out too well and I had to do it over.
K serisi pek işe yaramadı, tekrar yapmak zorunda kaldım.
Because you know, we got married, but it didn't work out.
Evlenmiştik ama yürümedi.
It was never my intention to rule for so long, but... I don't know, things just didn't work out.
Bu kadar uzun süre yönetmeye hiç niyetim yoktu ama... bilmiyorum, işler bir türlü düzelmedi.
It didn't work out.
Bu işe yaramadı.
You didn't work it out with your ex-fiancé...
Eski nişanlınla durumunu halletmedin.
- I did, but it didn't work out.
- Biri vardı ama yürümedi.
Frankie wouldn't give us the band if he didn't think it was gonna work out.
Beceremeyeceğimizi düşünmüş olsa, Frankie orkestrayı bize emanet etmezdi.
No! We had a thing, it didn't work out and it's over now, but he still likes me.
İlişkimiz vardı ama yürümedi ve bitti ama hala beni beğeniyor.
Oh, it didn't work out so bad.
- O kadar da kötü değil.
But it didn't work out.
Ama işe yaramadı.
Well, it turns out that the boy your daughter was talking to didn't work at the park.
Kızınızın konuştuğu gencin parkta çalışmadığı ortaya çıktı.
But it didn't work out that way.
Ama işler böyle yürümedi tabii.
It just didn't work out, Wendy.
Yürütemedik işte Wendy.
Think of it this way. If I had been an Apache Indian, they didn't need comedians at all, right? - So I'd be out of work.
Bir de şu yönden bak, bir Apaçi olsaydım onların komedyene ihtiyacı yoktur, işsiz kalırdım.
It didn't work out that way.
İşler öyle yürümedi.
I tried to bring her to the brook, it just didn't work out.
Denedim bunu. Onu dereye getirmek istedim. İsteyerek olmadı.
- We tried staying out of trouble. It didn't seem to work for us.
Beladan uzak durmaya çalıştık ama işe yaramadı.
It didn't work out so hot.
Başarılı olunamadı.
And when it didn't work out with you and me, there was still Elizabeth.
Ve seninle ve benim için işler yolunda gitmedi. Elizabeth vardı.
I was, it didn't work out.
Evliydim ama yürümedi.
We tried some doubles this morning but it didn't work out.
Bu sabah çift oynamayı denedik ama pek zevkli olmadı.
It didn't work out so she went back to Denver.
Yürümedi ve o da Denver'a döndü.
Reva, it didn't work out, okay?
Reva, yürümedi işte, tamam mı?
It didn't work out.
Yürümedi ama.
It didn't work out, so I left.
Olmadı, ben de çıktım.
It didn't work out.
Anlaşamadık.
It just didn't work out.
Denedik, ama başaramadık.
It just didn't work out.
Ama işe yaramadı işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]