English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Licensing

Licensing translate Turkish

128 parallel translation
To start with, they have no licensing laws.
Öncelikle, izin kanunları yok.
You'll spend yourcareer in the Vehicle Licensing Centre in Swansea.
Sen de kalan iş hayatını Swansea'deki bir araç ruhsat şefliğinde geçirirsin.
Patrick Martin, Licensing and Marketing, World Botanical Enterprises.
Patrick Martin, Lisans ve Pazarlama, Dünya Botanik Holdingi.
A public servant. I am responsible for the licensing of this theatre.
Kamu görevlisiyim. Bu tiyatroya ruhsat vermekten ben sorumluyum.
Considering all the licensing and merchandising...
Tüm lisans ve satış hakları da dahil.
negotiate a licensing agreement.
lisans anlaşması için pazarlık edebiliriz.
Tonight, a look at Ace Rothstein's attempt to get state licensing... despite law-enforcement allegations of Rothstein's organized crime connections.
Bu gece, Rothstein'in ruhsat alma çabasına bir göz atacağız. Kanun adamları, Rothstein'in organize suç bağlantıları olduğunu ileri sürüyor.
A routine licensing hearing turned into bedlam yesterday... when the flamboyant Tangiers Casino executive, Sam "Ace" Rothstein... accused top gaming officials of corruption.
Dün sıradan bir ruhsat duruşmasında kargaşa çıktı. Tangiers kumarhanesinin parlak yöneticisi Sam "As" Rothstein... üst düzey yetkilileri rüşvet almakla suçladı.
But I thought I'd be able to get out. We've got this whole licensing mess
Tam ben işleri erkenden bitirebileceğimi düşünürken şu lisans işi çıkıverdi!
I went to med school but I still have to pass my licensing exam.
Tıb okuluna gittim ama hâlâ lisans sınavımı geçmem gerekiyor.
Ladies and gentlemen, the Springfield Mall in conjunction with Nostalgia Licensing Corporation is proud to present the stars of Bonanza!
Bayanlar ve baylar, Springfield Alışveriş Merkezi Nostalji Ruhsat Şirketi ile yaptığı is birliği sonucu sizlere Bonanza'nın yıldızlarını sunmaktan gurur duyar!
The Medical Licensing Board coming at me with a pack of rattlesnake lawyers.
Tıp Lisansı Kurumu peşime bir sürü kana susamış avukat takmış.
Your Honor, this case is not about keeping goats or transporting goats or goat licensing.
Sayın yargıç bu dava keçileri koruma üzerine değil veya keçi taşıma veya keçi lisansı alma üzerine de.
Are you aware that running a medical clinic without the proper licensing... can place both you and the public... in a great deal of danger?
Gerekli belgeler olmadan bir klinik işletmenin hem kendin hem de hastaların yaşamını tehlikeye attığını biliyor musun?
Private Investigators Licensing Service, State of New York.
New York Eyaleti Özel Dedektif Ruhsat Servisi.
But now the administration says teachers should be teaching kids to say yes to licensing.
Ama şimdi yöneticiler diyorki hocalar çocuklara lisansa evet demeyi öğretsinler
- So you call in the licensing board -?
- Sen de lisans kurulunu aradın. - Sesini alçalt!
I told you, I was taking the Funeral Directors'Licensing Exam.
Cenaze Direktörü Ruhsat Sınavı'nı alacağımı söylemiştim.
You flunked the licensing test.
Ruhsat sınavını geçememişsin.
Yeah, ok, well, you got all the funny sandwich names down but how you doin with, like, learning about bookkeeping, in-insurance, state licensing.
Evet. Bütün komik sandviç isimlerini bulmuşsun. Peki muhasebe tutmayı sigorta işlemlerini, lisans almayı nasıl öğrenecek...
- We already have gun licensing.
Ruhsatlar var.
We are interested in licensing that work.
Çalışmanın lisansını almak istiyoruz.
It's a licensing board for private investigators.
Özel dedektifler ruhsatlarını buradan alıyor.
This foolish woman is making noises about going to the licensing board.
Şu salak karı, lisans kuruluna gideceğine dair yaygara çıkarıyor.
Air regions commander, director of medical certifying board, director of licensing dept.
Arjantin Hava Kuvvetleri'nden Bölge Hava Tuğamirali,.. ... Tıp Merkezi Başhekimi.
A Royal licensing law, which states, in binding language, as does follow :
Kraliyet İzin Yasası aşağıda yazıldığı şekilde uygulanır.
Therefore, we have sped up the product licensing of axadrolyne... which will soon be marketed as Lithanol.
Bu nedenle, axadrolyne'nin lisanslama işlemlerini hızlandırdık. Yakında Lithanol adıyla satışa çıkarılacak.
The licensing test is pretty hard.
Lisans sınavı çok zor.
Architectural firms, city licensing... attorneys, zoning offices.
Mimarlık firmaları,... avukatlar, imar ofisleri.
I've got licensing issues to work out, partnership deals, endorsements.
Çözmem gereken lisans meseleleri, ortaklık anlaşmaları, ürün reklamları var.
The university is not noted for its munificence when it comes to licensing revenue.
İş lisans gelirlerine geldiğinde üniversitenin bu konuda pek de cömert olmadığı bilinmekte.
I have this licensing agreement that i... it's gotta be wrapped up by today.
Bugün itibarıyla halledilmiş olması gereken bir yetki anlaşmam var.
Right, those licensing-board folk love to play dress up and pretend.
Doğru, komitedekiler elbise giyip rol yapmaya bayılır.
Go ahead with the licensing agreements.
Lisans işlemlerine devam et.
We're in the middle of a licensing dispute with the city.
Valilikle bir ruhsat ihtilafının ortasındayız.
We stayed together mostly due to licensing issues.
Sözleşmeler nedeniyle birlikte oturuyorduk.
The boxing commission, which, remember, was criticised for licensing him, would be massacred if something happened to Rocky.
Ona lisans verdiği için eleştirilen boks komisyonu, Rocky'ye bir şey olursa linç edilir.
The MPAA has a very powerful hold on the culture and the licensing system, that they have, the appeals board, the ratings, it's just part of it!
ASFD'nin, kültür üzerinde çok güçlü bir tutumu var ve lisans sistemleri temyiz kurulları, sınıflandırmalar hepsi bunun bir parçası.
You know, the licensing used to be just a formality.
Biliyorsunuz ki, lisans verme sadece bir formalite.
But he wishes to convey his gratitude to the Gaming Commission... for its thoroughness, efficiency and courtesy during the, uh, licensing process.
Komisyona lisans esnasındaki dikkatliliği, etkinliliği ve refakatinden dolayı şükranlarını iletmemi istedi...
There was a subsection on quality licensing, and particularly, the old paragraph B.
Vasıf izin belgesi almanın alt kısmını hatırlıyorsunuz. Özellikle B paragrafını.
And there's the intention by the government to achieve a measure of quality licensing and this will be generally welcome.
Hükümetin niyeti belgeyi almada önlemler oluşturmak. Bunun genel olarak hoş karşılanacağını zannediyorum.
Well, not unless he somehow passed all his licensing exams.
Eğer bütün yeterlilik sınavlarını geçemediyse hayır.
Two foreign manufacturers also pay us a licensing fee for the right to produce it as well.
İki tane yabancı üretici de üretebilmek için bize ücret ödüyor.
- Legal expert, tell me what it says in subchapter 27 of chapter two of title 20 of the administrative code on occupational licensing of vendors?
- Hukuk müşaviri tedarikçilere mesleki ruhsat verilmesiyle ilgili idare kanununun 20'nci başlığının 2'nci bölümünün 27'nci kısmında ne yazıyor?
And ojai doesn't have the human resources to overcome international licensing, tariffs ¡ ª yeah, well, that's just what I do.
Ve Ojai'nin uluslararası ruhsatların, gümrük vergilerinin üstesinden gelebilecek insan kaynakları yok. Evet, şey, bu tam benim yaptığım şey.
I have with me today a licensing phenomenon destined to take the publishing biz by storm.
Yanımda inanılmaz yetenekler var. Yayıncılık dünyasında fırtına estirecekler.
These boys are positive, appealing and can generate massive licensing income for your newspaper.
Bu çocuklar olumlu, çekici ve gazeteniz için büyük telif paraları kazandırabilir.
FDA licensing database got a hit on a Vincent Delayo.
Vincent Delayo adına bir ilaç girişi bulduk.
The land that it's on is owned by the City, the Chamber of Commerce owns the licensing rights and the Hollywood Sign Commission maintains and repairs it.
Üzerinde olduğu toprak hazinenin isim hakkı Ticaret Odası'nın Hollywood Tabela Komisyonu da bakım ve tamir işlerini yapıyor.
I mean, all the inspections and all of the licensing and all the - the different technology - the machines.
Yani onca denetim, onca yetki belgesi farklı farklı teknolojiler, makineler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]