Mechanical engineer translate Turkish
41 parallel translation
And my brother, who's a mechanical engineer, sells bread.
Kardeşim de makine mühendisi ama ekmek satıyor.
The elder one's a mechanical engineer.
Büyüğü makine mühendisi.
I want to be a doctor or a mechanical engineer.
Doktor veya makine mühendisi olmak istiyorum.
My father was a- - [Clears Throat] a mechanical engineer.
Babam - [Boğaz temizleme] makine mühendisiydi.
That's about mechanical engineer or something else
Yani mekanik mühendisi veya başka bir şey hakkında
In Poland he was a mechanical engineer here, he's driving a cab.
Polonya'da makine mühendisiymiş burada ise taksi şoförü.
Charlie Cooper, cartographer, mechanical engineer, runway paver.
Charlie Cooper, kartograf, makine mühendisi, uçak pistini yapan kişi.
Just that I'm officially failing Mechanical Engineering which wouldn't be a problem except I wanna be a mechanical engineer.
Makine Mühendisliğinden. resmen kalıyorum. Aslında makine mühendisi olmak istemesem sorun olmazdı ama hep olmak istediğim buydu.
- Okay. Ray-ray is a mechanical engineer.
- Ray-Ray bir makine mühendisi.
I'm a mechanical engineer.
Makine Mühendisiyim.
You remember a mechanical engineer named Alessandro Rossilini?
Alessandro Rossilini adındaki makine mühendisini hatırlıyor musun?
I'm a mechanical engineer with a master's.
Ben uzman makine mühendisiyim.
He was a mechanical engineer at the plant and lived in a cottage here.
Fabrikada makine mühendisiydi ve oradaki lojmanda kalıyordu.
Corporal Bower, ship's mechanical engineer.
Onbaşı Bower, geminin makine mühendisiyim.
Pete was gonna be a mechanical engineer, until he started saying the TV was talking to him.
Pete makine mühendisi olacaktı. Sonra TV, ondan bahsetmeye başladı.
That I'm going to fill out some college applications, mechanical engineer.
Birkaç üniversite için başvuru formu dolduracağım. Makine mühendisliği.
He was a mechanical engineer.
Mekanik mühendisiymiş.
I am a mechanical engineer.
Ben makine mühendisiyim.
In English, I'm a matriculation failed mechanical engineer.
Ingilizce de, basarisiz bir makine mühendisiyim.
I'm a mechanical engineer, remember? Are you gonna help me do this or not?
Bununla hiçbir alakam olmadığını size söyledim.
You're a fine mechanical engineer, Henry, but we're getting into the still video market.
Sen iyi bir makine mühendisisin, Henry. Fakat program paketlerini hala şirketlerden alıyoruz.
I'm a mechanical engineer, remember?
Makine mühendisiyim, unuttun mu?
Speaking modestly, I'm the best mechanical engineer in this country.
Mütevazı olmak gerekirse, ülkedeki en iyi makine mühendisiyim.
I'm a mechanical engineer.
- Makina mühendisiyim.
Craig wanted to be a mechanical engineer.
Craig makina mühendisi olmak istiyordu.
A prize-winning chemist and mechanical engineer.
Ödüllü bir kimyager ve makine mühendisi.
Jason Clarke- - he's a mechanical engineer who served alongside Garrett and was recently reprimanded for putting a baseball bat through Garrett's windshield.
Jason Clarke ; Makine mühendisi. Garrett'la beraber hizmet etmiş ve yakın zamanda Garrett'ın arabasının ön camını beysbol sopasıyla kırmaktan kınama cezası almış.
I was a mechanical engineer until the accident.
Kazaya kadar makine mühendisiydim.
You're the mechanical engineer!
Makine mühendisi olan sensin.
And we already know he's in charge of chat room recruitment, so we are dealing with a computer-savvy and personable mechanical engineer.
Sohbet odasını kullanarak üye kazanmaktan sorumlu olduğunu bildiğimiz için bilgisayardan ve mekanik mühendislikten iyi anladığını söyleyebiliriz.
A mechanical engineer in Pakistan that we leveraged into an intelligence asset.
Pakistanlı bir makine mühendisi. İstihbarat ajanı olarak kullanıyorduk.
JAMES PRESTON DENVER, COLORADO RATE 2 MECHANICAL ENGINEER
JAMES PRESTON 2. SINIF MAKİNE MÜHENDİSİ
Mechanical engineer at Bradley Dynamics.
Bradley Dynamics Makina mühendisi.
I'm Frank Morris, a mechanical engineer who ripped off the very bank vault he designed for a living.
Geçinmek için bir sürü banka soymuş bir makine mühendisi.
Once inside their mechanical bodies, Engineer they can leave this planet, travel back with us.
Mekanik bedenlerine girdiklerinde bizimle dönebilirler.
He was a mechanical engineer and...
Makine mühendisiydi ve...
Gallagher, our mechanical systems engineer.
Galagher, mekanik sistem mühendisimiz...
The correct term is "mechanical systems engineer."
Doğrusu "mekanik sistemler mühendisi."
I've always wanted to be a mechanical engineer and I've never failed anything.
Daha önce hiç başarısız olmadım.
I work as a mechanical engineer,
Ve mühendisim, aslında, makine mühendisiyim.
I was working as a mechanical and structural engineer when Vicky got stuck.
Vicky'nin başı derde girdiğinde mekanik mühendisliği eğitimi veriyordum.