Most importantly translate Turkish
803 parallel translation
And, most importantly, Franz!
En önemlisi de Franz'ın sevmesi!
Most importantly, remember that Nan Batian has newly built the firepower positions of the blockhouse in the southern gate
En önemlisi, unutmayın Nan Batian güney kapısında ateş gücü olarak, beton sığınaklar inşa ediyor.
" and most importantly,
"... ve en önemlisi...
The rights of cross-examination. But most importantly, the right to be confronted by the witnesses against him.
Çapraz sorgulama hakkı, en önemlisi ise aleyhindeki şahitlerle yüzleşme hakkı vardır.
And, most importantly, you'll tell him, also casually, that the cast's coming off your arm the day after tomorrow.
Ve daha önemlisi, ertesi gün alçının kolundan çıkartılacağını söyle.
But most importantly, we have advanced salesmanship to a creative art.
Fakat en önemlisi, biz satıcılığı yaratıcı bir sanata dönüştürdük.
But most importantly, we have advanced salesmanship to a creative art.
Fakat en önemlisi, biz satıcılığı yaratıcı bir sanat haline getirdik.
And most importantly, remember that Kunta Kinte saw the white man... ... less than two days'walk from where we are now.
Ve en önemlisi, hatırlayın ki Kunta Kinte beyaz adamı bulunduğumuz yerden iki günlük bir mesafede gördü.
Most importantly, the brushing of the wings changes their personality.
En önemlisi, kanatların sürtünmesi kişiliklerini değiştirir.
And most importantly, destroying that homing device so we can live here safely.
En önemlisi, o sinyal aygıtını yok ettiğiniz için. Böylece burada güven içinde yaşayabiliriz.
And most importantly, I need your money.
Ve en önemlisi... Parana ihtiyacım var.
this athlete has the speed, the moves and most importantly... the heart.
Bu sporcunun hızı var, hareket kabiliyeti var... ve en önemlisi de... yüreği var.
But most importantly, when we fly the Huey choppers in here, can you still handle a 30 millimetre?
Ama en önemlisi helikopterler buraya geldiğinde 30 millimetreyle iyi iş çıkartabilecek misin?
Most importantly, there is a Japanese ambassador, Yukio Fushiki.
En önemlisi, Japon büyükelçisi, Yukio Fushiki.
And, most importantly, that you have not delegated someone to do it for you.
ve en önemlisi, bunu yapması için birisine yetki verip vermediğini.
We've got canned meat from the survival store, we've got games from the toy store, and most importantly, we've got each other.
Markette konserve etimiz var. Oyuncakçıda oyunlarımız var. Ve en önemlisi birbirimize sahibiz.
And most importantly, never take along anything on your journey so valuable or dear that its loss would devastate you.
Ve en önemlisi ise, yanınıza kesinlikle değerli ve sevdiğiniz bir şeyi almayın onu kaybetmek sizi perişan edecektir.
Most importantly, we have the word, under oath... of two distinguished detectives... that you fired at them while doing their duty.
Ama en önemlisi elimizde, yemin etmiş, iki saygıdeğer dedektifin... görevlerini yaparken, kendilerine ateş ettiğinize dair ifadeleri var.
And most importantly, there's a good supply of clean water.
Daha da önemlisi, iyi bir temiz su kaynağı var.
And, most importantly, they don't hurt the babes.
Ve en önemlisi de bebeklere bir zarar gelmemesi.
By crunching data, good crime-scene work, good lab work and, most importantly, good data-based analysis.
Bilgi taramak, iyi suç senaryoları incelemek, iyi laboratuvar çalışması,..... ve en önemlisi, iyi data analizi.
Well, most importantly here, when you do get in the sled, you have to get in with catlike movements ; you need to get relaxed.
Kızağa girdiğinizde kedi gibi çevik olmalısınız.
And then, most importantly, why you asked him to leave?
Ve daha önemlisi, neden ayrılmasını istediniz?
Most importantly, find out what HAN paid AHN off with.
En önemlisi, HAN'ın, AHN'a geri çekilmesi için ne kadar ödediğini bul.
Profit aside, the potential benefits... that a zero-gravity laboratory could bring... most importantly, pharmaceuticals... that could end many crippling diseases here on Earth... must not be lost to the citizens of this planet.
Kazancı bir yana, 0 yerçekimi laboratuar'ının getirebileceği potansiyel faydalar çok önemli ilaçlar sağlayabilir. Dünya'daki birçok kötürüm hastalığına son verebilir... bu gezegenin sakinlerinin kaybı olmamalı.
Pressure, temperature, and... most importantly, oxygen.
Hava basıncı, ısı derecesi. En önemlisi de oksijen.
But most importantly, I studied the martial arts of three continents.
Ama en önemlisi, üç kıtanın askeri kanunlarını öğrendim.
You will have failed your family, you will have failed your friends and most importantly, you will have failed yourself.
Ailene, arkadaşlarına ve en önemlisi kendine olan taahhütlerini yerine getirmemiş olursun.
And most importantly, thanks to Home Office policy none of them have any knowledge of my former troubles.
Ve en önemlisi, Hariciye kurallarına teşekkür etmem gerekir ki kimsenin geçmişim hakkında bir bilgisi yok.
Most importantly, cunning.
En önemlisi, kurnazdım.
You'll be near the starting line, and most importantly you'll have a wake-up call, Jean-Paul.
Yarışın yapılacağı yere yakın olursun. Daha önemlisi uyandırma servisin olur, Jean-Paul.
He was the Emissary to my people sent by the Prophets but most importantly, he was my friend.
İnsanlarım için o, Peygamberlerin yolladığı Elçiydi ama en önemlisi, arkadaşımdı.
Their influence here wouldn't account for the frogs or the water draining backwards or, most importantly, the murder.
Yani, buradaki kurbağalardan, sudan ve cinayetten onları sorumlu tutamayız.
But most importantly, I want to tell you who I don't trust.
Ama asıl önemlisi, sana kime güvenmediğimi söyleyeyim.
And most importantly... thank you, come again.
Ve en önemlisi... teşekkürler, tekrar bekleriz.
You have to be able to calculate odds in your head very quickly and most importantly you need a very supple wrist... like this.
Sen güçlü olmak zorundasın oranı hesaplamak için çok hızlı olmak zorundasın ve en önemlisi çok esnek bileklerin olmalı... bunun gibi.
We're better than you, and most importantly we do not fear you the way you fear us.
Sizden daha becerikliyiz ve en önemlisi,... bizden korktuğunuz gibi biz sizden korkmuyoruz.
Most importantly they need to show proof that they can't have a baby
En önemlisi çocuk sahibi olamadıklarını kanıtlamalılar.
Next, and most importantly, anyone who hits Carlos will unleash against himself a fanatical wave of terrorism.
Dahası, ve en önemlisi, Carlosu her kim vurmaya kalkarsa kendini bir anda terörizmin boy hedefi olarak bulur.
Keep your eyes open... move extremely slowly... and, most importantly... with love and adoration.
Başka bir yerinle değil. Gözlerin açık kalsın. Çok yavaş hareket et.
"But most importantly we have the right moral ethics..."
"En önemlisi ise etik kavramlar..."
Most importantly, it would be wrong.
Daha da önemlisi bu yanlış olur.
But most importantly, the voters deserve a congressman... who's working to serve their needs and not his own.
seçmenler kendi ihtiyaçları yerine... onlar için çalışan bir kongre vekiline layıklar.
But most importantly, Peg I will never, ever, under any circumstances go to a head shrinker.
Ama en önemlisi Peg hiçbir koşul altında, hiçbir kuvvet beni kafa doktoruna götüremez.
And above all, and most importantly, his purse is inexhaustible.
Ve hepsinden fazla önemli olan tükenmez bir parası var.
Most importantly, you can't fight a war against an enemy you can't see.
Göremediğiniz bir düşmanla savaşamazsınız.
Just find out all you can about the demon, its strengths, weaknesses, places of origin and, most importantly, what it plans to do with this blasted glove.
O iblis hakkında bulabileceğiniz her şeyi bulun. GüçIü ve zayıf noktaları. Nereden geldiğini, daha önemlisi, o eldivenle ne yapmayı planladığını.
And, most importantly, romantic.
ve en onemlisi romantikti.
- -all it has to offer. And most importantly, ladies, have fun.
Ve en önemlisi, eğlenmenize bakın.
Most importantly, the explosives.
Elinde dinamitle gidersin
And most importantly
Ve en önemlisi de
most wanted 16
most people don't 23
most people 94
most of them 115
most definitely 69
most of all 127
most days 56
most of us 33
most interesting 19
most of the time 326
most people don't 23
most people 94
most of them 115
most definitely 69
most of all 127
most days 56
most of us 33
most interesting 19
most of the time 326
most important 37
most of it 102
most of my life 16
most impressive 32
most recently 37
most people do 23
most times 18
most likely 309
most kind 19
most of' em 17
most of it 102
most of my life 16
most impressive 32
most recently 37
most people do 23
most times 18
most likely 309
most kind 19
most of' em 17