English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mum and dad

Mum and dad translate Turkish

769 parallel translation
Mum and Dad were killed by the A-bomb.
Anne ve babamız Atom bombasında öldüler.
This was instilled in me by Mum and Dad from the very beginning.
Bu en başımdan annem ve babamın bana telkin ettikleri bir şeydi.
And with him, I used to perform for Mum and Dad's society friends.
Ve onunla annem ve babamın sosyeteden arkadaşları için gösteri yapardık. BİLARDO SALONU
If I was very good, I was allowed to accompany Mum and Dad to the theater.
Eğer çok iyiysem, annem ve babamla birlikte tiyatroya gitmeme izin verilirdi
Ever see what not fighting's got you, like Mum and Dad?
Sen hiç annen baban gibi olmamak için savaşmak istemiyor musun?
There's a lot more in life than mum and dad have got.
Hayatta, annemle babamın sahip olduklarından çok daha fazlası var.
What'd you tell your mum and dad?
Evdekilere ne dediniz?
I came to Skegness with me mum and dad when I was four.
Skegness'e anne ve babamla dört yaşındayken gelmiştim.
Mum and Dad fought like cat and dog.
Annem babam kedi köpek gibi dalaşırdı.
Mum and Dad were out and she was the only grown-up in the house.
Annemle babam dışarıdaydı, evdeki tek yetişkin, dadıydı.
Took me home to meet her mum and dad.
Beni evine, anne ve babasıyla tanışmaya götürdü.
Let him learn the errors of his way, and that a bad boy doesn't deserve such a good mum and dad as he's had.
Bırakalım da gittiği yolun hatalarını ve onun gibi kötü bir çocuğun sizin gibi iyi bir anne ve babayı haketmediğini anlasın.
.. something for Mum and Dad.
Annemle babam için bir şey.
- Enjoy your meal, mum and dad. - Enjoy your meal, Valeria.
- Afiyet olsun anne, afiyet olsun baba.
-'I'm at the farm with Mum and Dad.'
- Annem ve babamla çiftlikteyim.
Well, there's Mum and Dad, I suppose.
Annemle babam gözlüyordur.
Dearest Mum and Dad.
Sevgili anne ve babacığım.
With a little work, we'll make the room confortable for mum and dad! - Of course, we're men!
Küçük bir çalışmayla terası baba ve annenin rahat edeceği hale getiririz!
Once a year, me mum and dad... dusted down the plastic Christmas tree... and exchanged pathetic presents.
YıIda bi kere, ben annem ve babam... plastik noel ağacının tozunu alır... ve acıklı hediyelerimizi birbirimize verirdik.
Better than with mum and dad.
- Anne ve babadan daha iyidir.
- It is my mum and dad. See you.
- Bu benim annem ve babam.
Just give me diary to Mum and Dad, will ya?
Günlüğümü anneme ve babama ver, olur mu?
And just like any other mum and dad, all they ask you to do is to go to school.
Tıpkı diğer anne ve babaların istediği gibi onların da tek isteği okula gitmendi.
So they go and see your mum and dad.
Bu yüzden anneni ve babanı görmeye gittiler.
- They still talked to your mum and dad.
- Yine de anne ve babanla konuştular.
Before you know where you are your mum and dad get a visit from the education welfare officer!
Sen nerede olduğunu anlayamadan annen ve baban eğitim müfettişi tarafından ziyaret edildi!
I'm going to the pub with your mum and dad.
Annen ve babanla bara gideceğim.
It was nothing, where's Mum and Dad?
Hiç önemli değil, annemle babam nerede?
It's not your mum and dad I've come to see really.
Aslında annenle babanı görmeye gelmedim.
It's what Mum and Dad ain't got, and this house ain't got. Something you acquire. That's why I wouldn't nick your job.
Annemle babamda olmayan bir şey, ve bu evde de olmayan edindiğin bir şey Bu yüzden işini çalmazdım...
Mum and Dad. Killed by the Pika bomb!
Annemle babamı Parıltı Bombası öldürdü!
I promised your mum and dad to look after you.
Anne-babana sana gözkulak olacağım konusunda söz verdim.
What time's your mum and dad getting back?
Annenle baban ne zaman dönüyor?
Mum and Dad'll be back.
Annemle babam dönecekler.
Mum and Dad!
Anne, baba!
Your mum and dad home?
Annen ve baban evde mi?
- There's Mum and Dad!
- Bunlar annem ve babam.
Not since we lost Mum and Dad, no.
Annemle babamı kaybettiğimizden beridir, hayır.
My Mum and Dad used to come this way home. From the pub.
Annem ve babam bardan eve bu yolu kullanırlardı.
What about Mum and Dad?
Ya annemle babam?
Now Mum and Dad are both gone, you're the only person I can tell.
Artık annemle babam da gitti, konuşabildiğim tek insan sensin.
Mum and Dad'll probably buy me a full-size violin now.
Annem ve babam muhtemelen bana tam boyutunda bir keman alacaklar.
It's like Dad's, and he drank and beat Mum
Babamın aksanı. İçer ve annemi döverdi. Bunu duymaktan hoşlanmıyorum.
I've never seen my mum, and my dad's with another woman.
Annemi hiç görmedim, babam ise başka bir kadınla beraber.
Well! Your mum fails again and my dad...
Annen yine başarısız oldu.Babam...
Dad has a wife! And we have an mum!
Babamın bir karısı ve bizimde bir annemiz var!
Bow to dad and mum!
anne ve babaya eğilin.
This is where your Dad, Mum and your little sister were killed by Pika.
Burası Parıltı'nın anneni, babanı ve kız kardeşini öldürdüğü yer.
Here's to Mum... to Dad... and to Jorge.
Anneme babama ve Jorge'ye.
We had no money and mum took out a gold necklace and asked dad to pawn it.
Hiç paramız yoktu ve annem altın kolyesini çıkarmış babamdan, rehin bırakmasını istemişti.
Tell Mum the cards are going Dad's way and if he stopped now he'd ruin the family!
Annene, kartların babanın hesabına çalıştığını ve şimdi bırakırsa ailesini mahvedeceğini söyle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]