My birthday translate Turkish
6,537 parallel translation
But what about my birthday?
Ama doğum günüm ne olacak?
You have to be back for my birthday.
Doğum günüme kadar gelmelisin.
Man, you never got me a gift on my birthday.
Adamım, sen bana hiç bir doğum günümde hediye almadın ki.
Oh, my God, for my birthday!
Tanrım, bugün doğum günüm!
Okay, I got my birthday all planned out.
Pekala, doğum günüm için herşeyi planladım.
It's not my birthday.
Bugün doğum günüm değil.
Since it's my birthday tomorrow and you probably forgot again, I decided I'd just tell you what to get me.
Yarın doğum günüm olduğundan ki zaten sen gene unutmuşsundur bana ne alacağını söylemeye karar verdim.
Guys, I know what I'm gonna do for my birthday.
Doğum günümde ne yapacağımı biliyorum beyler.
Well, I mean, this is the first time in years that he's actually remembered my birthday.
Yıllar sonra ilk kez doğum günümü hatırladı.
It must be hard having my birthday and Mama's on the same day.
Annenle benim doğum günümüzün aynı olması zor olmalı.
Yesterday was my birthday.
Dun dogum gunumdu.
[Casey] It's my birthday.
Bugün benim doğum günüm.
Okay, that's not true, but it is my birthday!
Pekala, tamam, bu doğru değildi, ama bugün benim doğum günüm.
It really is my birthday!
Gerçekten ama bugün doğum günüm.
It's not my birthday, dumb-ass. No!
Bu benim doğum günüm değil aptal herif.
My dad gave me one every year for my birthday.
Babam tane bana her verdi Benim doğum günüm için yıl.
But Parker can only have one because it's my birthday, not hers.
Ama Parker sadece bir tane alabilir çünkü benim doğum günüm, onun değil.
So she's going to miss my birthday party?
Yani doğum günü partimi kaçıracak mı?
It's my birthday.
Bugün benim doğum günüm.
That was my birthday cake.
O benim doğum günü pastamdı.
We're just gonna celebrate my birthday, survival, new friends.
Doğum günümü, kurtuluşumu yeni arkadaşlarımızı kutlayacağız.
It was my birthday last week.
Doğum günüm geçen haftaydı.
It's my birthday.
Doğum günüm.
I thought I'll celebrate my birthday along with Ganpati's ( Hindu God ).
Sanırım doğum günümü Ganpati ile'( Hint Tanrısı ) geçireceğim.
I thought I'll celebrate my birthday with Ganpati.
'Sanırım doğum günümü Ganpati ile'( Hint Tanrısı ) geçireceğim.'
For a second there, you had me convinced you actually wanted to play a round of golf with me for my birthday.
Bir saniyeliğine beni doğum günüm için golf oynayacağına gerçekten inandırdın.
Abhi, today is my birthday.
Abhi, bugün benim doğum günüm.
You missed my birthday.
Doğumgünüme gelmedin.
It's my birthday I get to go first
Bugün benim dogum günüm. Ilk ben gidecegim.
Come on It's my birthday
Hadi ama. Bugün benim dogum günüm.
My sober birthday.
- Ayık olmamın yıldönümü.
Oh, my God, you won't do my dangerous birthday plan, but you're gonna let her keep a wild animal in the house?
Aman Tanrım, benim tehlikeli planımı yapmayacağız ama O'nun vahşi bir hayvanı tutmasına izin mi vereceksiniz?
But you know what? I'd rather spend my time throwing you an epic birthday party.
Sana destanımsı bir doğum günü partisi ayarlamak daha çok hoşuma gider.
But before I'm subjected to similar verbal assault, please excuse me - - It's my daughter's birthday.
Ama benzer bir sözlü saldırıya maruz kalmadan izninle gidiyorum. Kızımın doğum günü partisi var.
I wanted to swing by for my son's birthday.
Oğlumun doğum günü için uğramak istedim.
When you walked out of my life, you left ten days before your birthday.
Hayatımdan çekip gittiğinde doğum gününe 10 gün vardı.
They didn't find Marla till my friend Andrew's birthday.
Onlar Marla kadar bulamadık arkadaşım Andrew doğum günü.
My birthday.
- Doğum günüm, tabii.
Yes, I'm throwing a birthday party for my...
Evet, parti veriyorum. Buradaki- -
My terrible nephew Sebastian is having his sixth birthday party this weekend, and the clown they hired has shingles.
Bu haftasonu rezil yeğenim Sebastian'ın 6. yaş partisi olacak. Yalnız, anlaştıkları palyaço zona olmuş.
My son wants you to sing at his birthday party next weekend.
Oğlum, önümüzdeki haftaki doğum günü partisinde şarkı söylemenizi istiyor.
And I've just been piecing it together, but I think all my son wanted was an invite to your daughter's birthday party.
Sadece bunu toparlamak istedim. Ama sanırım, oğlumun tek istediği kızınızın doğum günü partisine davet edilmekti.
I just dropped my kids off at some little bitch's birthday party.
Çocukları, biraz önce küçük bir orospunun doğum günü partisine bıraktım.
Thanks to you, my brother celebrated his 40th birthday last week.
Sayende kardeşim geçen hafta 40. yaş gününü kutladı.
Sadly not even on my birthday.
Yaş günümde bile oynamamıştı.
- I still send Shelby's dad a Father's Day card, and he still sends me five bucks on my birthday.
O da hâlâ doğum günümde 5 dolar gönderir.
But my grandpa took me and Jason there once for my ninth birthday.
Ama büyükannem beni ve Jason'ı dokuzuncu yaş günüm için oraya götürdü.
- You hide my daughter's birthday from me?
Kendi kızımın doğum günü kutlamasını benden mi sakladın?
And my heart dropped, because my dad's birthday is actually Christmas.
Kalbim hopladı. Çünkü babam Noel'de doğmuştu.
Birthday gift, from my daughter.
Kızımın doğumgünü hediyesi.
My dad was a drunk, and he threw me a birthday party every year.
Evet, babam alkolikti ve her yıl benim doğum günü partimi verirdi.