My brothers and sisters translate Turkish
261 parallel translation
My home is in the African jungle, where I lived with my father and my mother and my brothers and sisters.
Evim Afrika ormanlarında annemle, babamla ve kardeşlerimle yaşadığım yerde.
Among my brothers and sisters, Shizu is the closest to me.
Tüm erkek ve kız kardeşlerimden bana en yakını Shizu'dur.
We, my brothers and sisters, want to see Fräulein Maria.
- Evet, Liesl? Biz, yani kardeşlerim ve ben, Fräulein Maria'yı görmek istiyoruz.
But I am not the only one. My brothers and sisters with dragons on their backs are also cursed.
Fakat yalnız ben değil, sırtında ejderha dövmesi olan tüm kardeşlerim de lanetlenmiş.
I'd rather work day and night, but we'll keep my brothers and sisters at home with us.
Ben de gece gündüz çalışırım ; ... fakat kız kardeşlerim bizimle evde kalsın.
She went to visit my brothers and sisters vacationing at my grandparents'.
Dedemlerin yanına tatile giden kız ve erkek kardeşimi ziyarete gitti.
God bless papa and mama, grandpa and grandma, myself and my brothers and sisters and cousins, uncles and aunts,
Tanrı annemi ve babamı, büyükannemi ve büyükbabamı,.. beni ve kardeşimi, kuzenlerimi, amcalarımı, halalarımı,..
myself and my brothers and sisters and cousins, uncles and aunts,
beni ve kardeşimi, kuzenlerimi, amcalarımı, halalarımı,..
My fellow Paradorians... my brothers and sisters...
Parador'lular, yurttaşlarım... Kardeşlerim...
My fellow Paradorians, you're my brothers and sisters... my sons and daughters...
Parador'lu yurttaşlarım, Sizler kardeşim ve kızkardeşlerimsiniz... Oğullarım ve kızlarım...
My brothers and sisters of the Continuum have taken me back.
Süreklilik'teki kardeşlerim beni geri aldılar.
- Oh, and these are my brothers and sisters. - Oh.
Bunlar da benim kardeşlerim.
Oh, my brothers and sisters his kind has committed God's greatest crime against your and my kind every day of his life!
Kardeşlerim onun soyu, hayatının her gününde bizim türümüzdekilere Tanrı'nın en büyük suçunu işledi!
My brothers and sisters did find me naturally sly and secretive.
Kardeşlerim beni doğuştan kurnaz ve gizemli bulurlar.
Tonight, my brothers and sisters, is harvest moon.
Bu gece, kardeşlerim, hasat ayı var.
They'll be coming soon, my brothers and sisters to take me home...
Yakında gelecekler, kız ve erkek kardeşlerim. Beni eve götürmek için...
My brothers and sisters!
Kardeslerim!
They're gonna be my brothers and sisters!
Onlar benim kardeşlerim olacak!
Only my brothers and sisters.
Sadece kardeşlerim var.
But do not fear me for tonight I offer you my declaration of principles : A promise to the men and women of this planet my brothers and sisters whom I so humbly serve.
Bu gecelik beni korkutmayın, size ilkelerimin bildirisini sundum, içten hizmet ettiğim bu gezegenin kadınlarına ve erkeklerine, tüm kardeşlerime bir söz.
The people of this world are my brothers and sisters.
Bu dünyadaki insanlar benim erkek ve kız kardeşlerim.
I remember, with my grandmother and my brothers and sisters.
Hatırlıyorum da büyük annem, erkek ve kız kardeşlerim de vardı.
She took my brothers and sisters to Athens to stay with some relatives.
Erkek ve kız kardeşlerimi akrabalarımızda kalmak için Atina'ya götürdü.
My brothers and sisters are still in Vietnam.
Kardeşlerim hala Vietnam'da.
My father, my brothers and sisters, our servants.
Babam kız ve erkek kardeşlerim, hizmetkarlarımız.
So, early on, I had to hide my so-called gift, conceal it from my own brothers and sisters, my classmates, in the service.
Yani, daha en başında, sözde yeteneğimi saklamak zorundaydım. ... kendi kardeşlerimden gizlemeliydim, sınıf arkadaşlarımdan, askerde.
I'd have had brothers and sisters enough were it not for that fateful day when my parents moving to their new home in a covered wagon were overtaken by a hurricane.
Bir sürü erkek ve kız kardeşim vardı. O uğursuz günde,... ailem kapalı vagonla yeni evlerine doğru giderken, bir hortum onları alıp götürmüştü.
I did what I did for my people, for our brothers and sisters.
Yaptığımı, halkım için yaptım, erkek ve kız kardeşlerimiz için.
My dear poor sisters, without their sons, without their brothers, and without their proud husbands.
Zavallı kızkardeşlerim, oğulları olmadan, kardeşleri olmadan, ve gururlu kocaları olmadan!
"Since coming here from Spain, leaving my five brothers and four sisters..."
"İspanya'dan geldiğimden beri, 5 erkek, 4 kız kardeşimi arkamda bırakıp..."
My younger brothers and sisters were small.
Kardeşlerim henüz çok küçüktüler.
See, I have so many brothers and sisters... that my mother forgot who did and who didn't.
O kadar çok erkek ve kız kardeşim var ki annem kime aşı yaptırıp kime yaptırmadığını unutmuş.
I woke my little brothers and sisters and made them kneel down to pray.
Ben küçük kardeşlerimi kaldırdım ve onları diz çöktürerek dua ettirdim.
You love your sisters and I love my brothers
- ikimizde ailelerimizi seviyoruz.
When I was 13... You know this, right? That we boarded with my mother, my brothers, and my sisters, one younger than me, and a younger little brother, too.
13 yaşındayken, bildiğin üzere annemle ve erkek ve kız kardeşlerimle beraber - erkek kardeşlerimden birisi benden küçüktü, kız kardeşlerimden de birisi öyleydi - büyük bir balıkçı teknesiyle bilinmeyen bir yere, Malta'ya yolculuğa çıktık.
You see, I've lived my whole life with eight brothers and sisters.
Benim bütün yaşamım toplam sekiz kardeşimle birlikte geçti.
Mercy and truth are met together... my dear brothers and sisters.
Merhamet ve gerçek birleşti... sevgili kız ve erkek kardeşlerim.
My dear brothers and sisters.
Sevgili kız ve erkek kardeşlerim.
You are my brothers... and... and... my sisters.
Sizler benim kardeşlerimsiniz... ve... ve... kızkardeşlerim. Sizler oğullarımsınız...
There is only so far I'll go... - for my union brothers and sisters, Mr. Burrows.
Bunu, sadece sendikadaki kardeşlerim için kabul ettim.
Why, my brothers and sisters, he should get down on his knees.
Ve Tanrınızı bilmediğiniz için ölüsünüz! Evet kardeşlerim!
So my mother, my father, my brothers and my sisters, - all...
Öyleyse annem, babam ve kardeşlerim?
Who do you think is watching my little... brothers and sisters while my moms is working? I'm all they got.
Annem çalışırken... kardeşlerime kim bakar sonra?
- So today, before you friends, relatives, brothers and sisters, I offer you my blessings.
- Bugün dostlarınız, akrabalarınız ve kardeşlerinizin önünde bu evliliğe onay veriyorum.
Tell me, my son, what is the news of our brothers and sisters in England?
İngiltere'deki kardeşlerimizden ne haber getirdin? Hala o gayri meşru kadının yönetimini kabul mü ediyorlar?
My dear brothers and sisters, let us go now in peace and in calm.
Kardeşlerim Şimdi huzur içinde evlerimize dönelim.
Let's just hope your brothers and sisters don't force my hand.
Ağabeylerin ve ablaların, inşallah bunu kullanmam konusunda beni mecbur etmezler.
My mother, father, brothers and sisters are still left in Vietnam.
Annem, babam, kardeşlerim hala Vietnam'dalar.
My brothers, my sisters, my mother, and my gentle grandparents.
Abilerim, Ablalarım, Annem, büyükbabam ve büyükannem,
Yeah and it's got nineteen little brothers and sisters drying out in my kitchen!
Ve benim mutfağımda 19 tane küçük çocuk ve kız kuduruyor bunun için!
My brothers and my sisters I am so sorry.
Kardeşlerim, çok üzgünüm.
my brothers 147
brothers and sisters 203
my brother 1376
my brother is dead 18
my brother and i 30
my brother's dead 28
my brand 16
my bride 19
my brain 34
my brethren 16
brothers and sisters 203
my brother 1376
my brother is dead 18
my brother and i 30
my brother's dead 28
my brand 16
my bride 19
my brain 34
my brethren 16