English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My friend and i

My friend and i translate Turkish

3,296 parallel translation
I also do this... because you're my friend and I don't want to lose you.
Ve bunu yapıyorum çünkü benim arkadaşımsın ve seni kaybetmek istemiyorum.
Both my friend and I saw her, and even she said, "That woman might be having an affair."
Arkadaşımla gördüm, arkadaşım da kocasını aldatıyor dedi.
Um, my friend and I, we're in need of some shelter.
Arkadaşım ve benim, kalacak bir yere ihtiyacımız var.
You finished it, and for that, my friend, I'm proud of you.
Romanı bitirdin ve bu yüzden seninle gurur duyuyorum.
That, my friend, is spinach, or Swiss chard, possibly kale- - but I think it's spinach because I nibbled it a little bit and it tasted like spinach.
arkadaşlarım, bu, ıspanak, yada pazı, muhtemelen lahana- - ama bence bu ıspanak çünkü onu ısırdım 426 00 : 18 : 55,326 - - 00 : 18 : 56,592 ve tadı ıspanağa benziyordu. Bir bakıyım.
I'm breaking protocol, I'm breaking probably the law, and I'm risking my... I'm risking my license by saying this, but I count you as a friend, Joe.
Bunu söyleyerek protokolü ve yasaları çiğnemiş hatta lisansımı da tehlikeye atmış olacağım ama bir dost olarak sana güveniyorum Joe.
'He put forward certain claims that were in no way valid'and I said to my friend, " My impression after that speech
Sovyetler Birliği'nin batısında büyük bir Alman İmparatorluğu kurmak istiyordu.
I think I'm the only straight guy on earth who knows the difference between Dylan McDermott and Dermott Mulroney, and that, my friend, is love.
Max, sanırım dünyada üzerinde Dylan McDermott ve Dermott Mulroney arasındaki farkı bilen tek heteroseksüel erkek benimdir ve arkadaşım, bu aşktır.
'He put forward certain claims that were in no way valid'and I said to my friend, " My impression after that speech
Doğruluğunun bilinmesi mümkün olmayan iddialarda bulunuyordu.
I lied to my best friend and it's about Yun Hui.
Benden en iyi arkadaşıma yalan söylememi mi istiyorsun? Hem de Yoon Hee hakkında.
I'm here with director Joris Ivens and my good friend, John Dos Passos.
Yönetmen Joris Ivens'Ia ve dostum John Dos Passos'Ia buradayım.
You see, T ommy and I are cut from the same cloth, my friend.
Görüyorsunuz ki, Tommy ve ben aynı hamurdan yoğrulmuşuz, dostum.
"I, Woodrow Ricks, being of sound mind and body, wish to leave at least $ 5 million to my best friend Donnell Lewis if and when I ever die."
" Ben, Woodrow Ricks, aklımın ve vücudumun sesi olarak öldüğüm zaman en az 5 milyon doları en iyi arkadaşım Donnell Lewis'e bırakmak istiyorum.
And try to realize, my friend... no matter where you go now... this is how close I'm gonna be to you.
Ve arkadaşlar, unutmayın ki şimdi nereye giderseniz gidin bizzat yanı başınızda olacağım, sizinle.
Shagged my best friend and then told me it was because I was getting too...
En iyi arkadaşımın bana kötü davranması, sonrada bana...
And that's why, when they called me and told me that my, uh, friend, my mentor had passed away peacefully in his bed, I said, "That's exactly how he would have wanted it."
İşte bu yüzden beni arayıp bana arkadaşımın akıl hocamın yatağında huzurla vefat ettiğini söylediklerinde dedim ki, "Bu tam da onun istediği gibi oldu."
Is it working for a living when I carried my best friend's legs under this arm, and the rest of him under this arm?
Bu da yaşamak için çalışmak mıdır? Bu kolun altında en iyi arkadaşının bacaklarını ve bu kolunda da geri kalanını taşımak mıdır?
And when I die, I would be honored if you would act as my second, my friend.
Öldüğümde yardımcılığımı yaparsan onur duyarım dostum.
And I don't need you stepping all over my dick here, my friend.
- Ve gelip de işime burnunu sokmanı istemiyorum dostum.
Well, it's day one, and I'm bumping my way down Bourbon Street... looking for a sister of a friend of mine.
İlk gündü ve Bourbon Caddesi'nde kalabalıkta ilerleyerek... bir arkadaşımın kız kardeşini arıyordum.
You buy someone a cup of coffee and suddenly, they're your best friend. Do I need my eyes done?
Gözlerimi halletmem gerekir mi?
So, I'm gonna go out on a limb here, but my friend Natalie is recently single, and...
Gözümü karartıp söyleyeceğim, arkadaşım Natalie kısa süre önce bekarlığa geri döndü de...
- He asked me out too but I said no because you're my best friend and best friends don't let boys get between them.
- Bana da etti. Hayır dedim çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın ve en iyi arkadaşlar aralarına erkeklerin girmesine izin vermez.
And here he comes, folks, le man, le myth, le legend... le "if I could choose anybody in the world to be my best friend it would be..."
Ve işte millet karşınızda le adam, le kusursuz, le efsane... Eğer bu dünyadan birini en iyi arkadaşım diye seçmem gerekse bu Guy Gagné olurdu!
My friend Sally's gonna come up and look after everything while I'm away, okay?
Ben uzaktayken, arkadaşım Sally eve gelip herşeyinizle ilgilenecek, tamam mı?
I know and I do. You're my best friend.
Biliyorum, seviyorum da.
And I do all of that because I think that you're my friend.
Peki, bütün bunları ne için yapıyorum çünkü senin dostum olduğunu sanıyorum.
And I don't do coke, and then punch my friend in the face.
Evet, kola da yapmadım. Arkadaşımı yumruklamadım da.
And I'm sorry to do this to my friend right here, but...
Bu arkadaşıma bunu yapmak istemezdim ama...
When I was little, my friend Renny would come over and I'd get really mad because every time my Mom would bake cookies... I knew a kid called Renny he'd eat them all.
Ben küçükken komşumuz Renny bize gelirdi ve ben çok kızardım çünkü annem ne zaman kurabiye yapsa, bu Renny isimli çocuk hepsini yerdi.
I will persuade my old friend Hastings to join us and we shall all be together en famille.
Eski dostum Hastings'i bize katılmağa ikna edecek ve hep birlikte bir aile olacaktık.
You know, every time we fight, i don't know who to talk to because the only person i wanna talk to is my best friend, and you're my best friend.
Biz her kavga ettiğimizde kiminle konuşacağımı bilemiyorum. Çünkü sadece en iyi arkadaşımla konuşmak istiyorum ve en iyi arkadaşımda sensin.
Morty was having trouble in school way before my dad moved in, and the only influence I can see Rick having... is that, for the first time in his life, Morty has a friend.
Rick'in olsa olsa onda yarattığı tek etki Morty'nin hayatında ilk defa bir arkadaşı olması.
My DA's got half the Italian mob on lockdown, my lieutenant's wondering how half the missing Empire money landed in the lap of some mid-level Colombian cocaine dealer and I'm thinking you and your friend know where the other half is.
Bölge Savsıcı İtalyan mafyasının yarısını içeri attırdı teğmenim Empire soygun parasının yarısının nasıl olup da orta seviye bir Kolombiyalı kokain satıcısının dizleri üzerine konduğunu merak ediyor ve ben, sen ve arkadaşının diğer yarının nerede olduğunu bildiğinizi düşünüyorum.
And I'm no whore, my friend.
Orospu da değilim dostum.
Not because I believed in them, but... he was my friend and he was dead.
İnandığımdan değildi ama arkadaşımdı işte ve ölmüştü.
You are not my friend, I don't drink, and I haven't taken it easy since 1991.
- Ben dostun değilim, içki içmem ve 1991'den beri sakinleşmedim.
Well, I guess the joke's on your dead friend and my daughter for marrying a little pecker-head like you.
Şaka oldu tabii. Ama ölü arkadaşına, kızımın senin gibi bir ahmakla evlenmesine ve izin verdiğim için bana yapılan bir şaka oldu.
I should probably go because my friend's waiting for me and you're a, you're a total stranger.
Artık gitmem gerek çünkü arkadaşım beni bekliyor... ve sen de bir yabancısın.
And I'm so happy that you were able to meet my dear friend, Natalia.
Sevgili dostum Natalia ile tanışabilmenize çok seviniyorum.
This is just a little song I wrote for my dear friend, the one and only, the incandescent... Ivy Lynn, who I love.
Bu ufak şarkı sevgili arkadaşım, eşi benzeri olmayan, göz kamaştırıcı Ivy Lynn için.
I find it too convenient that you would make an excuse to kill my friend and my agent on your voyage.
Seyahatin sırasında arkadaşım ve ajanım olan kişiyi öldürmek için bir bahane araman bana çok manidar geldi.
So I figured I'd come here and say goodbye to my old friend.
Bende buraya gelip eski dostuma bir veda edeyim dedim.
You're my friend, and I let you suck me down this rabbit hole.
Benim arkadaşımsın sen, bu fare deliğine sokmana ben izin verdim.
- I came here with my friend, but I lost her, and now I'm all alone.
Buraya arkadaşımla birlikte gelmiştim fakat onu kaybettim ve şimdi tek başımayım.
Access, my friend. You need access and I don't have it.
Erişim lazım adamım, o da bende yok.
You know, like when I was at school, I had a chart of my best friends, and when David Willoughby kissed me, he was at number one for 11 weeks till he kissed my best friend.
Ve o zamandan beri, ben her zaman hayatımda onu kalbimin içine koydum bilirsin, okul zamanımdaki gibi, listemin daima en iyi arkadaşıydı ve David Willoughby beni öptüğü zaman, albümü 11 hafta birinci sırada kalmıştı.
No, babe, I'm irritable because my best friend's an idiot, and I just put sunglasses on a marmot.
Hayır bebeğim. Sinirliyim çünkü en iyi arkadaşım aptalın teki. Ayrıca bir dağ sıçanının gözüne güneş gözlüğü yerleştirdim.
He was my only friend, and I put a stake through his heart because I want to be clean.
Tek arkadaşımdı ve ben kalbine kazık sapladım çünkü temizlenmek istiyorum.
He's not that cute anyway, and I think he fucked my friend, which is kind of gross, right?
İyi biri değil ve sanırım arkadaşlarımı sikiyor. Bir tür iğrençlik mi?
And now I'm filming my friend making out.
İş üzerinde arkadaşımı çekiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]