English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My lad

My lad translate Turkish

597 parallel translation
There you are, my lad.
İşte al bakalım evlat.
- Glass of water, my lad?
Su ister misin, delikanlım?
Well, my lad, aren't we taking notes this morning?
Ee evladım, bu sabah not tutmuyor muyuz?
Chance is the fool's name for fate, my lad Chance...
Şans aptalların kadere verdiği isimdir, benim şanslı kadınım...
Nuttall, my lad, there's just one other little thing.
Nuttall, delikanlı, küçük bir şey daha var.
- My lad, nobody can estimate my draft least of all myself.
- Ben dahil kimse kapasitemi değerlendiremez.
Now, if you'd lost a leg, my lad...
Ya bacağını kaybetmiş olsaydın evlat...
- My lad, they've reached a verdict.
- Evladım, bir karara vardılar.
You're in for it, my lad. The story of my life.
Hayat hikayemi dinlemeye hazır olun bayım.
It's your last meal, my lad. I'm beginning to tumble.
Bu son yemeğin oğlum, bir şeyler sezmeye başlıyorum.
All right, my lad. Go on, laugh.
Tamam gül bakalım.
You don't know what you missed, my lad.
Ne kaçırdığını bilmiyorsun bayım.
Why, it was only yesterday Mr. Scrooge came to me... shook my hand and, "Cratchit," he says, "Cratchit, my lad"... he calls me "my lad"...
Hayır. Daha dün bay Scrooge yanıma geldi elimi sıktı ve "Cratchit," dedi, "Cratchit, adamım" bana'adamım'dedi.
Not in here, my lad.
- Burada olmaz evlat.
A wee bit late, Johnnie, my lad.
Birazcık geç kaldın, Johnnie, kardeşim.
- You'll regret this day, my lad!
- Bugün pişman olacaksın, arkadaşım.
- Horace, my lad.
- Horace, oğlum.
Fear of discovery, my lad.
Yakalanma korkusu, delikanlı.
It's all gleaming. I wouldn't sit there, my lad, it's not dry yet.
Ona oturmamak gerekir çünkü henüz kurumadı.
As for the inner life, my lad, I'm afraid it's the same thing :
Manevi yaşamınız için delikanlı, aynı şeyden korkarım :...
The pride of the fleet, my lad.
Donanmanın iftiharı, dostum.
You stay put, my lad, until that thing cools off.
O şey soğuyana kadar sen burada kalıyorsun ahbap.
I'd fetch thee clout on the side of thy head, my lad, just to make sure.
İfadenizi alırdım sizin...
I'll teach you a lesson, my lad!
Sana dersini vereceğim, ufaklık!
Little things, crouching naked - little minxes with the devil in their eyes, limbs like silk, and the figures, my lad.
Küçücük, minicik çıplak gözlerinde şeytani bir bakış vardı. Teni ipeksiydi. Hatları ise, evladım...
I've seen you already, my lad.
Çek ellerini üstünden, ne yaptığını görmedim sanma!
Who are you, my lad?
Nasılsın delikanlı?
And so, my lad, as I've explained
Pekâlâ delikanlı, sana açıkladığım gibi.
You'll soon change your tune, my lad!
Yakında sesinin tonu değişir, ahbap!
Be off, my lad!
Defol yanımdan!
A good lad who fires on my men.
Adamlarıma ateş edecek kadar iyi.
Yes, but to my surprise, she was so big about the whole thing... and let me off so easily.
Evet, ama şaşırtıcı bir biçimde, tüm meseleyi büyük bir olgunlukla karşıladı ve beni oldukça kolay bir biçimde bıraktı.
My poor lad.
Zavallı sevgilim.
My poor, poor lad that can never be free of him.
Ondan asla kurtulamayacaksın, zavallı sevgilim.
"You have insulted my wife."
"Sen benim karımı aşağıladın."
I was a lad in bluejeans, and barefoot, when I left my daddy's farm to join the Army.
Blue Jean pantalon, yalınayak babamın çiftliğinden orduya katılmaya gittiğimde.
- And I knows a lad I can trust while I'm out doing my duty by Squire.
Vali ile işimi yaparken buralarda güvenebileceğim birisi olmalı.
You could cut my good leg off'fore I'd raise a finger against that there lad.
Daha parmağımı oynatamadan, sağlam bacağımı da kesersin.
Ah, little lad, you're starin'at my fingers.
Ah, küçük adam, parmaklarıma bakıyorsun. Sana...
But I took it as typical woman's nagging, preferring to play knives with my buddies instead.
Ama bu tutumu tipik bir kadın dırdırı olarak algıladım onun yerine arkadaşlarımla birlikte bıçaklarla oynamayı tercih ederdim.
When I was a recruit, he looks me up and down... and he says, "Lad, I'm gonna make you hate my guts."
Acemiyken, beni baştan aşağı süzmüş.. .. ve demişti ki : "benden nefret etmeni sağlayacağım, delikanlı."
You insulted my father, mother and me, and it's just unforgivable!
Babamı, annemi ve beni aşağıladın. Bu affedilir gibi değil.
My text for this evening is taken from... Timothy 5.23.
Bu akşamki vaazımı incilin Timothy 5.23 nolu... suresinden alıntıladım.
When you came this morning to my house on this old elephant... people greeted him whereas they stoned and scratched my new car.
Bu sabah kocamış filin sırtına binip evime geldiğinizde insanlar onu coşkuyla karşıladılar. Bu arada taş atanlar oldu. Yeni arabamı çizdiler.
My Lord shamed me before everyone.
Efendim beni herkesin gözü önünde aşağıladı.
To return to the subject of my clothes, they belong to the lad of Glen Darrick.
Giysilerim konusuna dönecek olursak,... Glen Darrick adında bir arkadaşıma aitler.
He insulted my home.
Evimi aşağıladı.
I didn't act like you when my stepmother came.
Babamın yeniden evlenmesini hoş karşıladım.
Motome was a lad of 15, and my daughter Miho was an angelic child of 11.
Motome 15 yaşında bir çocuktu ve melek kızım da 11 yaşındaydı.
- Yes, my lad.
- Evet, delikanlı.
Come on, my lad.
Haydi dostum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]