English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No killing

No killing translate Turkish

1,058 parallel translation
I asked them to put it on my form, sir : "No killing."
Formuma yazmalarını söylemiştim : "Öldürmez."
- There's no killing without a majority.
- Çoğunluk sağlanmazsa, öldürmek yok.
By the Madonna, I'd give my life for a winter of peace... with good food, decent women, and maybe no killing.
Kutsal Meryem! Güzel kadınlar... iyi yemek, huzur dolu ve öldürmeksizin geçecek bir kış için ölürüm!
This ambush must be perfect, and no killing.
Bu tuzak, mükemmel olmalı. Kimseyi öldürmek yok.
I said no killing.
Öldürme yok, demiştim!
Stop. No killing.
Hayır öldürmeyin.
There will be no killing.
Öldürme olmayacak.
While I am here, there will be no killing.
Burada olduğum sürece, öldürmek yok.
No killing, just lower prices!
Öldürmek yok, daha düşük fiyatlar!
No killing.
Öldürmek yok
No killing!
Öldürmek yok!
A waste of effort, because killing you's no longer necessary.
Öyle... Boşa giden bir çaba, çünkü seni öldürmek artık gerekli değil.
You're the only one who saw this wolf. And no one saw you killing the monster.
Canavar turna balığını öldürdüğünü sadece sen söyledin.
No, by God. For me there's killing enough this day.
Hayır, benim için bugünlük bu kadar ölüm yeter.
Only no more killing, or there sure will be a lot of it.
Ama bir daha kimseyi öldürmeyelim, yoksa bunun arkası gelmez.
There's no point in your killing me.
Beni öldürmenizin bir anlamı yok.
Then there was no obstacle to the killing of Decourt.
O zaman Decourt'u öldürmeniz için hiç bir engeliniz yoktu.
There's no law against killing Apaches.
Apaçilerin öldürülmesini engelleyen bir kanun yok.
This is better than killing each other, no?
Bu birbirimizi öldürmekten daha iyi oldu, öyle mi?
- No, this is not for killing, Cornelius.
- Hayır, öldürmek için değil, Cornelius.
My heart isn't in it. God's my witness, Jace, I wanted no more killing.
Ama Tanrı şahidimdir yüreğimin derinliklerinde başka ölüm istemiyorum, Jase.
No man needs killing.
Hiç kimse ölmeyi hak etmez.
- No! Killing loonies brings bad luck!
Delileri öldürmek kötü şans getirir!
But there's no place in that book where it says nothing about killing a Chinese.
O kitapta Çinli öldürmekle ilgili bir şeyler yazan hiç bir bölüm yok.
- No, I don't plan killing anybody.
- Hayır, kimseyi öldürmek gibi bir niyetim yok.
No more killing, Aldo.
Daha fazla ölüm yok, Aldo.
And there was no motive that he might have had for killing himself?
Ve kendisini öldürmüş olabilmesi için belli hiçbir neden olmadığını mı...
No. This is a really fascinating case... about this guy who went around killing everybody... walking in his sleep.
Hayır, bu gerçekten büyüleyici bir dava... uykusunda yürürken, herkesi öldüren... adam hakkında.
They're gonna come killing, no matter what we do.
Ne yaparsak yapalım, bizi öldürmeye gelecekler.
You see, there is no place in the musketeers for any man... untill he has serve in a campaign or distinguish himself in the killing.
Hiç kimsenin herhangi bir sefere katılmadan veya savaşta parlamadan silahşör olamayacağını göreceksin.
Do you feel no remorse for killing him?
Onu öldürdüğün için pişmanlık duymuyor musun?
- No more killing.
- Öldürmek.
No, she killed herself when falsely accused of complicity in the kidnapping and killing of little Daisy Armstrong.
Kendini pencereden aşağı atmıştı, çünkü küçük Daisy Armstrong'un kaçırılması ve öldürülmesi komplosuna karıştığından şüphelenilmişti.
3 ) We have no scruples about killing.
3 ) Öldürmek konusunda tereddüt etmeyiz.
Atlanta, collapsed today, killing at least 29 persons. The engineering firm responsible could offer no explanation for... the collapse although the construction firm say there's... no logical reason for the collapse is suspected sabotage.
Bugün Atlanta'nın merkezinde, yapım halindeki 16 katlı bir bina çökerek en az 29 kişinin ölümüne yol açtı.
I just can take no pleasure in killing.
Bütün işi biz yapıyoruz! Ben sadece öldürmekten zevk alamıyorum.
This is no misdemeanour, like a coloured killing.
Zenci cinayeti gibi hafif bir suç yok.
No, killing's not necessarily due to grudge
Hayır, Öldürmek için illa gareze gerek olmaz
- That's no more than killing a dog.
- Bir köpek öldürmekten farksız bu.
She ain't the brightest person but the fact is, Turner is killing white folks and that ain't no scaredy tale.
O dahi biri değil ama işin gerçeği, Turner beyazları öldürüyor ve bu sadece bir hikaye değil.
Tildy Massa Moore knows we ain't going out killing no white folks.
Tildy Sahip Moore bizim beyazları öldürmeyeceğimizi biliyor.
There's no one else who could succeed in killing this man, only you could manage it.
Bu güne kadar onu öldürmeyi kimse başaramadı. Onun hakkından ancak sen gelebilirsin.
No matter who did the killing, you're to blame.
Kimin öldürdüğü hiç fark etmez ; suçlu sensin.
But I am no friend of these tree-killing Orcs... and their masters.
Ama ağaçlara kıyan orkların ve efendilerinin... dostu da değilim.
I have no intention of killing you yet.
Niyetim seni öldürmek değil... şimdilik.
The man is bent on killing himself. It's no secret.
Adam kendini öldürmeyi kafaya koymuş.
No more killing.
Artık öldürmek yok.
No more killing!
Artık öldürmek yok!
He called himself the Bat without Wings I did see him killing the boxers No more bullshit about him anymore
Kendisine Kanatsız Yarasa dedi katledişini kendi gözlerimle gördüm daha fazla saçmalama artık!
This is no time for killing.
Kaybedecek zamanımız yok.
No, Murch must have driven it off after killing her.
- Hayır Murch onu öldürdükten sonra arabayla kaçmış olmalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]