No please translate Turkish
11,700 parallel translation
No, please.
- Hayır, lütfen.
No, please, no, no!
Hayır. Lütfen.
Please, no, no, NO, NO, NO!
Lütfen, hayır. Hayır!
No, no, please don't be dead.
Hayır, lütfen ölmüş olma.
No, please wait.
Hayır, bekle.
- No. - Give me something, please.
- Bana bir şey söyler misiniz?
Sir, please tell me there's no such picture.
Efendim, lütfen bana öyle bir resim olmadığını söyle.
No, please...
Hayır lütfen...
- No. Dr. Hallerin, if you're on fourth floor, please come to the nurses station.
Dr. Hallerin, dördüncü katta iseniz,
- Please, no.
- Lütfen hayır.
No, please.
Olamaz.
Oh, no! Hank, I'm so sorry. Please, let me try again.
Çok özür dilerim Hank, lütfen bir daha deneyeyim.
Manny, please, no more feelings right now.
Manny lütfen, şu anda hislerinden bahsetme.
- No, no, no, please.
- Hayır, hayır, lütfen.
- No, please.
- Lütfen alın.
No, please, get away!
Hayır, lütfen, uzaklaş!
No, no, please, don't hurt me!
Hayır, hayır, lütfen bana zarar verme!
No contact, please.
Lütfen temas kurmayın.
Oh, no, please, Father, don't.
Hayır, lütfen Peder. Kalkmayın.
Please, please, please, please. No, no, no.
Lütfen, lütfen, lütfen...
Please, no, no! I'm sorry! No, please!
Lütfen, lütfen, lütfen, hayır...
I'm sorry! Please, no, no!
Yapma lütfen hayır!
Please, no!
Bırakın beni!
Please! No! Please, please!
- Yapma hayır lütfen bırakın beni!
Please know that I meant no slight by it.
Lütfen bil ihmal etmeye niyetim yok.
Oh, no, please don't remind me.
Oh, hayır, Iütfen bana hatırlatma.
No, no, no, please!
Hayır, lütfen!
Please, no.
Lütfen, hayır.
Please, no!
Hayır, lütfen!
No, Hannah, please don't hang up the phone.
Hannah, telefonu kapatma.
No, no, please don't!
Hayır, lütfen yapma!
Oh, please no.
Yapmayın bunu.
No, no, come on, hey, please, let me get you something.
- Hayır. Lütfen, sana bir şey getireyim.
Um, yeah, I'll just do three medium chocolate shakes... With no whip cream... please?
Evet, üç çikolatalı süt, kremşanti olmasın, lütfen.
No, go on, please, go on.
Hayır, devam et, lütfen, devam et.
No Banerjee sir, please spare him.
Hayır, Bay Banerjee, lütfen onu rahat bırakın.
Can you please get me his autograph? - No...
Bana onun imzasını alır mısın?
No, that's it, please.
- Hayır, hepsi bu kadar.
No, Rafe, please!
Hayır Rafe, lütfen!
Well, yeah, just... Please, no lectures.
Her neyse, lütfen, nutuk atma.
No, please, you have to protect her.
Hayir, lütfen onu korumak zorundasin.
- No! No, please.
Hayır, lütfen.
No, please, come on.
- Hadi lütfen
Please. No, that's cool.
- Gerçekten önemli değil.
No, please...
Hayır, lütfen!
Please, no.
Lütfen yapmayın!
Please, no Shakespeare rehearsal tonight.
Lütfen bu akşam Shakespeare konuşmaları olmasın.
Eventine, please tell your son I mean no harm.
Eventine, lütfen oğluna kötü bir niyetim olmadığını söyle.
Please do not do you no good.
Lütfen kendi iyiliğin için bunu yapma.
No, please. Get off!
Hayır, lütfen!
No, no, no, please don't hurt him.
Hayır, hayır, hayır! Lütfen ona zarar verme!
please 113895
please wait 223
please stop 847
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
please wait a moment 35
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please be careful 172
please wait 223
please stop 847
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
please wait a moment 35
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please be careful 172
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please stop talking 64
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't 1382
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please stop talking 64
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't 1382