English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No warrants

No warrants translate Turkish

72 parallel translation
No warrants, no trials.
Jim, vadinin yarısını zincirlediler.
He's clean : no record, no warrants.
Temiz : sabıka yok, arama yok.
There are no warrants.
Tutuklama emri yok.
No licence, no prints, no warrants. Nothing.
Ehliyet, parmak izi, tutuklama, hiçbir şey yok.
No wants, no warrants at this time. D.M.V.Not on file.
Arananlar ya da mahkeme emri yok.
And no warrants shall issue but upon probable cause supported by oath or affirmation and particularly describing the place to be searched and the person or things to be seized.
Ama muhtemel sonuç üzerine, bir yemine veya doğrulamaya istinaden ve aranacak yeri ve müsadere altına alınacak kişiyi ya da eşyayı özellikle tarif etmeden geçerli bir neden öne sürülemez.
no warrants, no permission, no research.
Arama emri yok. İzin almak yok. Araştırma yok.
No warrants, no accidents, no parking tickets.
Mahkeme emri yok, kaza yok, trafik cezası yok.
No tickets. No warrants.
Cezası yok, uyarısı yok.
No warrants or reports have been made as of yet.
Hiç bir rapor veya gerkçe düzenlenmedi henüz.
I ran Roy Logan. No criminal record, no wants, no warrants.
Roy Logan'ı araştırdım, Ne sabıkası, ne de aranıyor ihbarı var.
He's got no priors, no warrants.
Hiç sabıkası ve cezası yok.
No record, no warrants.
Sabıka kaydı yok, icra kaydı yok.
No reports broadwaved, no warrants.
Bu konuda haber yayını yapılmadı... tutuklama emri çıkartılmadı.
I'm a little confused. You want to tell me why you were at Fisher's house? 'Cause he's got no warrants.
Hakkında tutuklama emri olmadığı halde neden Fisher'ın evine gittin?
There's no arrests, no warrants, nothing.
Tutuklaması, arama izni, hiç bir sorunu yok.
She has no warrants.
Hakkında arama izni yok.
No warrants necessary.
Kimseden izin almamız gerekmiyor.
D.o.a.no wants, no warrants.
Olay yerinde ölmüşler, sabıkaları yok.
Look... American citizens rounded up like this, no warrants, no trials. This is gonna look great on the evening news.
Amerikan vatandaşlarına haklarını okumadan, mahkemeye bile çıkarmadan bu şekilde davranmaları akşam haberlerinde harika bir malzeme olacak.
No warrants.
Arama emri yok.
No criminal record, no warrants, not even a ticket.
Ne bir şuç kaydı, ne tutuklama kararı, kız tertemiz.
No warrants.
Sicili temiz.
No arrests, no warrants.
Ne bir tutuklanma, ne bir uyarı.
No warrants, no priors, has a permanent address.
Arama emri yok, önceden suçu yok, kalıcı adresi var.
There're warrants for their arrest and there's no turning back for them
Bunları çalarak saray gözünde... önemli suçlular oldular!
No wants or warrants.
Aranmıyor.
Single, 6'1 ", 174 pounds, must wear glasses to drive... no outstanding tickets or warrants.
Bekar, 182 boyunda, 75 kilo. Araba kullanırken gözlük takıyor.
Sir, to the British Navy, a schooner such as this warrants no more than a midshipman's command.
Efendim, İngiliz donanmasında, bunun gibi bir uskunaya bir asteğmenden daha fazlası gerekmez.
No wants or warrants.
Aranma veya başına ödül yok.
35... no wants or warrants.
35... Aranma veya başına ödül yok.
No A.P.B., no sheriff's request, no bench warrants... no Department of Corrections notifications.
Şerif çağrısı yok kaçak uyarısı yok, Ceza Bakanlığı'ndan haber yok.
I have no outstanding warrants.
Hakkımda tutuklama emri yok.
No, man, I still got warrants.
- Hayır dostum, hala makbuzlarım var.
No wants or warrants.
Hakkında bir karar veya arama emri yok.
No wants or warrants.
Arama ya da yakalama emri yok. Sadece rutin kontrolü.
Such insult no longer warrants y response.
Bu tür hakaretlerle cevabımı alamazsınız.
No match. Everyone else is in play, and warrants are on their way.
Diğerleri için izin belgesi yolda.
No outstanding warrants.
Tamamlanmamış bir davası yok.
I'm sorry, Andy, but with the feds investigating you, no judge is gonna sign off on your warrants.
Üzügünüm Andy, ma FBl sizi soruştururken hiçbir hakim arama izinlerinizin altına imza atmaz.
He rejects the official position on phone taps, saying that there has been only a modest overall increase. and says that Parliament has no way of knowing how much tapping goes on because the Prime Minister and other senior Ministers don't even have to get warrants to get a tap put into effect.
Resmi kayıtları reddetmesine rağmen dinlemelerde çok az bir artış olduğunu ve dinlenen telefon miktarının meclis tarafından bilinemeyeceğini, zira gerekli olduğu takdirde başbakanın ve diğer bakanların telefonlarının bile haber verilmeden dinlenebileceğini bildirdi.
No Federal warrants have been issued for them!
Onlar için federal gerekçeleri yok!
Age 10, no arrests, no outstanding warrants.
Hiç tutuklanmamış. Hiç suç işlememiş.
And as far as we're aware, there are no extradition warrants out for your arrest.
Ve bildiğim kadarıyla biz farkındayız olarak, hiçbir iadesini garanti vardır senin tutuklama için.
No more rubber stamps on your warrants.
Arama emirlerinde düşüncesiz kararlar kalmıyor artık.
Well, Claire, you have no pending arrest warrants and your facial structure indicates only a two percent chance of you ever carrying out a terrorist attack.
Claire, daha önce bir ceza almamışsın ve cilt yapın, bir terörist saldırı düzenleme potansiyelini % 2 olarak gösteriyor.
No, I had Interpol warrants... Just as good. " Neal's robbing a palace.
"Neal bir yeri soyuyor, keşke burada olabilseydin" diye, Interpol senin yerine bana kartpostallar atmıştı.
No one on board the ship is related to him, so that rules out the best possible match, but hopefully we can find one close enough that warrants doing the transplant.
Gemide onunla akrabalığı olan kimse yok. Bu durumda en mükemmel uyumu bulamayız ama ameliyatı yapmamıza yetecek kadar yakın birini belki buluruz.
No active bench warrants.
Aktif tutuklama emri de yok.
But still, no outstanding warrants or restricted entry to other countries.
- Ama yine de onu bekleyen arama emirleri ya da diğer ülkelere girmesini engelleyen bir belge yok.
"When we came with arrest warrants, they opened fire on us... killing the assistant special agent in charge... leaving us no choice but to take the premises with deadly force."
"Tutuklama emri ile geldiğimiz sırada bize ateş açmışlar yetkili özel ajan yardımcısını öldürüp bizi aşırı güç kullanmaya zorlamışlardır."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]