English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / No wait

No wait translate Turkish

10,286 parallel translation
No wait, not cool.
Dur dur, hiç kıyak değil bu.
No, wait...
Hayır, bekle...
No, wait!
Hayır, durun!
No, no, wait, wait, wait, wait, wait...
Hayır, hayır. Bekle, bekle, bekle...
No, we'll just wait and see what happens with the Onions I.D.
Bekleyip görelim bir Onions'ın hatırlayacakları ne kadar işimizi görür.
- Wait, no, wait.
Hayır, bekle.
Sorry I had to scarper, time and tide wait for no man.
Kargaşa çıktığı için üzgünüm, kimseyi bekleyecek zamanım yoktu.
No, b-but wait. Um, Andrea, um, sorry.
Bekle Andrea, özür dilerim.
No, wait.
Hayır, dur.
No, wait.
- Bekle.
Wait, no.
Bekle, hayır.
No, no, no, no, wait.
- Hayır, hayır, hayır, bekle.
No, I'll come to you. Go make something delicious and wait for me.
- Bir şeyler organize etmek için temizlik yapıyordum.
No, wait.
Dur, bekle.
No, wait.
Dur biraz.
No, wait...
Dur biraz.
( GIRL SCREAMING ) Guys, wait, no, it's...
- Arkadaşlar, bekleyin.
No, wait.
Hayır durun.
No, wait!
- Hayır, bekle!
No, wait, man.
Hayır, bekle adamım.
Ah, wait, no, no, no, no!
Bekle, hayır.
These two have no choice but to wait.
Bu ikisinin beklemekten başka yapacak bir şeyi yok.
( THUNDER BREWING ) ANT-MAN : No, wait!
Hayır, bekle!
No, no, no. Wait! This guy...
- Bekle bir dakika.
No, wait, wait. Lieutenant, they might help.
- Hayır, bekle, bekle Komiser, yardımları dokunabilir.
No, wait. Not again.
Hayır, dur.
Wait a second, we are giving you the chance to be a superhero, and you're gonna say no that quickly?
Bir saniye ya, sana süper kahraman olma fırsatı tanıyoruz sense hemencecik yok mu diyeceksin?
No, wait, there is something else.
Bir dakika burada bir şey var.
Oh, no, wait, it was me.
Bir dakika hatırladım, bu benim sözümdü!
Yes! Wait, no.
Bekle, hayır.
No! Wait!
Bekleyin!
Whoa. No, w-wait a second. I thought Piggy hates Elizabeth Banks and we're gonna go with Tom Bergeron?
Bekle bir dakika, Piggy'nin Elizabeth Banks'den nefret ettiğini sanıyordum ve sonra Tom Bergeron ile mi devam edeceğiz?
No, wait!
- Hayır!
- No, wait, Rick, aren't these people gonna barf into our mouths and absorb us?
Bekle Rick. Bu insanlar ağzımıza kusup bizi ele geçirmeyecek mi?
Wait, no.
Hayır, dur.
Wait a second. The 134 doesn't go to the beach.
Bir saniye. 134 no'lu yol plaja gitmiyor ki.
No, no, no, we wait for Alicia to present her witness.
Hayır, hayır, hayır, Alicia'yı tanığını sunması için bekliyorum.
- No, no! Wait, no.
Bekle, olmaz.
No, wait.
Hayır, bekle.
Riley, no, wait!
- Riley, hayır, dur!
No, wait, wait, wait.
Hayır, bekle, bekle, bekle.
No, wait! Wait, I can't leave!
Durun, ben gidemem!
I can wait. No, you go first.
- Hayır, önce sen gir.
No, no, no. Wait, wait.
Hayır, hayır.
Benson, no, wait.
- Benson dur!
No, wait. But future you came and talked to you and nothing happened.
Bir dakika gelecekteki sen seninle konuştu ve hiçbir şey olmadı.
No, wait!
Hayır, dur!
- No, wait, no.
- Hayır, dur! - İçeri!
- No, no, wait, that's him!
Dur, bu o!
But if he was able to wait until he was ready, there'd be no stopping him.
Hazır olana dek bekleyebilseydi onu durduramayacaktık.
No, we need to wait.
Hayır, beklememiz gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]