English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not just mine

Not just mine translate Turkish

164 parallel translation
It's in everyone's interest, not just mine.
Yerine de çok talip bulunur.
But not just mine.
Ama sadece benimki değil.
It's not just mine.
Sadece benimki değil.
So, the right.. .. to perform this final rite is not just mine, but yours too.
Bu yüzden bu son arzuyu yerine getirme hakkı sadece benim değil, senin de.
- No, it's not mine. We just live in the basement for rent.
Hayır, biz sadece zemin katta oturuyoruz.
Not just for your sake, but for mine.
Sırf senin çıkarın için değil, benimki için de.
They don't understand that what I did was for all their sakes... not just for mine alone... so now they've abandoned me.
Ama herkes ne yaptıysam sadece kendim için değil,... herkesin iyiliği için yaptığımı anlamalı. Kimse yanıma yanaşmıyor.
Oh, it's not mine. I just rent it.
Benim değil.
And then just about 10 minutes ago... it finally began to trickle into this thickskull of mine... that I'm not the only character around town with a celebrated wife.
10 dakika önce... sonunda Bu kalın kafamda bir şimşek çaktı... Zira etrafta karısı çok meşhur olan tek koca ben değildim.
It's just a theory of mine that not only where there's a will, there's a way... but where there's a way, there's a will.
Benim bir teorim bu, isteyen yapar, ve ayrıca yapan da ister.
It was just a Christmas present she happened to get for some fellow who has the initials M.C.... The robe is not mine. M.C.!
Noel için aldığı bir hediyeymiş, şeye isminin baş harfleri M.C. olan birine...
A handsome boy, and not just because he's mine.
Yakışıklı bir çocuk, benim diye söylemiyorum.
But if we built a place here, it would really be part mine, and not just a place I was allowed to move into.
Babam gibi inatçı bir adamla nasıl başa çıkılacağını öğrenemedin mi? İzle. Hey baba!
Just go forward in all your beliefs, and prove to me that I am not mistaken in mine.
Sadece tüm inancınla ilerle,... ve bana kendiminkilerde yanılmadığımı kanıtla.
They're just notes... and they look just like mine.
Bunlar sadece not... Aynen benimkilere benziyorlar.
" Mine are the nations, the just are mine but not the sinners...
" Benim olanlar milletin, benim olanlar günahkarların değil...
Don't get me wrong, I love him like a brother. Just not one of mine.
Beni yanlış anlama, ağabeyimi severim.
It ´ s not mine, you know. I just rent it.
Bana ait değil, bilirsin, kiralık.
- No, it's just not mine.
Hayır, evimde değilim hepsi bu.
I just wanted to say It's nice to have your Katra back in your head and not in mine.
Ben sadece "KATRA"'nın benimki yerine senin kafanın içinde olmasının daha iyi olduğunu söylecektim.
Just one, it's not mine.
Tek bir soru o benim değil.
That automobile is not just a possession of mine.
O araba sadece bana ait değil.
Not mine, of course, but yours, old boy Now, that'd be just fine
Benimki değil tabii, seninki, ihtiyar Çok güzel olacak
Just about Maybe mine's not as tight.
* Şöyle böyle işte. Belki de benimkini seninki kadar sıkmamışlardır.
Just not yours..... and not mine.
Ama sizin ve benim ilgim dışımda, hiç kimsenin ilgisini çekemedik.
He's not really a lawyer. He's just a friend! No he's a friend of mine from school.
O aslında bir avukat değil, sadece bir arkadaş, benim okuldan arkadaşım.
I'd just as soon not give them anything of mine, thanks.
Benden zirnik yok.
But if she does not, that is her problem, not mine, just as the rug is your problem.
Ama öğrenmezse bu onun sorunu, benim değil. Tıpkı, halının sizin probleminiz olması gibi.
The mine is just not producin'... the way it was ten years ago, John.
Maden sadece 10 yıl önceki gibi işlemiyor, John
Why not just let them get married and let it be their problem, why did you have to make it mine?
Neden evlenmelerine ve bunun onların sorunu olmasına izin vermedin? Neden bunu benim sorunum haline getirdin?
And it's not just mine.
Yalnızca benim de değil.
- l'm sure that you score way high on some girls'cute-o-meter, Pacey, just not mine.
- Bazı kızlardan yüksek not aldığına eminim, Pacey, ama benden almadın.
* Just you * And you are not mine
Sen tutuyorsun beni Ama sen de benim değilsin
It's not just your life anymore, Dad, it's mine too.
Bu sadece senin hayatın değil, benimki de.
I mean, not that I want to, it's just in my experience when fighting, body parts get damaged, and better its bits than mine.
İstediğimden değil ama, tecrübelerimden biliyorum ki, bazı organlar hasar görür. Benimkiler yerine onunkiler kırıIsın.
It's not mine. I was just holding it for a friend.
Benim değildi, sadece arkadaşım için onu tutuyordum.
You might not mind writing off that heap of junk but mine's just out of the showroom.
Kendi arabanızı kafaya pek takmıyor olabilirsiniz ama benim arabam spor araba fuarından daha yeni çıktı.
JUST BE SURE NOT TO TELL MINE.
Pahalı bir yer mi?
It's just not mine anymore.
Ama benim değil artık.
- Ahh! OK, don't worry, it's not mine, I just borrowed it.
Merak etme menim değil, sadece ödünç aldım.
I have with me a very special new friend of mine, Mr Peter Duff, who worked on the canals not just in this century but, can you believe it, in the last one.
Yanımda yeni ve çok özel bir arkadaşım var.. .. bay Peter Duff....... kanallarda çalışmış biri, bu yüzyılda değil, geçen yüzyılda.
Just not, you know, mine.
Benim pek değil.
Not just yours or mine, but every single person on the planet who's breathing, their lives are precious.
Sadece seninki ve benimki değil, bu gezegen üstünde nefes alan herkesin, hepsinin yaşamı kıymetlidir.
Look, I'm just saying, this your problem, not mine.
Bak, bu senin problemin, benim değil.
Just because I don't own it don't mean it's not mine.
Bana ait olmaması, benim olmaması anlamına gelmez.
It's families like mine. And it's not just my family. There's hundreds of families, millions of families that this country was founded on their backs.
Benim ailem gibi yüzlerce, milyonlarca aile var.
It just feels like it's somebody else's life and not mine.
Sanki benim değil de başkasının hayatıymış gibi.
And his alphabets, just like mine, will not start with A, B, C, D, and E.
Ama onun alfabesi, tıpkı benimki gibi, "a, b, c, d, e" diye başlamıyor.
- l'm just taking a precaution I'm getting a friend of mine to make passports for us l want you to remain there so you will not be in any kind of danger
- Şimdi tehlikesiz yerdeyim. Kendime yeni bir pasaport çıkarttırıyorum. Bu yüzden seni bıraktım, tehlike altında olma diye.
And I'm sure, in the upcoming election, he's gonna get a lot of votes... just not mine.
Ve önümüzde ki seçimlerde bol oy alacağından da eminim. Tabii benim ki dışında.
i hope that someday my wife will learn to live on her allowance, which is ample, but if she does not, that is her problem, not mine, just as the rug is your problem, just as every bum's lot in life
Umarım bir gün karım da hiç de az sayılmayacak harçlığıyla geçinmeyi öğrenir. Ama eğer öğrenmezse, bu onun sorunu, benim değil. Tıpkı halının senin sorunun olması gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]