English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not just that

Not just that translate Turkish

12,959 parallel translation
No, it's not just that.
Hayır sadece o değil.
No, it's not just that.
Hayır, sadece o değil.
You probably just saw me here before. No, that's not it either.
- Muhtemelen beni önceden burada görmüşsündür...
In other words, you mistranslate the log so as to pretend that this order came directly from Hitler, which it didn't, they hadn't even met that day, and that it applied not to just one particular trainload of Jews,
Başka bir deyişle, kayıtları emirler direk Hitler'den gelmiş gibi görünsün diye bilerek yanlış çevirdiniz, Hitler'den değillerdi,... o gün daha tanışmıyorlardı bile,... ve ayrıca bu emir sadece belli Yahudilere değil,
For the first time, he went into a meet not being favorite to win, and this is what makes you a champion, not just winning when you're favorite to win but winning the ones that you're not supposed to win.
İlk defa kazanmak için favori olmadığı bir yarışa çıktı. Sizi şampiyon yapan da budur favoriyken kazanmak değil kazanmanız beklenmiyorken kazanmak.
We did a great job in establishing that we are not just talented and brilliant coaching, but we have character and quality that puts us above the rest.
Sadece yetenek ve parlak koçluğumuzla iş yapmadığımız için büyük bir iş başardık. Bizi bunların önüne koyan karaktere ve kaliteye sahibiz.
And... and that's not just paranoia talking.
Ayrıca... burada paranoya muhabbeti de yapmıyorum.
I just want you to know that no matter what happens, it's not your fault.
Sadece şunu bilmeni istyorum ki, ne olursa olsun bu senin suçun değil.
And I feel like we should just put that in the past and not talk about it.
Ve bunu geçmişte bırakıp hiç konuşmamamız gerek diye düşünüyorum.
I'm just not that hungry.
Sadece o kadar aç değilim.
Can we just accept that they are not sub anything, but people?
"İnsan" ın başına "na" koymamayı kabul edebilir miyiz acaba?
It's not like that, you know, we're still friends and we're not just, "Let's go see a movie and have dinner" kinda friends, but the "I saved your life, now you save mine" kinda friends.
Öyle değil, hala arkadaşız tabii ama biz "hadi sinemaya, yemeğe gidelim" den çok "hayatını kurtardım, sıra sende" arkadaşıyız biliyorsun.
That was actually just kind of a hint that I'm not dating anyone.
Sanırım kimseyle çıkmadığıma dair bir ipucu oldu bu.
We ask that the Court consider the full spectrum of these laws and not just the criminality, because it's more than criminality that's at point here.
Mahkemenin bu yasaları geniş ölçekte gözden geçirmesini rica ederiz. Sadece suç olduğu için değil, bu noktada suçtan çok daha fazlasını temsil ettiği için.
People's sincerity and kindness if this all came out clear as day everyone would just be so thankful. They'd be crushed by happiness. That's why you exchange it for money and pretend not to see it.
1878 02 : 23 : 24,958 - - 02 : 23 : 30,333 O yüzden bunu parayla yapıp, görmemiş gibi davranıyorsun
I'm just not that into you.
Buna seni dahil etmiyorum.
You know that girl is just - - oh, I know you're not getting down on the sister.
Biliyorsun o kız sadece... Oh, sen kız kardeşinin önünde dizüstü çökmüyorsun.
Not just for that.
Sadece bunun için değil.
Okay, that's not just crazy, that's stupid crazy.
Peki. Bu sadece saçma değil, aptal saçması.
It's not a coincidence that my team quits and then you just happen to show up as the perfect replacement, is it?
Takımımın istifa etmesi ve yerlerine senin gelmen tesadüf değil, değil mi?
I just hope I'm not around the day that pot finally boils over.
Umarım köpürüp taştığında ben burada olmam.
Not that we're afraid to use it, on the contrary we just.. Thought it was so big, we wanted to save it for a special occasion.
Kullanmaya korktuğumuzdan değil, aksine bu kadar büyük olunca özel bir duruma saklayalım dedik.
That's why we must treat the cause, not just the symptom.
Bu yüzden, bu duruma neyin sebep olduğunu bulup tedavi etmeliyiz.
I mean, I'm not... I'm not saying that Theo was like that, I just...
Yani, Theo da öyleymiş demek istemedim, ben sadece...
I'm not sure that would be such a good idea, but if it's okay with you, we can all just talk now?
Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum ama sence sakıncası yoksa hep birlikte konuşabilir miyiz?
- I'm not wearing my pistol or radio. Just better hope that they're not paying attention to me.
Sadece bana dikkat etmemelerini ummalısın.
If that's so, why try to snatch him away, why not just ask?
Niye kaçırmaya çalışıyorsunuz o zaman? Niye istemiyorsunuz?
Just get this into your head, boy... it was Bella that wanted you here, not me.
Seni burada isteyen ben değildim, Bella'ydı.
Christine, just remember that if I'm not here, blue is in the morning, and purple is at night.
Christine burada olmadığımda unutma maviyi sabah, moru akşam içeceksin.
I just want that man outside our house. No, if you let him go with the money, it's not going to be your house anymore
Ben sadece bizim evden bu adamı istiyorum siz para ile gitmesine izin Hayır, eğer o evde olmayacak
I'm just saying he's not that nice of a guy.
Sadece o kadar iyi bir adam olmadığını söylüyorum.
I know that's not the most appropriate table talk, it's just...
Masada çok uygun bir konuşma olmadığını biliyorum...
I just need you to please promise me that the not-talking-to-me bullshit is over.
Bana söz vermeni istiyorum, benimle-konuşmama-saçmalığın bitsin.
So, why not just go after that?
O zaman ona niye yönelmiyorsun?
How is it that you can wipe out an entire civilization, yet I'm the one that can't sleep at night? How... how can you just be fine? I'm not fine!
Koca bir medeniyeti yok eden senken neden geceleri ben uyuyamıyorum?
Just please try not to do that again.
Lütfen bunu bir daha yapmamaya çalış.
I'm not. I just need you to understand that whether it is food, or drugs, or some new guy, whose got your heart all aflutter, they all lead to the same things as an addict.
Sataşmıyorum, senden sadece yemek de olsa, uyuşturucu da olsa, kalbini küt küt attıran çocuk da olsa hepsinin tiryakilik gibi aynı kapıya çıkacağını anlamanı istiyorum.
You're not just born with that.
Böyle doğulmaz.
I'm not just some girl that you can fuck for a while to prove to yourself that you can be dangerous and edgy, and you're not some huge dork, and then you go off and marry whatever boring lady.
Kendine tehlikeli ve heyecanlı olduğunu, ahmak olmadığını kanıtlamak için sikeceğin sonra da gidip sıkıcı bir kadınla evlenmek için bırakabileceğin bir kız değilim ben.
Not once did he say that I wasn't at home either And I abused hitn for not being there for just one night! What happened Kia?
Benim evde olmadığım günlerde bile bana asla isyan edip olay çıkarmadı.
That did not just happen.
Böyle bir şey olamaz.
So you not looking over your shoulder, just like that?
Sen diken üstünde değil misin? Öyle mi yani?
It just proves that danger is not the rule, but the exception.
Bu kanıtlar ki tehlike kural değil. Ama istisna.
Just because he's black--he's not allowed to use that word.
Sırf siyah olduğu için o kelimeyi kullanamaz.
Not that they should. It's just human nature.
Yapmaları gerektiğinden değil.
Oh, come on, Wendy. The money that you have in Axe's fund... if you're allowed to take it out, if it's not just a Ponzi scheme...
Hadi ama, Wendy Axe Fonu'ndaki birikimin tabii çekmene izin verirlerse saadet zinciri gibi bir şey değilse...
It's... it's not a place that any mother would put their child, and I just... he just needs help, and I just need to get him a good place, you know, find him a good place,
Hiçbir annenin çocuğunu bırakacağı bir yer değil. Yardım alması gerek ve onun güzel bir yerde olmasını istiyorum. İyi bir yer bulmayı.
It's just not that easy.
Pek kolay olmuyor.
You know I'm not just saying that, right?
Gerçekten yürekten söylüyorum.
You know, just making sure lines aren't blurred, that you're not maybe helping the guys be pissed off.
Bazı şeyleri açıklığa kavuşturalım bu adamları sakinleştirmeye hiç de yardımcı olmuyorsun.
For whatever reason, when it comes to you, that's... that's just not on the table.
Her nedense, konu sen olduğunda böyle bir şey hissetmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]