English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Mine is

Mine is translate Turkish

10,979 parallel translation
Mine is to disappear.
Benimki yok olmaktır.
That and a client of mine is an architectural historian.
Mimarlık tarihçisi olan bir müşterimden öğrenmiştim. Baksana biraz?
Well, your cup may runneth over, but mine is bone dry.
Sende işler tıkırında, bende tık yok. - Niye?
Hey, a friend of mine is looking for me at The Brew.
Hey, arkadaşlarımdan biri Brew'de beni bekliyor.
Mine is potato-powered.
Benimki patates gücüyle çalışıyor.
You wouldn't believe how messed up mine is.
Benimkinin ne kadar berbat olduğuna inanmazsınız.
Mine is HONG Yeon-deok.
Benimki Hong Yeon-deok.
Whatever DNA you have is not mine!
O DNA benim değil!
That gun is not mine.
O silah benim değil.
I know that well enough, but the wedding day is mine.
Bunun gayet farkındayım. Ama düğün benim istediğim gibi olacak.
Not a compliment to everyone's taste, Mr Finch, but it is to mine.
Bunu herkes iltifat olarak almak istemez Bay Finch fakat benim için öyle.
Father's wrath must have a face. And that duty is mine.
Baba'nın gazabının bir yüzü olmalı ve bu görev benim.
I am simply here for what is mine.
Ben sadece benim olanı almak için geldim.
I am simply here for what is mine.
Ben sadece benim olanı almaya geldim.
You know, the toy bear. Maybe that memory is mine.
Ayıcıkla ilgili olan anı belki de benim anımdır.
All I know is your N.D.E. changed you, just like mine changed me.
Tek bildiğim deneyiminizin sizi değiştirdği, tıpkı beni değiştirdiği gibi.
Mine... it is... me...
Benimki kendimdi.
Your neck is your concern, not mine.
Hayatın senin sorumluluğunda, benim değil.
The technology of Hammer and A.I.M. is mine.
Hammer ve A.I.M. teknolojileri artık benimdir.
Your guess is as good as mine.
Hiçbir fikrim yok.
That one is mine.
Bu benim.
Yours and mine. It has similarities to this world, but it is... far more advanced now.
Bu dünyaya benzeyen yönleri var ama şu an çok daha gelişmiş durumda.
And he's just as much your dad as he is mine.
Ve benim olduğu kadar sana da babalık yaptı.
Tell her the book is mine, and I will not give it to her until I choose.
Ona kitabın benim olduğunu söyle ve ben karar verene kadar bende kalacak.
I believe that if your family isn't going to fight for Defiance, then neither is mine.
Ailen Defiance uğruna savaşmayacaksa benim ailemin de savaşmayacağına inanıyorum.
- No! You had your talk with this guy. This is mine.
Senin konuşman bitti, sıra bende.
It is probably mine.
Muhtemelen benimdir.
It's already mine.
İş zaten benim.
She is, by all rights, still mine.
O hala bana ait.
And this is a list of everyone that works at mine.
Bu da benimkinde çalışan herkesin.
( LAUGHING ) Victory is mine!
Zafer benimdir.
This one... is mine.
Bu benim.
The book is mine, and I will not give it to her until I choose.
Ve ben seçene kadar ben ona vermeyecektir kitap, benim.
The surprise is entirely mine...
Sürpriz tamamen benimdir...
Are you sure the boy is really yours, let alone mine?
Benden olduğunu geçtim çocuğun senden olduğuna emin misin?
And neither is mine.
- Ve benimki de.
Your battle is over and lost, your son soon in my mother's hands, and your woman soon in mine.
Senin savaşın kaybedildi ve bitti oğlun yakında annemin ellerinde olacak ve senin kadının da benim olacak.
And her job is very different from mine.
Ve onun işi benimkinden çok farklı.
♪ This is mine, I got to get it ♪
# Bu benim, elde etmeliyim #
Is this mine, Daddy?
Bu benim mi, baba?
She is mine now, to do with as I wish.
Aumea artık benim, ona istediğimi yapmak için.
The cat in shoes is mine!
Ayakkabılı kedi benimdir!
He is yours... as mine are mine.
Benimkiler benim olduğu gibi O da senin.
But make no mistake, that girl in there is mine.
Ama hata olmasın, o içeride kız benim.
The boy is not mine to dispose of. Correct.
- Çocuk benim değil ki bırakayım.
He is mine.
- Doğru. Benim.
And the place upstairs is gonna be a rental gold mine - - once we paint it, we furnish it, we fix the electric, redo the plumbing, and figure out why that brown spot won't stop growing.
Yukarıdaki ev de kiralık bir altın madeni olacak. Tabii önce boyamamız, döşememiz, elektrik tesisatını tamir etmemiz su tesisatını yenilememiz ve o kahverengi lekenin neden büyüyüp durduğunu çözmemiz lazım.
Gallifrey is mine!
Gallifrey benim!
Well, Greenie ain't here, so this big red meanie is all mine.
Madem Yeşilli burada değil, bu koca kırmızı çirkin şey benimdir.
Ronan is mine!
Ronan benim!
So is mine.
Benim de öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]