English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not over the phone

Not over the phone translate Turkish

134 parallel translation
Not over the phone.
Telefonda olmaz.
-'Not over the phone.'
- Telefonda konuşma.
Not over the phone, though.
Telefonda olmaz.
- Not over the phone.
- Telefonda olmaz.
Not over the phone but carried on breath.
Telefondaki sesimi değil... kulağındaki nefesimi.
Look, We need to talk, but not over the phone.
Bak, konuşmalıyız, ama telefonda olmaz.
No, not over the phone.
Hayır, telefonda olmaz.
Not... no, not over the phone.
Hayır... telefonda olmaz.
I wanted to tell you, but not over the phone.
Hemen haber vermek istedim ama telefonum yanımda değildi.
- No, not over the phone.
Telefonda olmaz
Ok, but not over the phone and not at the prop house.
Tamam ama telefonda ya da dükkanda olmaz.
Not over the phone
Telefonda olmaz.
Not over the phone.
Telefonda değil.
WELL, CAN'T WE CALL HIM? WOULDN'T THEY GIVE YOU HIS HOME NUMBER? NOT OVER THE PHONE.
Ben de Terminal Adası ve Lompoc'u aradım ve Richter'in iki tesiste de psikolog olarak çalıştığını öğrendim.
I- - you know, listen, I- - not over the phone, face-to-face.
Dinle, ben birşey söylemek-- - Telefonla olmaz, yüz yüze.
I told you over the phone this morning Mr. Sherlock Holmes that I did not want to see you.
Bu sabah size telefonda söyledim Bay Sherlock Holmes sizinle görüşmek istemiyorum.
That's not what you told me over the phone.
Bana telefonda böyle dememiştin.
I'm not at my best over the phone.
Telefonda muhabbetim çok iyi değildir.
- It does not go out over the phone lines.
- Telefon hattı üzerinden çalışmıyor.
- No, it's not that, I can't talk about it over the phone.
Yo, yo! O konuda değil. Telefonda söylenecek şey değil.
It's not that bizarro thing you were babbling about over the phone last night, is it?
Dün gece telefonda anlattığın garip şeyle ilgi değil, değil mi?
I know an insurance group that not only will insure you over the phone, but will also raise your coverage without your husband even knowing.
Telefon görüşmesi ile sigorta yapan, bir kuruluş biliyorum. Ayrıca, kocanın haberi olmadan, prim ve tazminatları da yükseltiyorlar.
Well, I'd rather not go into that over the phone.
Eee, bu konuyu telefonda konuşmak istemiyorum.
Not to worry unless it's over 103, and he'll phone a prescription in the morning.
- Endişelenmeyin. Vakit çok geç.
Bobby, I expected to be seeing you, not talking to you over the phone.
Bobby, seni görmeyi umuyordum, telefonda konuşmayı değil.
- No. It's just not the type of thing you blurt out over the phone.
Hayır, telefonda söylenecek bir şey değil ki bu.
I'd rather not talk about it over the phone.
Bu konuyu telefonda konuşmamayı tercih ederim.
I was in Tucson over the weekend, and I haven't heard from her, not even a phone call.
Hafta sonu için Tucson'daydım ve ondan haber alamadım, telefonla bile aramadı.
IT'S NOT THE KIND OF THING you can say over the phone.
Telefonla söylenebilecek türden bir şey değil.
- No. Not even over the phone?
Bir telefon bile etmediniz mi?
Not even his father over the phone.
Telefonda babasına bile.
Look, I didn't want to do this over the phone but it's not like you've given me any choice.
Bak, bunu telefonda yapmak istemezdim ama bana başka bir seçenek bırakmadın.
Just imagine the hundreds and hundreds of wrenching late night phone calls all over this one idea. And it's not just with love.
Yüzlerce gece yarısı telefonunu düşün hepsi bu tek fikir üzerine.
- Why not apologize over the phone?
- Neden telefondan özür dilemiyoruz?
It's not something you can discuss over the phone.
Bu telefonda söylenecek herhangi birşey değil.
- I am not doing this over the phone.
- Bu konuşmayı telefonda yapmam.
Mom, I'm not gonna talk about this over the phone right now, okay?
Anne, bunun hakkında telefonda konuşmayacağım, tamam mı?
Not the kind of conversation i want to have over the phone.
Telefonda yapmak istemediğim türden bir diyalog.
And it's not the kind of talkwe can have over the phone.
Ve bu telefonda konuşabileceğimiz bir şey değildi.
What is important is they are then sent a password over the phone, over the Internet, over a pager, not terribly secure.
Pek güvenli bir yol değil. O şifreyi bir cihaza yüklüyorlar.
This is not a conversation we're having over the phone.
- Bu telefonda konuşacağımız bir konu değil.
I'm not having this conversation with you over the phone.
Bu konuyu seninle telefonda konuşmayacağım.
If I tell you the stars whose phone numbers are not disclosed are also over-sensitive. Can you accept that?
Telefon numaraları açıklanmayan yıldızların da aşırı tepki verdiğini söylesem buna inanır mıydınız?
No, it's not over till you pick up the phone, you say, "I don't love you anymore,"
Hayır. Telefon açıp "seni artık sevmiyorum" diyene kadar bitmez.
what's the emergency apartfrom my not getting my sleep before the big day, laurel, and why couldn't we simply havediscussed it over the phone?
Büyük günden önce, uykumdan kaldıracak kadar acil olan şey nedir? Ve neden bunu telefonda görüşmedik?
This is not something one discusses over the phone.
Tamam. Bu telefonda konuşulacak bir konu değil.
You said over the phone we'd only have to sign papers, not see him.
Telefonda sadece evrakı imzalayacağımızı söylemiştiniz, onu göreceğimizi değil.
You know, you're not answering my e-mails or my phone calls, so I figure I'll come over, I'll protect you from the rain, I'll take you out
E-postalarıma, telefonlarıma yanıt vermiyorsun. Ben de gelip seni yağmurdan koruyayım, dışarı çıkarayım,
What's up? It's not something I can get into over the phone.
Telefonda söyleyebileceğim bir şey değil.
A boss that will not fire you even though you just tell him off right to his face over the phone, that's respect.
Telefonda yüzüne karşı ne söylersen söyle seni kovmayacak bir patronunun olması. İşte bu saygıdır.
I should have told her about it by now, but That's just not something I can do over the phone.
Ona şimdiye kadar bunu söylemiş olmalıydım ama bu telefonda yapabileceğim bir şey değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]