English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now i remember

Now i remember translate Turkish

2,005 parallel translation
It must've been at their door because... now I remember stepping back and seeing the whole house.
Herhalde kapilarinin önündeydik. simdi geriye yürüyüp bütün evi gördügümü hatirliyorum.
Now I remember what I wanted to tell you.
Ne diyecegimi simdi hatirladim.
Now I remember.. you left me heart-broken.. you ditched me..
Şimdi hatırladım.. sen kalbimi kırıp beni terk ettin.. beni sepetledin..
Now I remember.
Şimdi hatırladım.
The Republican, yeah, now I remember.
Republican, evet şimdi hatırladım.
- Oh, now I remember.
- Şimdi hatırladım.
Well, now I remember.
Tamam, şimdi hatırlıyorum.
You see, I'm a part of it now, and I'll always live as long as you remember it.
Görüyorsun, ben bunun bir parçasıyım ve sen bunu hatırladığın sürece de yaşayacağım.
Remember me the way I am now.
Beni su anda oldugum gibi hatirlayin.
I remember now.
Şimdi hatırlıyorum.
I remember now.
Şimdi hatırladım.
If I start forgetting now itself, then how will I remember our anniversary.. baby..
Eğer ben unutmaya başlarsam kendimi sonra nasıl hatırlayacağım yıldönümümüzü.. bebeğim..
You own fifty-one percent of the company now A fleet of corporate jets... , I can teleport, remember?
Artık şirketin % 51 inin sahibisin şirketin jetlerinden oluşan bir filon...
I don't remember the, uh, details right now, but I'm sure it has to be done.
Şu anda ayrıntılarını pek hatırlamıyorum. Ama eminim ki bu yapılması gereken bir şeydir.
I can hold a pen for three pages now and I can remember the words to a whole song.
Üç sayfa boyunca, elimde kalemi tutabiliyorum ve bir şarkının tamamının sözlerini hatırlayabiliyorum.
I remember you now.
Seni şimdi hatırladım.
Now I imagine everything based on what little I remember from when I was small.
Şimdi her şeyi, çocukluğumdan birazcık hatırladığım şeyler olarak hayal ediyorum.
Now, she doesn't remember everything so clearly, so why don't you just leave her out of it? No, dad, I remember.
Tamam, sorun değil.
I didn't even remember it Until now.
- Şimdiye kadar aklıma bile gelmedi.
Yeah, I remember now. I...
Evet, şimdi hatırlıyorum..
I want to remember for the rest of my life how I feel now.
Şu an hissettiklerimi ömrümün geri kalanında da hissetmek istiyorum.
Now I seem to remember that there were games.
Bazı oyunlar oynandığını hatırlıyorum.
I don't want to checkour baga now remember, gentlemen, it's perfectly acceptable to open one's jacket when seated.
- Çantanı kontrol etmek istemiyorum. Şimdi baylar unutmayın, oturduğunuzda ceketinizi düğmesini açmak çok uygun bir davranıştır.
But I remember things now and then.
Ama bazı şeyleri hatırlıyorum.
I remember now.
Artık hatırlıyorum.
- Now, what was Laurel Ann babbling about? - I don't know, I don't remember.
Hayır, hayır hatırlamıyorum.
- But I was so little that I can't remember it now.
- Çok ufaktım hatırlamıyorum.
I'm a plus one now, remember?
Artık bir eşim var, unuttun mu?
I remember it all now.
Hepsini hatırlıyorum artık.
Now, it took a little while to remember because it was so long ago but Raul and I met at Camp Pendleton.
İlk anda hatırlayamadım. Çünkü çok zaman önceydi. Raul ve ben Camp Pendleton'da tanışmıştık.
I can't remember. Now all these things have been happening.
Şimdi de bunlar oluyor.
Okay, I remember you now.
Tamam, şimdi hatırladım seni.
Now remember, if we find Pierce, we need to approach him in a nonthreatening manner.
Unutma, Pierce'i bulursak, ona, onu tehdit etmeyecek şekilde yaklaşacağız.
It was the silence. I remember now.
- Sessizlikden dolayı, şimdi hatırlıyorum
And you're the only person i know Who's not desperate for me to remember them, so are you busy right now?
Sen tanıdığım çaresizce bana kendini hatırlatmaya çalışmayan tek insansın.
You know, jordan, You've been playing the remember when game for about an hour now, And i'm kind of getting the sneaking suspicion
Jordan bir saattir bu hatırlama oyununu oynuyoruz bu da beni sanki sana borç para vereceğime dair söz vermişim, sen de bana onu hatırlatmaya çalışıyormuşsun gibi hissettirdi.
I'm out of the closet now, remember?
Ben işin dışındayım, hatırladın mı?
- I can see now, remember?
Artık görebiliyorum, unuttun mu?
And now, with Jackson, I remember that I like feeling hopeful.
Şimdiyse, Jackson'la... Umutlanmaktan hoşlandığımı hatırladım.
whatever. just remember, i'm an editor now.
Ama unutma ki ben artık editörüm. Bak?
I remember now...
Bu ne demek oluyor, Lord Kimmel? ! Hayır, ben...
I remember you now.
Evet. Şimdi seni hatırladım.
Now, remember, we human beings share 99.5 % of our DNA with chimps.
Unutmayın ki, biz insanların... DNA'sının % 95'i şempanzelerle ortaktır.
A year from now, when you're selling BMWs in the Valley, - remember this moment. - I've had enough of this, alright?
Bir yıl sonra Valley'de BMW satarken bu anı hatırla.
From now on, I will remember that in the fight against magic, you are the one person I can trust.
Bundan sonra büyüyle olan savaşta güveneceğim tek kişi sen olacaksın.
Now that's the peter I remember.
İşte benim hatırladığım Peter bu.
Now, be sure to remember everything I taught you!
Sana öğrettiğim her şeyi hatırladığından emin ol!
Wait, I remember now -
Dur, şimdi hatırlıyorum!
THUNDER Ah, now I remember me you!
Şimdi size kendimi hatırlatayım!
I'm writing it now while I still remember it.
Hâlâ hatırlayabiliyorken onu yazıyorum.
I want to remember us just as we are now.
Bizi tam şu anki halimizle hatırlamak istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]