English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now i

Now i translate Turkish

248,986 parallel translation
I gave you plenty of chances, I warned you over and over again, and now it's done... it's over.
Size güzel bir fırsat sundum, defalarca uyardım ama artık yeter.
Now I want heartfelt, so step it up.
Senden içtenlik istiyorum, daha güçlü olsun.
Now I remember.
Şimdi hatırladım.
Now I got to get him something else.
Şimdi ona başka bir şey bulmam lazım.
Now I got to get a new barber, and I liked this guy, too.
Şimdi yeni bir berber bulmalıyım ve o adamı severdim.
But now I have almost 150.
Ama şimdi neredeyse 150 oldu.
Now I can clear $ 32K a month from this building alone.
Şimdi tek başına bu bina üzerinden ayda 32 bin dolar aklayabiliyorum.
Now I gotta clean up all this shit on the bar, too.
Şimdi bu pisliği barın her yerinden temizlemek zorundayım bir de.
The scary dream... now I'm done with that. I won't dream it anymore.
O kabusu atlattım artık.
Now I have nothing to stop me.
Şimdi beni durduracak bir şey kalmadı.
Now I'd like our youth groups to present their gifts.
Şimdi gençlik gruplarının hediyelerini sunmalarını istiyorum.
So now I'll pay him, and he'll go away.
O yüzden şimdi ona ödeme yapacağım, o da defolup gidecek.
Now, I know this is gonna go against everything you know about me, but... I am not a terrible dental assistant. I actually know what I'm doing now.
Benim hakkımda bildiğin her şeye karşı olacak ama ben korkunç bir dişçi asistanı değilim.
Now, I need you to read over these questions.
Bu soruları okumanı istiyorum.
Right now you're like a lump of clay, but you give me some time, I'm gonna mold you into a work of fine art.
Şu anda yontulmamış kaya gibisin ama bana biraz zaman verirsen seni bir sanat eseri haline getireceğim.
The Sue I know would be singing "Celebration" into a hair brush right now.
Tanıdığım Sue şimdi bir saç fırçasıyla kutlama şarkısı söylerdi?
And I can't really say any more for security reasons, but you're in luck,'cause I could take the test now, and...
Güvenlik nedeniyle gerçekten daha fazla şey söyleyemem ama şanslısınız çünkü sınavı şimdi olabilirim.
So, can I take the test now?
Sınavı şimdi olabilir miyim?
And now the test is done, and so am I.
Sınav bitti, ben de bittim.
I mean, you guys are young now, so there aren't a lot of parties, but when you get to college...
Şimdi gençsiniz, bu yüzden partiye çok gidemiyorsunuz ama üniversiteye geldiğinizde...
Okay, now, I am gonna go to my room and wait for the call. Ah!
Odama gidip telefon gelmesini bekleyeceğim.
I don't get you at all right now, Frankie.
Seni hiç anlamıyorum Frankie.
I had fun for 23 years, but it's over now.
23 yıl eğlendim ama artık bitti.
I know, logically, it isn't, but I am in a very delicate place right now.
Mantıken olmadığını biliyorum ama şu anda çok hassas bir durumdayım.
I think we're past that now.
Bence o kısmı geçtik.
The thing is, I don't doubt that in the future electric cars will work, but they don't work now.
Mesele şüphesiz Gelecekte elektrikli arabalar çalışacak, Ancak şimdi çalışmıyorlar.
It's accelerating now, you can probably hear that, but I'm not doing it.
Şimdilik hızlanıyor, muhtemelen bunu duyuyor olabilirsiniz, Ama bunu yapmıyorum.
Right, I'm gonna send James May a text message now, which would be illegal in most cars, but not in this one.
Pekâlâ, James May'e şimdi bir kısa mesaj yollayacağım. Çoğu arabada yasadışı olacak olan, Ama bu birinde değil.
But it was an extraordinary free-for-all, which I bet it isn't now.
Fakat olağanüstü bir özgür-herkes için, Bahse girerim şimdi değil.
I've been practising for a long time now.
Uzun zamandır pratik yapıyorum.
Now can I go home?
Şimdi eve gidebilir miyim?
I'd like to talk to you now- -
Seninle şimdi konuşmak istiyorum...
Now, I'd like to make a confession, actually, and it's this.
Aslında bir itirafta bulunmak istiyorum, ve aslında budur.
He came back from France, where he'd spent one day saying, "Well, I'm brilliant now."
Fransa'dan döndü, Bir gün nerede geçirdiği "Eh, şimdi parlakım" diyerek.
Well, now, I'm sorry.
Şimdi, üzgünüm.
I have to say, I'm delighted that you now have, albeit limited, drifting skills, cos it means I have a playmate, as this short montage from the last 12 weeks shows.
Söylemeliyim, çok sevindim Artık sınırlanmış olmasına rağmen, yeteneklerinizi sürükleyerek, Çünkü benim bir oyun arkadaşım olduğu anlamına geliyor
Now, I admit...
Şimdi, itiraf ediyorum...
Now, whoever made you like this... I will find them.
Seni bu hale getiren kişiyi bulacağım.
Yes, I was feeling really depressed, but I feel better now that I met you.
Olur, az önce çok depresif hissediyordum. Ama sizinle buluştuğum için daha iyiyim.
It's because I'm fascinated right now.
Büyülendim de o yüzden.
It's not like I have an older biological sister, and... from now on, I'll think on you as my biological sister.
Öz ablam yok benim. Bundan böyle sizi öz ablam olarak göreceğim.
Don't say I won't or I can't from now on.
Bundan böyle yapamam ya da yapamayacağım deme.
Anyway, I feel less burdened now that Heo Joon Jae can hear me.
Neyse, artık beni duyabildiği için üstümdeki yük kalktı.
It's like I can now live properly here.
Artık burada doğru düzgün yaşayabilirim.
I'm going to drop by the house right now.
Şu an eve gidiyorum.
Now, I will find the person I want to find, say what I want to... I want to live like that.
Şimdi bulmak istediğim kişiyi bulup söylemek istediklerimi söylemek ve hayatımı böyle yaşamak istiyorum.
I just got work stuff going on right now. Then what are you keeping me for?
İşle ilgili bir şeylerle uğraşıyordum da.
I'm not really in the mood right now.
- Şu an pek havamda değilim.
That's not who I am now.
Artık ben öyle biri değilim.
Do it now. I'm going now.
Şimdi gidiyorum.
'Cause... If he were handsome like you, I'd definitely be his third wife by now.
Çünkü senin gibi yakışıklı olsaydı kesin şu an üçüncü karısı olurdum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]