English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now you listen

Now you listen translate Turkish

3,003 parallel translation
Now you listen to me.
Şimdi beni dinle.
I'm criticizing you Sat Now you listen.
- Sen var ya... - Kes sesini
Now you listen to me.
Şimdi de sen beni dinleyeceksin.
- Now you listen to me.
Şimdi beni dinle.
Now you listen to me.
Şimdi sen de beni dinle.
Now you listen to me.
Beni dinleyin.
Now you have a listen for yourself.
Kendiniz dinleyin.
Now you all shut up and listen to me.
Hepiniz çenenizi kapatın. Ve beni dinleyin.
Hey, you listen to me... Now, you have two choices.
Beni dinle.
Good. Now, now, listen, Tony, once you're airborne, you gotta come down sooner or later.
Şimdi beni dinle, Tony, uçan bir şeye bindiğinde er ya da geç inersin.
Now you must listen to what I have to say.
Şimdi sıra senin, benim diyeceklerimi dinlemende.
Now listen carefully, both of you.
Şimdi, ikiniz de dikkatle dinleyin.
Now you will see that in some patients... all points are connected. Listen. Some people not yet arrived.
Dosyalarınızın hepsi bağlantılı kayıp kişilerlle ilgili yukarı konuşucaz..
Addons Now is the time taking advice from others, Addons... So I suggest you listen well.
Başkalarının tavsiyelerini dinlemenin zamanı geldi...,... böylece iyi dinlemeni öneririm.
Now look, you'll listen to your teacher very carefully and won't miss the bus after school.
Bak derslerini can kulağıyla dinliyorsun okuldan çıkışta servisi kaçırmıyorsun.
All right, now, will you listen to yourself?
Pekala, söylediklerinin farkında mısın?
Now listen, You're gonna go lateral and inferior. Ready?
Yandan ve alttan gireceksin tamam mı?
Now, you listen to me!
Şimdi beni dinle bakalım!
Now look here, you've got to listen to me.
Beni dinlemelisin.
Listen, Gabe, do you really want to play prince Valiant right now?
Dinle, Gabe, Prens rolü mü oynamak istiyorsun?
Will you listen to yourself right now?
sen sadece kendini dinliyorsun değil mi?
Will you listen to yourself right now?
sen kendini dinle şimdi doğrumu?
- It is what you wanted. I know, I know, but why You listen to me right now?
İstediğin buydu ama napıcaz?
Now, your first task is to drop a bug into Stanzler's jacket so your little evil empire friends in the van can listen in on him, while you fumble rough the house.
İşte ilk görevin Stanzler'ın cebine bir böcek bırakmak böylece minibüsteki o küçük kötülükler ülkesinden arkadaşların senin eve girmeyi beceremediğin sırada onu dinleyebilirler.
Now, listen, you won't get past security with a wire.
Yoksa rahat bırak, tamam mı? Dinle. Güvenliği dinleme cihazıyla geçemezsin.
Now listen, you need to forget about this.
Dinle beni, olanları unut.
Listen, we'll get you what you want, but right now she needs medical attention.
Dinle, ne istiyorsan vereceğiz ama önce onun tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Now, listen, don't you leave me pissing into t'wind, lads.
Şimdi, beni rüzgâra karşı işer hâlde bırakmayın, beyler.
Now listen, you know we're short.
Dinle, biliyorsun oyuncumuz eksik.
Not for me. Or you. Now, you listen to me, nightingale.
Şimdi beni dinle Nightingale.
Now I want you to listen to me.
Şimdi beni dinlemeni istiyorum.
Now we're gonna take you through the books, and you will listen in on some phone calls, and we'll do some things...
Şimdi sana kayıtları dinletelim ve telefon görüşmeleri hakkında... - Ne?
Now listen, sweetie, you can't bring kids in here.
Şimdi dinle, tatlım. Buraya çocukları getiremezsin.
I mean, you have to make them think that this song... you fucking hate now, you hate playing it, you don't even listen to it anymore, but you are playing it.
Demek istediğim nefret ettiğin duymaya bile dayanamadığın şarkıyı konserinde çalarsın.
- Listen now, every time you investigate something, you end up in danger, Gwen.
- Dinle beni, her seferinde, yeni bir şey araştırdığında tehlikedesin, Gwen.
Now if you're gonna do this, you listen to Shane.
Eğer bunu yapacaksan, Shane'yi iyi dinle.
Now, listen, you come by the kitchen before you leave, okay?
Dinle, gitmeden önce mutfağa geliyorsun, tamam mı?
Now stop and listen, you daft thing.
Şimdi sus ve dinle, seni aptal şey.
But I'm telling you right now you need to listen.
Ama şimdi beni dinlemelisin.
- Now listen, I'm not gay, but I'll let you feel me up if you go get me a vodka.
- Şimdi dinle, ben gay değilim ama gidip bana vodka getirirsen bana dokunmana izin veririm.
Benjamin and Kara Bannister, you will listen to your mother right now... or you will both be grounded until Christmas.
Benjamin ve Kara Bannister, şu anda ya annenizin sözünü dinleyeceksiniz ya da ikiniz de yılbaşına kadar evden dışarı çıkmayacaksınız.
Listen, this radio station is gonna close if you don't stop this right now.
Dinle, eğer sen şunu yapmayı kesmezsen bu radyo istasyonu kapanacak asıl.
Listen, you have 15 seconds from now on... 15,14,13,12,11,10...
Dinle, sadece 15 saniyen var... 15, 14, 13, 12, 11, 10...
Listen, she's giving you all the wrong advice right now.
o sana hep boş şeyler öğretiyor.
Now, listen, if you and Mike are having troubles, you can talk to us about it.
Dinle, eğer Mike'la sorunlarınız varsa bunu bize anlatabilirsin.
Hey, listen to me, man, you don't want to do this right now. You're angry, and you got cake on your nose.
Beni dinle dostum, bunu şimdi yapmak istemezsin.
I know you're angry now, but you must listen to me.
Kızgın olduğunu biliyorum ama beni dinlemelisin.
Now, listen here, granddaughter, your grandmother worked very hard, made it specially for you.
Şimdi beni dinle evlat, büyükannen özellikle senin için bunu yapmak için çok uğraştı.
Listen, I need you to get out of the flat now.
- Daireden hemen çıkmanı istiyorum.
Listen, Kate, I know that you and Ben are in a fight right now, and you're probably gonna say no, but he left his speech on his desk.
Şey, Kate, Ben ile kavgalı olduğunuzu biliyorum ve muhtemelen kabul etmeyeceksin ama konuşmasını ofiste unutmuş.
No, you listen to me now!
Hayır, şimdi beni dinle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]