Now you see translate Turkish
9,822 parallel translation
Ha. Now you see them everywhere.
Şimdi bunları her yerde görüyoruz.
Now you see how easy that was?
Ne kadar kolaymış gördün mü?
Ooh! Now let's do one where all you can see is our eyes.
Şimdi sadece gözlerimiz gözüksün.
Now, see, you don't understand how a mainframe works.
Ana bilgisayarın nasıl çalıştığını bilmiyorsunuz.
Well, when you finally change lanes an hour from now, we should go talk to Jake's super... see if there was a power outage.
Eğer bir saat içerisinde dönmeyi başarabilirsen Jake'in mahallesine gidip elektrik kesintisi olmuş mu ona bakmalıyız.
The doctor will see you now.
Doktor sizi çağırıyor.
I need to see you both... now.
İkinizle de görüşmeliyiz, hemen.
So you can give it to me now, or I'll see you in an hour in your hospital with a dozen police officers.
O yüzden ya ismi şimdi söylersin ya da bir saat sonra hastanedeki 1 düzine polisle. Karar senin.
You see, my son, the spawn you speak of, is now the King of Hell.
Oğlum şu anda Cehennemin Kralı.
You think if Gareth could see your act of love right now... he might go get the treatment he needs?
Sence Gareth şu an senin sevgi eylemini görse... gidip ihtiyacı olan tedaviyi alır mı?
Walter Longmire, what do you think Martha would say if she could look down and see you right now?
Walter Longmire, Martha sana yukarıdan baksa ve seni izleyebilse ne derdi biliyor musun?
Now there's something you don't see every day.
İşte her gün görmediğin bir şey.
- I'm moving on, and you should, too, and it's kind of not your business who I see now, or kiss, okay?
Kiminle görüştüğüm ya da öpüştüğüm seni ilgilendirmez, tamam mı?
DANI : I did it, Felix. At first I thought you were crazy for being so picky, but now I see how all those details make a difference.
Başta çok titiz davrandığını düşünüyordum ama şimdi görüyorum ki o küçük detaylar çok büyük fark yaratıyor.
Let's see you shoot now.
Şimdi ok at da görelim!
Now, if I were you, I'd head back to chapter eight and maybe consider my dwindling water reserves and see where in the game I could've replenished my supply.
Senin yerinde olsam sekizinci bölüme geri gider... Su kutularını yavaşça boşaltıp Daha sonra tekrar dolduğunu görürdüm.
Now do you see what I'm offering?
Şimdi ne teklif ettiğimi anlıyor musunuz?
The councilman will see you now.
Meclis üyesi şimdi sizinle görüşecek.
Now, I know you're a traitor, but the conservative senators on the rules committee whose votes we need, they see you as a decent, respectful, influential American.
Şimdi ben senin hain olduğunu biliyorum. Ama Kurallar Komitesindeki tutucu senatörler oylarına ihtiyacımız olanlar işte onlar. Seni edepli, iyi, saygıdeğer sözü geçen bir Amerikalı olarak biliyorlar.
I see now that you were way too kind.
Görüyorum ki fazlasıyla kibarcaymış.
I see you now.
Şimdi anlıyorum.
Look at me! Can you see me now?
Gözlerini benden ayırma.
Ah. If you could see my face right now, I'm smiling, and I'm saying, "Ah."
Eğer şu anda yüzümü görebilseydin, gülümsüyor ve "ah" diyorum.
d We look hard d To see for real d Such things I hear... You're not so pretty now, are you?
Artık o kadar da güzel değilsin, öyle değil mi?
I know that Agent Gallo thinks that the government can keep me hidden, but you see now the fear that Hector strikes into people.
Biliyorum, Ajan Gallo devletin beni saklayabileceğini düşünüyor fakat Hector'un insanların üstüne saldığı korkuyu siz de görüyorsunuz.
CLAUDIA : I need to see you now, Gabriel!
Gabriel!
And what do you see now?
Ve şimdi ne görüyorsun?
Like, I know he can see me now, like he's looking from above and he's looking at me and you.
Şu an beni görebildiğini biliyorum, sanki yukarıdan ikimize bakıyor gibi.
Now I better never see you again.
Şimdi de seni bir daha görmezsem iyi olur.
You see, men like him- - Well, trash like him. - -now, they're only good for one thing.
Bunun gibi adamlar, bunun gibi pislikler sadece tek bir şey için iyidir.
The Prime Minister will address Berg to the people and you see his speech right now in our news.
Jesper Berg birazdan ulusa seslenecek. Konuşmasını canlı yayınlayacağız.
- You have time off now. Then we'll see.
- İzin alacaksın, sonra bakacağız.
Now, cats aren't all that social, so you don't see it too often, but... often enough they gave it a name.
Kediler fazla sosyal hayvanlar olmadığı için fazla birlikte görünmezler ama bazen bunlar olabilir. Mitch, burada yanlış bir şeyler var.
But... just wanted to try you back and see how the East Coast is treating you, and, also let you know that the chickens have expanded their musical library to include Peggy Lee now, as well as, Dolly Parton covers,
Ama... Seni aramak istedim. Doğu Yakası nasıl geçiyor diye soracaktım.
Tell me why you wanted me to come see you now.
Beni neden görmek istediğinizi söyleyin lütfen.
I see you are as strong as you are now when you were young too.
Gördüğüm kadarıyla küçükken de şimdi olduğun gibi güçlüymüşsün.
Now that I got to see you, and made you dinner it's time for me to get going.
Yüzünü de gördüm, yemeğini de yaptım artık yol göründü bana.
You want me to fight you right now, see if you remember my face?
Sen bana kalkmış o olup olmadığını soruyorsun. Bak bakalım bende kavga ettiği adamı unutacak biri tipi var mı?
Now, you see, we could just keep this as a funny little film and play it every year at the Christmas party, OR... I could upload it to the galactic hub and get a second opinion.
Bunu küçük bir komik film olarak saklayıp Noel partilerinde falan oynatabiliriz ya da galaktik ağa yükleyerek ikinci bir fikir alabiliriz.
If you don't leave right now, I'll put it out there for all to see and no-one will fear you again.
Eğer şimdi gitmezsen herkes görsün diye yüklerim ve senden bir daha kimse korkmaz.
I see now you are a kind man.
Görüyorum ki çok kibar bir beyefendisiniz.
You see, right now, I'm afraid he'd have trouble raising the funds.
Şu anda korkarım bağış toplamak konusunda sorun yaşıyor.
Well, now I see why you were so intent on getting a quickie divorce.
Niye bu kadar çabuk boşanmak için ısrar ediyordun şimdi anlıyorum.
All I see in 5 years from now is you.
Bundan 5 yıl sonra gördüğüm tek şey sensin.
Heh heh. I hate that I can't see you right now.
Şu an seni görememek beni delirtiyor.
Now, see, you're lying.
Bak, işte şimdi yalan söylüyorsun.
Really? See what happens? Now you don't get that.
Bak şimdi ona bile sahip değilsin.
Now, of course he'll be coming home to you soon.' But I thought it might help to see where he lay for that time.
Elbette yakında memleketine geliyor olacak ama o kadar zamandır nerede yattığını görmek yardımcı olabilir diye düşündüm.
Mr. Grey will see you now, Sarge.
Bay Grey sizi gördü, görecek, Çavuşum.
And we see now with our own eyes the neglect that has been shown you.
Ve şimdi sizi ihmal ettiklerini kendi gözlerimizle gördük.
What you see me now?
Sen beni ne olarak görüyorsun şimdi?
now you see me 17
now you're talking 179
now you know 219
now you listen to me 140
now you've done it 48
now you don't 28
now you understand 24
now you're just showing off 20
now you 250
now you can 26
now you're talking 179
now you know 219
now you listen to me 140
now you've done it 48
now you don't 28
now you understand 24
now you're just showing off 20
now you 250
now you can 26