One year ago translate Turkish
314 parallel translation
Exactly one year ago today, at the employment office...
Tam bir yıl önce bugün iş bulma kurumunda -
One year ago she killed herself because of me.
Bir yıl önce benim yüzümden kendini öldürdü.
One year ago, a complaint was lodged ( you and I hadn't met yet ) by a girl, at her police-station.
Bir seneden fazla bir süre önce bir şikayet yapılmıştı. O zaman henüz tanışmamıştık. Bir genç kız mahalle karakoluna başvurmuştu.
"I knew i would not be able to keep " my part of the bargain... "so one year ago i had the nerves to my vocal chords severed."
İddiada üzerime düşeni yapamayacağımı bildiğimden bir yıl önce ses tellerimi aldırma cesaretini buldum.
What we all said, one year ago.
Bir yıl önce bizim söylediklerimizi.
Arrested one year ago in San Miguel, El Salvador.
Bir sene önce El Salvador San Miguel'de tutuklanmış.
One year ago.
Bir yıl önce.
She left one year ago, saying that she would give birth to her baby.
Bebeğini doğuracağını söyleyerek,... bir yıl önce çekip gitti.
One year ago in Mürren, on a skiing holiday,
Bir yıl önce Mürren'deki bir kayak tatili sırasında...
Of what? We met one year ago at Stereo Heaven.
Bir yıI önce Stereo Heaven'da tanıştık.
I did that to you one year ago.
Bunu bir yıl önce yaptım.
- It was one year ago.
- Bir sene önceydi.
I met your daughter on Chao Island one year ago.
Bir yıl kadar önce, Chao adasında kızınla tanıştım.
He left one year ago.
Bir yıl önce tutuklanmıştı.
One year ago I would have needed your help but not now There's nothing else I can do Now I hate a man's name
1 sene önce çok istediğim bir şey vardı ama şimdi ona asla ulaşamayacağım artık o isimden nefret ediyorum
Where were you exactly one year ago today?
Geçen sene bugün tam olarak neredeydin?
That was one year ago,
Bir yıl önceydi.
Sahib, he went away on a journey... one year ago and has not returned.
Sahip, bir seyahate çıkmıştı ama bir yıl oldu ve hâlâ dönmedi.
In that same bar, at the same time, almost one year ago.
Aynı kafede, aynı zamanda, nerdeyse bir yıl önce.
I met her one year ago.
Tanışalı bir sene oldu.
One year ago, in a town in the south-west corner of this state, the body of a young girl named Teresa Banks was found.
Bir yıl önce, eyaletin güneybatı sınırındaki bir kasabada Teresa Banks isimli bir genç kızın cesedi bulundu.
One year ago, you planned to meet again in our lnn.
1 yıl önce handa tekarar buluşmayı planladınız.
Exactly one year ago today was the last time I was home.
Tam bir yıl önce son defa eve gittim.
It was exactly one year ago that the building you see... across the street from me was totally demolished by fire.
Tam bir yıI önce, şu an sizin de gördüğünüz önümdeki sokağın karşısındaki bu yer çıkan yangın sonucu tamamen yanmıştı.
And lt. Colonel everett pryor, who passed away one year ago today.
Ve Albay Everett Pryor, bir yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
Up until one year ago, I thought exactly the same way you did.
Bir yıI öncesine kadar aynen sizin yolunuzda ilerliyordum.
One year ago, Jason Ironheart was reassigned to Earth Intelligence working on a covert operation. - What kind of operation?
Bir yıl kadar önce, Jason Ironheart gizli bir görev için Dünya istihbaratına atandı.
One year ago today, you saved my life.
Bir yıI önce bugün hayatımı kurtardın.
It's dated exactly one year ago today.
Bu tam olarak bir yıl önce bu güne ait.
Almost one year ago, I was a carefree teenager... memorizing my lines for Hello, Dolly- - I was supposed to play Dolly- - when one day... a day that I will never forget- -
Yaklaşık bir sene önce, kaygısız bir teenager'dım... Hello Dolly'i hatırlayabilmek için... Dolly'i dinlemek zorundaydım...
she woke up at four in the morning i ate some bread it was one year ago
Sabah dörtte uyandı. Biraz ekmek yedim. 1 yıl önceydi.
We killed her exactly one year ago today.
Onu tam bir yıl önce bugün öldürdük.
Maddie Haskel gave birth to a baby boy... in St. Mary's Hospital in Joplin one year ago.
Maddie Haskel bir erkek çocuğu doğurmuş... bir sene önce Joplin'deki St. Mary Hastanesi'nde.
This "pile of bones" belonged to a being who died approximately one year ago from a species found nowhere in known space.
Bu, "bir yığın kemik" uzayın bilinmeyen bir bölgesinden gelerek, yaklaşık olarak bir yıl önce ölmüş bir türe ait.
- lt was one year ago.
- Bir sene oluyor.
Until one year ago, Tuesday, my brother Karl announce he's quitting.
Bir yıl önce salı günü kardeşim Karl ayrıldığını söyledi.
It was one year ago today that Son of Sam shot and killed Donna Lauria on Burke Avenue in the Bronx.
1 yıl önce bugün sam'in oğlu katil ateş ederek öldürdü Donna Lauria'yı Burke bulvarında Bronx'da.
I ain't had me a good turnip since a year ago last spring and, oh, the good Lord only knows how bad I've wanted one.
Geçen bahardan beri iyi bir şalgam yemedim. Nasıl canım çekiyor Tanrı bilir.
Six months ago one of Rainbow's hands, Tip Henry, filed a homestead claim on it, if he stays out the year on it it's his.
Tip Henry o kısımda kendine bir ev inşa etti,... şu anda bulunduğumuz topraklar ona aitti. Sonra da Miles'a sattı.
You know, I've seen every one of your performances since that first one a year ago.
Bilirsin, bir yıl önce o ilkinden bu yana, gösterilerinizden her birini izledim.
A year ago I'adn't a relation in the world except one or two who wouldn't speak to me.
Bir yıl önce hayatta hiç akrabam yoktu. Benimle konuşmayan bir ikisi hariç.
No, I mean, it seems to me there was some kind of a request for information on this one-armed-man deal, about a year or so ago?
Hayır, bana öyle geliyor ki bir veya iki sene önce tek kollu adam için bilgi istenmemiş miydi?
Additional data - murders on Rigel iv occurred one solar year ago.
Ek bilgi - Rigel IV'deki cinayetler bir güneş yılı önce işlendi.
I guess it was one of those bullets that you fired at that guy who broke in here a year ago.
Sanırım, bir yıl önce buraya giren o adama ateşlediğin mermilerden biriydi.
Tied the knot nine years ago this January. And fathered a little feller one year later.
Dokuz sene önce ocakta evlendik bir sene sonra oğlumuz oldu
She gave me one the night of the senior prom. It lasted till a year ago Christmas.
Mezuniyet balosunda öyle bir emmişti ki, morarıklık geçen Noel geçti.
Well, the way I get it, now, he got taken down about a year ago in one of them gunfights with some of them Rastafararians.
Duyduğum kadarı ile, bir yıl kadar önce bir çete üyesi tarafından vurulmuş.
- a year ago, my last birthday Adam Brody gave me a dead frog we had uh scene in biology where we were dissecting frogs he thought it was hillarious to put one in a box of like a present I had already opened you know
- Bir yıl önce doğum günümde Adam Brody bana ölü bir kurbağa verdi. Biyoloji dersinde bir sahnemiz vardı. Kurbağaları teşrih ediyorduk.
One of your guys was down here from Frisco a year ago. He was asking the same, exact thing.
Bir yıl kadar önce sizden biri gelip aynı şeyi sormuştu.
About as good as the one three years ago... and much better than last year and the year before.
Neredeyse üç yıl önceki kadar iyi ve geçen ve ondan önceki senekinden kat kat daha iyi.
A year or two ago I was one of the best in the club.
Bir iki yıl önce kulübün en iyilerinden biriydim.